İHD’den Halepçe açıklaması: Kürt sorunu demokratik yollarla artık çözülsün 2022-03-16 12:29:55 ANKARA/İSTANBUL - İHD, Halepçe Katliamı’ndan bu yana Kürtlere dönük tehditlerin devam ettiğini belirterek, Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesini talep etti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi ve İstanbul Şubesi, Halepçe Katliamı’nın 34’üncü yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yayımladı. Katliamı lanetleyen İHD açıklamada, Enfal Katliamı’ndan bugüne Kürtlerin hala tehdit altında olduklarına dikkat çekti. Birçok ülkenin Halepçe Katliamı’nı “soykırım” olarak tanıdığı hatırlatılan açıklamada, Türkiye’nin de katliamı “soykırım” olarak tanıması talep edildi.   Kürt halkına yönelik saldırı ve yok etme girişimlerinin devam ettiği belirtilen açıklamada, “IŞİD/DAİŞ isimli çete yapılanması tarafından Ağustos 2014’te Irak’ın Şengal Bölgesi’nde bulunan Êzidî Kürtlere yönelik soykırım saldırısı yapılmış, binlerce Kürt kadını kaçırılıp katledilmiş ve köle olarak satılmıştır. IŞİD/DAİŞ bununla da yetinmemiş, Irak’ta bulunan başta Kürtler olmak üzere kendi mezhebinden olmayan herkese saldırmıştır. 2015 yılında IŞİD/DAİŞ saldırısı, önce Suriye’nin Rojava Bölgesi’nde Kobani direnişi ile püskürtülmüş, Şengal özgürleştirilerek, önemli ve tarihsel direnişler sergilenmiştir. Suriye’nin Rakka kentini kendine başkent ilan eden DAİŞ yenilgiye uğratılarak, insanlık adına önemli kazanımlar elde edilmiştir. Kürt halkı kendi savunmasını geliştirerek, soykırım tehditlerini bertaraf etmiştir. Ancak Kürtlere yönelik tehditler devam etmektedir” denildi.   IRAK, İRAN VE TÜRKİYE SALDIRILARI    Irak’ın Federe Kürdistan Bölgesi’nde 24 Eylül 2017 tarihinde gerçekleştirilen referandumun ardından Irak Merkezi Hükümeti ile İran destekli Haşdi Şabi isimli yapının başta Kerkük olmak üzere çok sayıdaki yerleşim yerlerine saldırdığı hatırlatılan açıklamada, şöyle devam edildi: “Bu kentlerde yaşayan Kürtlerin zorla göçe gönderilmesi aslında tehdidin devam ettiğini göstermektedir. Türkiye’nin sınır güvenliğini gerekçe yaparak, paramiliter gruplarla birlikte Suriye’nin Afrin bölgesine yönelik Ocak 2018’de başlattığı ve Mart 2018’de sona erdirdiği askeri operasyonunda ise uluslararası kuruluşların raporlarına göre onlarca sivil yaşamını yitirmesi ve on binlerce sivilin yerinden edilmesi durumun ne kadar ciddi ve vahim olduğunu göstermektedir. Aynı gerekçe ile Türkiye, 9 Ekim 2019 tarihinde Kuzey Suriye’ye yönelik başlattığı askeri operasyon sonucunda da onlarca sivil yaşamını yitirmiş ve on binlerce sivil yerlerinden edinmiştir. Bu durum, Birleşmiş Milletler (BM) bağımsız uzmanları tarafından hazırlanan 28 Ocak 2020 tarihli Suriye Arap Cumhuriyeti Bağımsız Uluslararası Araştırma Komisyonu raporunda etraflıca ele alınmıştır. Ayrıca Uluslararası Af Örgütü ve İzleme Örgütü raporlarında da yer almaktadır.”   ‘KÜRT SOYKIRIM GÜNÜ’   İHD’nin 16 Mart’ı “Kürt Soykırım Günü” olarak tanıma kararı aldığı aktarılan açıklamada, “Saddam Hüseyin rejiminin özellikle Enfal operasyonu kapsamında amaçladığı ve gerçekleştirdiği suçlar soykırım suçudur. Bu nedenle de yapılanların soykırım olarak adlandırılması gerekmektedir. Nitekim, 1 Mart 2010’da Irak Yüksek Ceza Mahkemesi Halepçe Katliamı’nı Soykırım olarak tanımıştır. Soykırım gibi en ağır suçun işlendiğini kabul etmek gelecekte oluşabilecek benzeri suçları önlemekte caydırıcı bir rol oynayacaktır. Ayrıca soykırımda yaşamlarını yitirenlerin yakınlarına ve soykırıma maruz kalmış bir halkın acılarına ortak olmak, onların yas süreçlerini yaşamasına katkı sunacaktır” denildi.    BM VE AVRUPA KONSEYİ’NE ÇAĞRI   Kürt nüfusunun en yoğun olduğu Türkiye’nin de katliamı “soykırım” olarak tanıması çağrısı yapılan açıklamada, “Ancak ve ne yazık ki Türkiye’de, 24 Temmuz 2015 tarihinde başlayan silahlı çatışmalarla gelinen aşama, özellikle Suriye sahasında sıcak savaşa dönüşmüş, Irak’ın kuzeyini kapsayacak şekilde giderek yaygınlaşmıştır. Türkiye siyasi iktidarını bıkmadan ve usanmadan bir kez daha Kürt sorununu siyasi yollarla barışçıl yöntemler kullanarak çözmeye davet ediyoruz. BM ve Avrupa Konseyi’ne de devam eden silahlı çatışmaları ve savaşı sona erdirecek, tutarlı politikalar uygulamaya çağırıyoruz. İHD, tüzüğündeki ilkesel tutum nedeniyle nerede ve ne zaman yapılırsa yapılsın soykırıma karşı olduğundan Türkiye’nin ‘Kürt Soykırımı’nı tanıması için mücadelesini sürdürecektir” ifadelerine yer verildi.    DİYARBAKIR BAROSU   Diyarbakır Barosu, Halepçe Katliamı'na dair yazılı açıklama yaptı. Ulusalararası güçlerin sessizliğine tepki gösterilen açıklamada, "Yaşanan bu soykırıma uluslararası kamuoyu ve uluslararası güçler maalesef sessiz kalmıştır. İnsanlığa karşı işlenen en ağır suç olan 'soykırım suçuna' karşı uluslararası toplum tepkisiz kalarak bu suça ortak olmuş ve yıllarca bu katliamının hesabı sorulmamıştır. Bu soykırımının üzerinden 34 yıl geçmiş olmasına rağmen, sorumluların hala uluslararası mahkemeler önüne çıkarılıp yargılanamamış olması insanlık tarihinin en büyük utancı olarak durmaya devam etmektedir" denildi.    PARTİYA AZADÎ   Partiya Azadî tarafından yapılan açıklamada, Kürtlerin tarihte yaşadığı katliamlar hatırlatıldı. Açıklamada, "Halepçe soykırımı, sömürgeci-ırkçı BAAS rejiminin Kurd milletine dönük sıradan bir saldırısı değildir. O, adına “Enfal Harekâtı” denilen katliamlar dizisinin son halkasıdır. Halepçe katliamı planlı olup, belirlenmiş amaç doğrultusunda yürütülmüştür. BAAS rejiminin belirlenmiş amacı Kürt milletini kadim topraklarından söküp atmak, yani bitirmekti. Tarih boyunca Kürdistan halkının hak ve özgürlüğü için canını veren ve hak, adalet ve hürriyetin ikamesi için bedel ödemiş başta Halepçe şehidleri olmak üzere tüm şehitlerimizi, rahmetle ve minnetle anarken; Benzer katliamların son bulması için Kürdistan halkına özgürlüğün şart olduğunu belirtmek istiyoruz" ifadelerine yer verildi.    ADANA   İHD Adana Şubesi, Heykelli Park'ta yaptığı açıklama ile Halepçe, Beyazıt ve Gazi Katliamı'nda yaşamını yitirenleri andı. "Halepçe, Beyazit, Gazi Katliamlarını unutmadık, unutmayacağız" pankartının açıldığı açıklamaya insan hakları savunucularının yanı sıra HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ile çok sayıda kişi katıldı.  İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş, Mart ayının çeşitli toplu öldürmeler ve katliamlarla anılan bir ay olmaktan çıkıp bu katliamları yapanların cezalandırıldığı ve adalete ulaşıldığı bir ay olarak anılması gerektiğini dile getirdi. Halkların mücadelesinin katliamlarla bastırılmasının en ağır insan hakkı ihlallerinden olduğunu vurgulayan Ataş, adalete ancak bu ihlallerin son bulunup, sorumlularından hesap sorulması ile ulaşılabileceğini kaydederek, "İnsanlık tarihi, sömürgeci devletlerin, kişisel iktidar hırsları ile dünyayı kana bulamasına, diktatörlerin yaptığı katliamlara defalarca tanıklık etmiş ve maalesef etmeye devam etmektedir" dedi.   Hatimoğulları, Halepçe, Beyazıt ve Gazi Katliamı'nda hayatını kaybedenleri anarak, sorumluların cezalandırılmasını istedi.   HDP Ceyhan İlçe Örgütü de binalarının önünde yaptıkları açıklamayla Halepçe, Beyazıt ve Gazi Katliamı'nda hayatını kaybedenleri andı. "Halepçe ve Beyazıt katliamlarını lanetliyoruz" pankartının açıklamada konuşan HDP Ceyhan İlçe Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, katliamlarda yaşamını yitirenleri anarak, sorumluların cezalandırılmasını talep etti.   HATAY    İHD Hatay Şubesi, Halepçe, Beyazıt ve Gazi Katliamı'na dair dernek binasında açıklama yaptı. Açıklamada konuşan İHD Hatay Şube Sekreteri Servet üstün Akbaba, Halepçe Katliamı'nın insanlık tarihinin utanç sayfası olduğunu belirtti. Akbaba, "İnsan Hakları Derneği olarak, savaşa, katliamlara, baskı ve zulme hep karşı olduk, bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz. Başka Halepçeler yaşanmasın diye, savaşlara ve işgallere son verilsin diye, azınlıklar ve farklı kimlikler üzerinde baskı ve zulüm uygulanmasın diye; eşitlik için, barış için, kardeşlik için mücadele ediyoruz, edeceğiz" dedi.   HDP İskenderun İlçe Örgütü Eşbaşkanı Abdurrahim Şahin, Diyarbakır'da yapılan ev baskınlarında aralarında Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya ve görevden alınan Sur Belediye Eşbaşkanı Filiz Buluttekin’in bulunduğu çok sayıda kadının gözaltına alınmasını protesto etti.   MERSİN   HDP Mersin İl Örgütü, Halepçe Katliamı’nın yıl dönümüne ilişkin parti binası önünde açıklama gerçekleştirdi. HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan’ın da olduğu HDP’liler, “Halepçe katliamı’nı unutma, unutturma, unutursak kalbimiz kurusun” pankartını açtı.