Ümraniye Katliamı davasının avukatı: Fail dosyayı kapatmak istiyor 2022-03-15 15:57:45   İSTANBUL - Ümraniye Katliamının failinin devlet olduğunu belirten avukat Sevim Akat, devam eden dosyada 27 yıldır bir sonuç alınmadığını ve dosyanın kapatılmak istendiği uyarısında bulundu.   12-15 Mart 1995’te yaşanan Gazi-Ümraniye Katliamının yıl dönümü dolayısıyla devam eden katliam davasına ilişkin davanın avukatları ile aileler, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, avukat Sevim Akat, Gazi Katliamı’nda katledilen Zeynep Poyraz’ın ablası Kibar Poyraz, katledilen Ali Yıldırım’ın ağabeyi Yaşar Yıldırım ve İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri katıldı. Toplantıda salonuna, “Gazi ve Ümraniye Katliamlarına karşı adalet bekliyoruz” yazılı pankart asıldı.   FAİLL BELİ: DEVLET   Toplantıda ilk olarak söz alan Yoleri, devam eden davada gerçek faillerin yargılanmadığını ifade etti. Katliamın devlet ile olan bağlantısının çok açık bir şeklide ortaya çıktığına işaret eden Yoleri, “İsim isim konum konum pek çok olaya ve faillere ilişkin  ayrıntılar ortaya çıkmasına rağmen bu gün hala bu faillerin cezalandırıldığı bir uygulama ile karşı karşıya değiliz. Failler korunuyor” dedi.   DELİLLER KAYBEDİLDİ   Av. Sevim Akat ise, Ümraniye katliamına ilişkin açılan dava dosyası hakkında ve yaşananlara dair bilgi paylaştı. Dosyaya daha önce takipsizlik kararı verildiğini ve dosyanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) döndüğünü, hak ihlalinin yanı sıra orantısız güç kullanımının tespit edildiğini aktaran Akat, “Bunun üzerine yeniden başvuruda bulunduk. Yıllar sonra dava açıldı” diye konuştu. Gazi ve Ümraniye katliamlarının işaret eden Akat, her iki katliamı “Devlet tarafından yürütülen sistemli ve bilinçli bir öldürme ve yaralama süreci olarak görüyoruz” şeklinde tanımladı.  Gazi Katliamı davasına işaret eden Akat, faillerin yargılandığını ve çok az cezalara çarpıtıldığını ifade etti. Akat, “Fakat Ümraniye süreci için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Çünkü Gazi olaylarında devlet bazı dersler çıkarmışlardı. Bu nedenle Ümraniye olayları ardından verilen sokağa çıkma yasağı kararıyla birlikte delil olarak kullanılabilecek tüm materyaller ortadan kaybedilmiş” diye konuştu.   ASIL SORUMLU HÜKÜMET DOSYADA YOK   Devletin dosyada delil olarak sunduğu herhangi bir verinin olmadığını ifade eden Akat, “Dosyada delil olabilecek bir takım mermi çekirdekleri, öldürülen kişilerin vücutlarından çıkarıldı” diye belirtti. Söz konusu olayda yer alan failler dışında asıl sorumluların dosyada yer almadığını belirten Akat, “Sorumlu hükümete ilişkin herhangi bir sorumluluk dosyada yer almıyor. Bu yönde bu güne kadar bir perspektif de olmadı. Devletin kolluk kuvvetleri, kendisinin aleyhine olan delilleri kaybettirdi. Dosyada yargılamayı yapabileceğimiz hukuksal anlamda çok fazla bir veri yok. Bu devletin kendi ayıbıdır. Bu dosyada adaletin sağlanması için mücadele ediyoruz” diye kaydetti.   AVCI’NIN DİNLENME TALEBİ    Ümraniye Katliamının yaşandığı güne dair kolluğun tam listesini istediklerini, silahların balistik incelenmesini ve katliama dair her husus konusunda titizlikle çalıştıklarını talepte bulunduklarını kaydeden Akat, “27 yıldır mermilerin çıktığı silahların bulunmasını istiyoruz. Ancak bu güne kadar mermiler bir silahla eşleşmedi. Balistikler hep temiz çıktı. Çünkü bu balistik incelemesine hangi silahların gönderildiğini biz bilmiyoruz. Örneğin emniyet ‘bu kişinin silahı gönderildi’ diyor. Ancak kişi gelip, ‘silahım gönderilmedi’ diyor. O gün orada görev yapan üst düzey insan var. Bir takım görüşmeler yapılmış. Bu insanların dosyada gelip tanık olarak dinlenmesini bekliyoruz. Ayrıca Hanifi Avcı gibi bir faktör var. Sorumluluk komisyonuna verdiği bir rapor var. Avcı’nın tanık olarak dinlenmesini talep ettik” diye bilgi paylaştı.   KAPATMAK İSTİYORLAR   Keşif taleplerinin de olduğunu kaydeden Akat,  bu taleplerine ilişkin henüz bir kararın çıkmadığını dile getirdi.  Ayrıca ölen ve yaralananların bertaraf edildiği bir süreci yaşadıklarını kaydeden Akat, “Davayı açıyorlar ama bizim duruşmalardan hiç haberimiz olmuyor. Katılanların, mağdurların, müştekilerin hiçbir şekilde haberi olmuyor. Bu gün geldiğimiz süreç; birçok sanığın uzun zaman boyunca mahkemenin duruşma salonuna bile gelmeden, talimatlarla alınan ifadeleriyle doldurulmuş bir dosya ile karşı karşı karşıyayız. Klasörlerce bir dosya var. Ancak ‘bu dosyayı nasıl bitirebiliriz’ şeklide bir anlayış var” diye belirtti.   DAYANIŞMAYA ÇAĞIRDI   Devleti hukuksal bir zemine çekmeye çalıştıklarını belirten Av. Akat, “Bu çabamızda devam edecek” dedi.    Ardından söz alan Kibar Poyraz, 27 yıl boyunca çok fazla zorluk yaşadıklarını belirtti. Dava dosyasının ilk başlarda Trabzon’a gönderildiğini anımsatan Poyraz, katliamın unutulmaması gerektiğinin altını çizdi. Yaşanan Dersim, Sivas, Gazi ve diğer bütün katliamların unutulmaması için çağrıda bulunan Poyraz, “Biz unutursak herkes unutur. Eğer davaya sahip çıkmazsak göstermelik polisler göstermelik cezalar alırlar. Benim kardeşim sosyalistti. Orada olması da tesadüf değildi. Çünkü herkesin derdini kendine dert edinen biriydi. Koşarak gitti. Gazi Katliamının üstünü kapattılar. Ümraniye açıldı ama akıbeti beli diğer davalar gibi. Tek isteğim bizi unutmayın ve bizimle beraber olun” şeklinde konuştu.   ADALET OLMADAN OLMAZ   Yaşar Yıldırım ise, kardeşinin katledilmesine kadar toplumsal sorunlara dair kaygısının ve bilgisinin eksik olduğunu ifade ederek, “Askere gittiğimizde verilen görevlerde öne atılırdık hep. Milli takım kazanınca sevinirdik. Ancak bu yaşananlardan sonra bu ülke için ellimizi taşın altına koymamaya başladık. Bazen bize ‘orda ne işiniz vardı’  diyorlar. Sanırsın ki Gazi Afrika’nın bir yerinde yer alıyor. Dünyada ve yaşamak için en çok neye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Buna cevabım adalet oluyor. Adalet olmadan mutlu olmanın imkanı yok” ifadelerini kullandı.   HERKESE ADALET   “Dinli dinsiz, Kürt Türk ve Yahudi Müslüman herkese adalet istiyoruz” diyerek, sözlerini sürüden Yıldırım, “Bu adaletsizliğin karşısında güçlü olmalıyız. Mücadeleyi bırakmamalıyız. Tek amaç adalet olması lazım.  Adalet gelmezse biri gelir biri gider yapanın yanında kalır. Maraş olmuş onun hesabı sorulmamış hesap verilmemiş ve halının altına sürmüşler. Ondan sonra Çorum, Sivas ve Roboski oldu. Bu katliamlar gibi yüzlercesi var. Bu ülkede bunlar var” dedi.