Polise lastik yaktıran ayaz: Hayali hesapları bozduran Botan Newrozu! 2022-03-22 11:02:54   ŞIRNAK -  Lapa lapa yağan kar bende bir an umutsuzluk yarattı. Gözüm bir gök yüzünde, bir de kar beyazı yolda. Alana önce “bastonlular” ayak bastı. Sonra dalga dalga Şırnak Newroz alanına akın eden gençlik, tüm “hesapları” bozdu. Polise ise lastik yakmak kaldı.    Bu yıl "Dem dema serkeftinê ye" şiarıyla 60’ı aşkın kent merkezinde kutlanan Newroz’un startı Federe Kürdistan Bölgesi'nin sıfır noktasında bulunan Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinden verildi. Kuşkusuz startın buradan verilmesi bir tesadüf değildi. Bir yandan KDP’nin ulusal birlik karşıtı politikları diğer yandan Türkiye’nin askeri operasyonları ve tarihte iki kez yerle yeksan edilen Şırnak’ın “bitirildiği” hayaline verilecek mesaj önemliydi. 15 Mart’ta Beytüşşebap’ta açığa çıkan coşku gün gün tüm Şırnak ve ilçelerine yayıldı. Gözler bu kez ayın 19’unda Şırnak'ta kutlanacak Newroz’a çevrildi. Herkesin bir hayali vardı. Devlet ve iktidar, hava koşullarını da hesaba katarak kurduğu “güvenlikçi” politikaların sonucunu görmek istiyordu. “İşte alan boş kaldı, kimse gelmedi, bittiler” diyebilmek için kartal gibi izleyen gözler, hayal kırıklığıyla tanıştı. Hayalin içine sıkıştığı balon patladı.   Kent merkezine beş kilometre uzaklıkta ve sağında Çirav, solunda Cudi Dağları’nın olduğu alanın etrafında konumlandırılan onlarca zırhlı araç ve bini bulan polis, özel hareket, ellerinde uzun namlulu silahlarla 2016’dan beri sürdürdükleri ağır baskı politikalarının işe yaradığını görmek istiyordu. Zira kent 30 yılda ikinci kez fiziki olarak yerle yeksan edilmişti.    BU HAVADA NEWROZ MU OLUR!      Ben ise gördüğüm tablo karşısında derin derin düşünüyorum. Kentten uzak alan, hava buz gibi ve yollar karlı. Gözüm bir yanda telefonda hava durumunda bir yandan gökyüzünde. Bir an kafamın içimde huysuzluk, umutsuzluk dolaşıyor.    Dakikalar saatleri kovalarken alan hala boştu. Alan boştu ancak devlet polis yığmaya devam ediyordu. “Newroz’u polisler mi kutlayacak” diye düşünmedim değil. Sonrası beni de polisi de şaşırtan o akın başladı. Özel araçlar, minibüsler bir hatta yürüyen karıncalar gibi dizilmişti karlı yola.    Kar yağıyor, çamur diz boyu ama hınca hınç doluyor alan. Şarkılar, müzikler, sloganlar, halaylar durmak, tükenmek bilmeyen bir enerji tüm negatif düşüncemi buharlaştırıyor. Birilerine umut veren o zemheri soğuk, sonunda polise lastik yaktırdı. Hayır hayır Newroz’u kutlamak için değil, yıkılan hayallerine derman aramaktı o ağır kokan siyah duman!    ÖNCE ‘BASTONLULAR’ GELDİ      Botan’da direniş bir gelenektir. O geleneği gördükleri her türlü eziyete rağmen bir an olsun başlarını eğmeyen 70’li yaşlarını geride bırakmış “Bastonlular” en önde geldiler. Kadınlı erkekli, bir birine destek olarak yürüyen bastonlular, karlı, çamurlu alanda yerlerini aldılar. Sonrası rengarenk giysileri, aksesuarları, takıları ile düğüne gidercesine hazırlanmış genç kadınlar ve erkekler… Bir uğultu gökyüzünde berraklaşıyor, "Direne direne kazanacağız!" Gökten kar yağıyor, yerden umut yükseliyor, direnç büyüyor. Ve ben pılımı pırtımı toplayıp Silopi ve Cizre Newrozu’nun hayaliyle yola koyuluyorum.    ‘SAYIMIZ ONLARDAN KAT BE KAT OLACAK’     Sabah erken saatlerinde sıra sıra dizilmiş polislere “son talimatlarını” verircesine, telaş içindeki üst düzey polislere takıldı gözlerim. “Ne kadar polis yığılmış” mırıldamamı duyan Ali adında “Bastonlu” amca, “Merak etme bir saatte kalmaz sayımız onlardan kat be kat olacak" diyerek beni gülümsetti. E ne de olsa ömür tüketmiş Silopi’de. Ve en önde yine kadınlar, polis barikatlarını aşa aşa alana akıyor. Yer yerinden oynuyor, binler oluyor on binler… Leşkerî, şal û şepik ve kiras û fistanla gökkuşağını kıskandıran renk cümbüşü, göz dolduruyor. Tüm engeller bir süre sonra yerini "Bê serok jiyan nabe!" sloganına bırakıyor. Beni en çok şaşırtan ise alandakilerin yüzde 90’ının genç olması oldu. Cudi Dağı'a bakan Silopi’den topluyorum malzemelerimi ve istikamet Cîzra Botan.   TERTİP KOMİTESİNİN BELİRLEYEMEDİĞİ SLOGANLAR…      Newroz öncesi başlatılan gözaltı ve tutuklama 200 kişini üzerindeydi. Kutlama öncesi mecalsiz bırakma, hazırlıkları sabote etme bir gelenek haline gelmişti, polis için! Yerde 20 santimetreyi aşan kar, şartları zorlaştıracak gibiydi.  Basın olarak herkesten önce alanda olmak için vardığımız kapıda karşılaştığımız polisler, "Daha erken, şimdi içeri almıyoruz" diyerek kontrol noktasından uzaklaştırdı bizi. Botan, sarı, kırmızı ve yeşil flamalar ile leşkerî, şal û şepiksiz olmaz kuşkusuz. Daha ilk dakikalarda çoşku, görkemli Newroz'un müjdecisi oldu. Son yılların en görkemli Newrozun'da atılan sloganlar, tertip komitesinin belirlediği sloganlar dışında slogan atmayalım" anonslarıyla kesilmeye çalışılsa da kitle bildiğini yaptı. Ve sloganlar birer mesaj oldu, ilgililere ulaştı.   SESİMİZİ DUYURDUK MU?     Sonunda takip edeceğim kutlama alanları bitti. Kitle akın akın Cizre kent merkezine doğru sloganlar eşliğinde yürüyor. Çerxa Şoreşê dalga dalga yayılıyor. Kameralarımızı gören bir genç gazeteci olup olmadığımızı sorduktan sonra, "Cizre bugün sesini Amed'e duyurdu mu" diye sordu. Amed o sesi duyduğunu alandaki coşkuyla gösterdi. Peki ya el ayak buz kesen soğukta, polise lastik yaktıran Ankara ve Ankara’ya yaslanmış Erbil bu sesi duydu mu?    MA / Dilgeş Ruvanas