İnsan hakları savunucuları: İşkenceci polisler cezalandırılsın 2022-03-21 19:41:46   ADANA - Adana'da insan hakları savunucuları, Furkan Vakfı üyelerine dönük polis işkencesini kınayarak, şiddet uygulayan polislerin cezalandırılmasını istedi. Adana'da dün yürüyüş yapmak isteyen Furkan Vakfı üyelerine dönük polis müdahalesinde en az 50 kişi çeşitli yerlerinden yaralanırken, Vakfın kurucusu Alparslan Kuytul ve beraberindekiler bir depoda alıkonuldu. Vakıf üyelerince çekilen görüntülerde polisin sokak ortasında kadınların da olduğu kitleye gaz sıkarak darp ettiği görüldü. Saatlerce bir depoda alıkonulan Alparslan Kuytul ve beraberindekiler darp edilerek, dışarıya çıkarıldı. O esnada dışarıda bulunan gruba da polis sert müdahalede bulundu. Adana Valisi ise sokak ortasında Furkan üyelerine dönük işkenceyi savundu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da olaylara dair soruşturma başlatıldığını duyurdu. 'BU DURUM ENDİŞE VERİCİDİR' Olaya dair 2 polis hakkında soruşturma açıldığı ve 50 yaralının içinde yer alan Kuytul'un oğlu Muhammed Kuytul'un kafasına aldı darbeler nedeniyle ağır yaralı olup, hastanede yoğun bakımda tutulduğu öğrenildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, Furkan Vakfı üyelerinin polis işkencesine maruz kalmasını Heykelli Park'ta yaptıkları basın açıklamasıyla kınadı. Açıklamaya insan hakları savunucularının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Kemal Peköz, HDP Adana il ve ilçe yöneticileri, Emek Partisi (EMEP), polisin işkencesinde yaralanan Furkan Vakfı üyeleri ile çok sayıda kişi katıldı. Basın açıklamasını okuyan İHD Adana Şube Başkanı Avukat Yakup Ataş, yaşanan polis işkencesini endişe verici olarak değerlendirdi. 'İŞKENCECİ POLİSLER YARGILANSIN' Yaşanan olaylara dair 2 polis hakkında soruşturma başlatıldığını ifade eden Ataş, görüntüler incelendiğinde kötü muamele ve işkencede bulunanların iki polisle sınırlı kalmadığının ortada olduğunu dile getirerek, "Çok sayıda polis memuru tarafından silahsız, saldırısız ve savunmasız olduğu apaçık belli yurttaşlara yönelik kullanılan jop ve kalkanlar, plastik mermiler, yakın mesafeden sıkılan biber gazları vs. gibi yöntemlerle kötü muamele ve işkence de bulunulmuş olmasına rağmen yalnızca iki polis hakkında soruşturma başlatılması, kamu görevlilerinin benzer şekillerde gerçekleştirdikleri hak ihlallerinde yaşanan cezasızlığı akla getirmektedir. Zira; Türkiye’nin güvenlik güçlerine mensup kamu görevlileri hakkındaki cezasızlık listesi uzun, sicili ise kabarıktır. Unutmamak gerekir ki cezasızlık kültürü failleri cesaretlendiren, hak ihlallerini besleyen ve yeniden üreten kısır bir döngüdür" diyerek, işkenceci polislerin yargılanmasını istedi. Ataş, siyasal iktidarı kolluk güçlerinin şiddetini durdurmaya ve şiddetin toplum içinde yayılmasını önlemek için cezasızlık politikalardan vazgeçmeye çağırdı. CEZASIZLIK POLİTİKASINA TEPKİ Polis işkencesini kınayan HDP'li Kemal Peköz de, iktidarın meşruiyetini yitirdiğini ve kendi gibi düşünmeyenlere düşman olduğunu belirterek, "Suç İşleri Bakanı her gün bir açıklama yapıyor. Her gün birilerini hedef gösteriyor. Türkiye her gün biraz daha karanlığa doğru gidiyor" dedi. Cezasızlık politikası nedeniyle her gün daha fazla işkence ve baskıya maruz kaldıklarını aktaran Peköz, işkenceci polislerin yargılanmasını istedi. Polisin işkencesine maruz kalanlardan biri olan Avukat Yusuf Işık ise, bir avukat olarak darp edildiğini ve bu darbın hukuka ve savunmaya vurulduğunu sözlerine ekledi. Kimsenin polisin işkencesine maruz kalmaması gerektiğini aktaran Işık, Türkiye'nin son dönemlerde "Polis Devleti" olduğunu belirterek, Türkiye'nin "Polis Devleti" olmamasını istediklerini ifade etti. Polis müdür ve amirlerinin insan onuruna yakışmayan kin ve nefretle saldırdığını anlatan Işık, yapılan etkinliğe dair valiliğe bildirim yaptıklarını ancak kabul etmediğini ve valilikçe yasaklama kararı olmasına rağmen yapılanların hukuka vurulan darbe olarak niteledi. 'İŞKENCE SOKAĞA TAŞTI' Polis işkencesini kınayan EMEP  Adana İl Başkanı Avukat Sevil Aracı Bek, karakollarda, kapalı kapılar ardında yaşanan işkencelerin sokağa taştığını belirterek, “Dün yaşananlar çok korkunçtu evet ama ilk değildi” dedi. Son iki hafta içerisinde 8 Mart’ta ve önceki gün Newroz’dan eve dönen yurttaşların benzer şiddet ile karşı karşıya kaldığını anlatan Av. Bek,“8 Mart gece yürüyüşü yapmak isteyen kadınlara polis şiddet uyguladı. Orada yaralanan arkadaşlarımız oldu. Bu alında alışkanlık haline gelmiş oldu. Nerede bir muhalif düşünce dile getirirse karşımızda devletin bizi sözde korumakla yükümlü emniyet güçlerini görüyoruz” diye konuştu. Türkiye’de yüzlerce çocuğun polis kurşunları ile öldürüldüğünü anımsatan Bek, “Kaçmasına engel olmak için yaptım denildi. Hepsinde cezasızlık pratiği ile karşı karşıya kalıyoruz. Dün güvenlik güçlerini yönlendirecek olan insan haklarına uygun davranmasını sağlamakla görevli olan amirlerin bunu gerçekleştirdiğini gördük. Biz bunu normal kabul etmeyeceğiz. Haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Elimizde sayısız AYM, AİHM kararı var. Barışçıl olduğu müddetçe bu gösterilere müdahale edilemeyeceğine dair onlarca karar var” dedi. 'SADECE AÇIKLAMA YAPMAK İSTEDİK' Polisin işkencesine maruz kalan Furkan Vakfı üyesi Eyüp Üsame Ekici, polisin kendilerini öldüresiye darp ettiğini anlattı. Kuytul ile aynı depoda alıkonulan ve işkenceye maruz kalan Furkan Vakfı üyesi Ümit Karasu, sadece basın açıklaması yapmak istediklerini ve kendilerini bu hale getiren polislerin cezalandırılmasını istedi.