ÖÇAV'dan istifa eden baro başkanına yanıt: Bu vesayet yeni değil 2022-03-24 13:59:50   ANKARA - ÖÇAV, Ankara Borosu Başkanlığı’ndan istifa eden Kemal Koranel’in bahsettiği vesayetin onlarca yıldır baroyu yönettiğini ve kendisinin de bunun bir parçası olduğunu belirtti.    Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu (ÖÇAV), Ankara Barosu Başkanı Kemal Koranel’in istifasına dair “Bu vesayet yeni değil” başlığıyla yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Koranel’in Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan işkenceye dair baronun İnsan Hakları Merkezi raporunun yayımlanmaması, yönetim kurulu kararıyla bir kısım baro kurul-merkez başkanlarının görevden alınması ve son olarak 10 bin 476 avukata gecikmiş baro ödeneklerinin ödenmesine ilişkin yazıların gönderilmesinden sonra istifa ettiğini açıkladığı hatırlatıldı.   ‘KORANEL BU VESAYETİN PARÇASI’   Koranel’in yaptığı açıklamayla, vesayeti gelenek haline getiren zihniyetin taleplerini yerine getirmemesi sebebiyle kendisine yönelik algı operasyonunun başlatıldığını söylediği kaydedilen açıklamada, “Gelinen aşamada, baromuzun kişisel siyasi-ekonomik ikballerin, dar grupsal çıkarların mücadele alanı haline getirildiği su yüzüne çıkmıştır. İstifa metninde geçen ‘itibar suikasti’, ‘algı operasyonu’, ‘kirli siyaset’, ‘arkadan iş çevirme’ ve ‘vesayeti gelenek haline getiren zihniyet’ tespitleri aslında yıllardır baroya çöreklenmiş yönetim anlayışına işaret etmektedir. Koranel’in vesayet olarak tabir ettiği bu gelenek onlarca yıldır Demokratik Sol Avukatlar Grubu ismiyle Ankara Barosu'nu yönetmektedir. Koranel de bu vesayetin parçası olarak yıllarca Ankara Barosu yönetiminde bulunmuş ve başkan olmuştur” ifadeleri yer aldı.   ‘HEP BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ’   Açıklamada, baronun 2021 Eylül ayında yapılan son Genel Kurulu’nda Demokratik Sol Avukatlar Grubu listesiyle başkan seçilen Erinç Sağkan yönetimi içinde yaşanan kriz ve baroyu “yönetememe” durumunun bir seçim grubu içindeki çıkar çatışması halini aştığı ve on binlerce meslektaşlarının dahil edildiği, etkilendiği bir noktaya getirildiği kaydedildi. Baroda karar alma süreçlerinin yönetim kurullarına sıkıştırıldığına dikkat çekilen açıklamanın devamında şunlar yer aldı: “Baro yönetim ve kurullarında demokrasi işletilmemekte, merkez ve kurullara keyfi müdahale edilmektedir. Siyasal iktidar tarafından mesleğimize yönelik saldırıların arttığı, mesleğimizin itibarsızlaştırıldığı, baroların parçalanarak etkisizleştirilmek istenildiği, meslektaşlarımızın gittikçe yoksullaştığı ve geçinemediği bu süreçte binlerce avukatın üye olduğu Ankara Barosu yönetilemez hale getirilmiştir. Sorumluluk, bu yönetim anlayış sahiplerinin tümüne aittir. Meslek örgütümüzü hukuk zemininin dışına çeken, Demokratik Sol Avukatlar Grubuyla cisimleşen bu vesayet yapısını değiştireceğiz. ‘tek adam’lar ya da ‘dar gruplar’ değil; Ankara Barosunu, gençler ve kadınlar başta olmak üzere hep birlikte yöneteceğiz.