İstanbul’da Newroz ateşini Barış Anneleri yaktı 2022-03-20 13:42:05 İSTANBUL - Halkların barış, demokrasi ve özgürlük talebiyle akın ettiği Yenikapı’da Newroz ateşi Barış Anneleri tarafında yıkıldı. Şarkı, slogan ve halayların çekildiği alanda, tüm bileşenler adına ortak metin okundu.    İstanbul’da halklar “Dem dema serkeftinê ye” (Şimdi kazanma zamanı) şiarıyla Yenikapı Meydanı’nda Newroz’u coşkuyla kutlamaya devam ediyor. Soğuk havaya rağmen sabahın erken saatlerinde yüzbinlerin alana girişler yaptı.   Büyük bir coşkunun hakim olduğu Newroz programı sokak müzisyenleri ve hunermend Huriye’nin konseriyle başladı. Kitle ezgiler eşliğinde coşkuyla halay çekti. Mazlum Doğan ve Zekiye Alkan olmak üzere özgürlük ve devrim mücadelesinde yaşamını yitirenler adına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Kitle, saygı duruşuna “Şehit namırın” ve “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla eşlik etti.     Daha sonra tertip komitesi adına Atilla Özdoğan, kitleyi selamlayarak açılış konuşmasını yaptı. Ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanları Ferhat Encü ve İlknur Birol kitleyi Kürtçe ve Türkçe kitleyi selamladı ve halkların Newrozu’nu kutladı. Daha sonra kitle hep bir ağızdan “Newroz pîroz be” sloganını attı.   ATEŞİ BARIŞ ANNELERİ YAKTI   Açılış konuşması ardından Barış Anneleri Newroz ateşini yaktı. Newroz ateşine kitle slgon ve şarkılarla tezahüratta bulundu.    TÜM BİLEŞENLERDEN ORTAK METİN   Ardından tüm Newroz bileşenleri adına Türçe ve Kürçe ortak metin okudu.  Selamlamalarla başlayan metinde şu ifadelere yer verildi: “İstanbul’un dört bir tarafından gelip bu meydanı coşkuyla, cesaretle, umutla dolduran Demirci Kawa’nın oğullarına kızlarına. Selam olsun! Ülkenin dört bir yanında direnenlere, cezaevlerinde, işyerlerinde, tarlalarında, yaylalarında, dağlarında, ovalarında, sokaklarında, üniversitelerinde direnenlere. Selam olsun Demirci Kawa’nın sınıf kardeşlerine, selam olsun kapitalist sömürüye direnen işçi sınıfına. Selam olsun! yeni bir dünyayı, yeni bir ülkeyi, yeni bir yaşamı, yeni bir geleceği kurmak için düşünen kafalara, yazan kalemlere, haber yapanlara,  işleyen ellere, söyleyen dillere. Selam olsun inatçı direnişleriyle erkek egemen iktidara meydan okuyan, karanlığın ülkemiz üzerine topyekun çökmesine izin vermeyen kadınlara. Selam olsun özlemini duyduğumuz bir yaşamın bedelini hayatlarıyla ödeyenlere, kalbimize gömdüğümüz, mücadelemizde yaşayan en güzel yoldaşlarımıza.   SAVAŞ VE İŞGALLERİ REDDEDİYORUZ   Emperyalizm ve faşizm en kirli yüzü ve en kanlı elbisesiyle ülkemizin ve bölgemizin üzerinde dolaşmaktadır. 30 yıl önce güneyimizden başlattıkları; Irak, Suriye, Yemen, Libya’ya yayarak sürdürdükleri yeniden sömürgeleştirme ve hegemonya savaşını bugün de kuzeyimizden, Ukrayna’dan başlattılar. Bizler, bölge ve dünya halklarına sömürü, zulüm, ölüm ve göçlerden başka bir şey getirmeyen bu emperyalist sömürgecilik ve hegemonya savaşlarını ve işgalleri reddediyoruz.  Ülkemizde de Alevilerin ve Kürt halkının kimliğinin, kültürünün inkarına dayanan; Kürtlerin anadillerini asimile etmeye çalışan, siyasal haklarını tanımayan devlet politikalarını ve Kürt Halkının siyasal temsilcilerine dayatılan tecrit, hapsetme ve yok etme politikalarını reddediyoruz.    ŞENYAŞAR AİLESİ VE DENİZ POYRAZ    Şenyaşar ailesi veDeniz Poyraz cinayetleri başta olmak üzere Kürtlere karşı işlenen canice cinayetlerin yargılanmamasını, adaletin sağlanmamasını reddediyoruz.  Özgürlük, eşitlik, demokrasi, adalet, insanca yaşam mücadelesi veren ve bu mücadelelere önderlik eden işçilerin, üniversite öğrencilerinin ve hocalarının, gazetecilerin, ekolojistlerin/yaşam savunucularının cezaevlerinde tecride, baskıya, işkencelere maruz bırakılmasını reddediyoruz.  İşçilerin, ağır koşullarda, açlık sınırındaki ücretlerle çalıştırılmalarını, ağır bir yoksulluk ve sömürüye maruz bırakılmalarını; hakları için mücadele edenlerin polis terörüne maruz bırakılmalarını, işten atılmalarını, sendikal haklarının gasp edilmesini reddediyoruz.   ERKEK EGEMEN POLİTİKALARI REDDEDİYORUZ   Derelerin, tarım alanlarının, ormanların, zeytinliklerin kısaca doğanın ve kentlerin ortak kullanım alanlarının sermayenin yağmasına, politika erbabının rantına kurban edilmesini reddediyoruz. Gençlerin geleceğini yok eden, üniversitelerin bilimsel niteliğini ortadan kaldırıp gerici-faşist siyasetin işgaline açan, eğitimin bütününü ise bir yandan ticarileştirirken diğer yandan dinselleştiren, din eğitimini 4 yaşa kadar indirmeyi hedefleyen, okulları tarikatların faaliyet alanı haline getiren uygulamaları reddediyoruz. Kadınların ve LGBT+ların yaşam haklarına saldıran, şiddeti ve eşitsizliği yasallaştırmaya çalışan erkek egemen politikaları reddediyoruz.   OMUZ OMUZA MÜCADELE ÇAĞRISI   Emperyalistlerin ve faşizmin dünyada ve ülkemizde halklara dayattığı yaşam biçimi savaş, sömürgecilik, faşizm ve neoliberal yağmacılıktır ve biz böyle bir yaşamı reddediyoruz. Bugün bu meydanda ve ülkemizin birçok meydanında Newroz için bir araya gelen onbinler, yüzbinler, milyonlar savaşa, faşizme, yoksullaştırmaya karşı seslerini yükseltiyorlar. Newroz ezilen halkların özlemini duyduğu barışı, kardeşliği, eşitliği kazanmanın mücadelesidir. Savaşa karşı barış, AKP-MHP faşizmine karşı özgürlük, yoksullaştırmaya karşı iş ve ekmek için omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz.”   Newroz kutlaması katılımcıların konuşmasıyla ve müziklerle devam ediyor.