Çelişkili tanık ifadeleriyle ağırlaştırılmış müebbet ve 54 yıl hapis cezası! 2022-03-11 09:04:13 ŞIRNAK - Cizre’de 2017 yılında tutuklanan Celadettin Demir’e, hakkında açılan davada ağırlaştırılmış müebbet ve 54 yıl hapis cezası verildi. Verilen cezaya tepki gösteren Demir’in babası, “Bir insanın ömrü bu kadar cezaya yeter mi?” dedi. Şırnak'ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015'te ilan edilen ve 79 gün süren sokağa çıkma yasakları sırasında 177'si "Vahşet bodrumlarında" olmak üzere 288 kişi yaşamını yitirdi. Sokağa çıkma yasaklarının hemen ardından yüzlerce kişi gözaltına alınıp yargılandı, yüzlerce yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yargılamalar sırasında onlarca hak ihlali yaşandı. Hak ihlaline maruz kalanlardan biri de sokağa çıkma yasaklarından 1 yıl sonra gözaltına alınan Celadettin Demir oldu. 2017 yılında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve şuan Elazığ Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Demir'e (30), ağırlaştırılmış müebbet ve 54 yıl hapis cezası verildi. 28 Şubat’ta Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına Demir, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Savcılığın, “Devletin birlik ve bütünlüğü bozmak ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, izinsiz patlayıcı madde bulundurma” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet cezası istediği Demir'e, mahkeme heyeti, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla birlikte 54 yıl hapis cezası verdi. Hakkında ifade veren birçok tanık daha sonra ifadelerini polis baskısı altında aldıklarını söyleyerek geri almıştı. Dosya, gerekçeli karardan sonra istinafa gidecek.    BABAYA TAHLİYE OĞLUNA TUTUKLAMA    Demir’in babası istenilen bu cezaya tepki göstererek, bir insan ömrünün bile bu kadar cezaya yetmeyeceğine dikkati çekti. Baba Selahattin Demir, herhangi bir somut delil olmadığı halde verilen cezayı kınayan Demir, "Ben 2006'da tutuklandım. Daha sonra İzmir F tipi cezaevinde gönderildim. Ben de siyasi çalışmalarda yer aldığım için 11 yıl cezaevinde kaldım, 2017'de tahliye oldum. Daha tahliye olmam üzerinden 2 ay geçmedi oğlum Celalettin tutuklandı. O da bir ay Şırnak Cezaevinde kaldıktan sonra Elazığ’a götürüldü. Oğlum 5 yıldır cezaevinde, 5 yıldır duruşmaları görülüyor. Oğlum hakkında hiçbir delil ve kanıt yok. Suçlu buldukları tek şey siyasi faaliyetleridir. Oğlum keyfi olarak tutuklandı. 28 Şubat'ta SEGBİS'e üzerinden duruşmaya katıldı. Biz tahliye edilmesini bekliyorduk. Çünkü o herhangi bir suç işlememişti. Mahkeme heyetinin elinde cezaya hükmedecek bir delil yoktu. Polis işkencesi altında ifade verenlerin çoğu da gidip ifadelerini geri aldı. Ancak oğluma ağırlaştırılmış müebbet ve 54 yıl hapis cezası verildi” dedi.    ‘MESELE KÜRT OLUNCA…’    Mahkeme heyetinin bu kararı bağımsız bir şekilde vermediğini dile getiren baba Demir, “Mahkeme heyeti bu kararı tek başına vermedi. Mahkeme bu kararı devletin istihbaratına ve JİTEM'e göre verdi. Kanunlar ve yasalar bir kenara bırakılarak bu karar verildi. Bir insanın ömrü bu kadar cezaya yeter mi? Çocuklarımız suçlu olmasalar bile cezalandırıyorlar. Vicdanı olan herkesi bu adaletsizliğe karşı sesini çıkartmaya çağırıyorum. Bu zulme ne olursa olsun sessiz kalmayın. Bu zulüm kabul edilemez. Bu saygısızlıktır, haksızlıktır ve hukuka aykırıdır. Kürtlere gelince hukuk da adalet de yok. Mesele Kürt olmaya gelince en ağır cezalar veriliyor. Kimse kendini aldatmasın, başımızın üzerinde büyük bir baskı var. Bu zulüm artık kabul edilemez, bu adaletsizliği kimse kabul etmesin. Hukuku koruduğunu söyleyen savcılar başkalarının baskısı altında kalarak bunu ihlal ediyorlar” diye konuştu.   ‘SUÇ YARATILIYOR’   Demir’in avukatı Yusuf Çakas da dosyada somut bir delil olmadığını belirterek, “haber alma elemanı” olarak tabir edilen bir kişinin verdiği beyan üzerinden suçlu olarak gösterildiğini söyledi. Çakas, “Dosyada tanık beyanları dışında somut bir delil yok. Tanık beyanlarının tamamına yakın dava açıldıktan sonra daha kavuşturma aşamasında, 'Biz böyle beyanlar vermedik. Bize ait değildir' şeklinde beyanda bulunuyorlar. Tabii tamamı değil. Celadettin'in birkaç kişiyi hürriyetinden yoksun bıraktığı ve Cizre yasaklarında nöbet tuttuğu ileri sürülüyor. Onunla birlikte yakalanan kişi haber alma elemanıdır. Bu kişi yakalandığında ifadesinde diyor ki,'Benim elimde makyaj çantam vardı. Daha sonra makyaj çantası dediği çanta ağır diye Celaddetin taşıyor. Ve makyaj çantası içerisinde makyaj malzemeleri içerisinde patlayıcılar çıkıyor. Celadettin patlayıcı maddeleri izinsiz bulundurma suçlamasıyla da ceza veriliyor. Celadetttin'e ait olmayan bir şeyin haber alma elemanı tarafından Celadettin'inmiş gibi gösterilerek bir suç yaratılıyor" ifadelerini kullandı.   ‘KORKUNÇ BİR CEZA VERİLDİ’    Avukat Çakas, dosyada tanık ifadelerinde çelişkiler olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Bu haber alma elemanı hakkında yargılama devam ediyor ama birden nereden geliyorsa zembille mi iniyor, vahiy yoluyla mı geliyor mahkemeye başkanı ona, 'Sen haber alma elemanı mısın? 'Bu şahıs da 'Hayır' diyor. Daha sonra bir dahaki celse de yazı geliyor ve haber alma elemanıdır deniliyor ve bir önceki mahkeme heyetinin o şahıs ile ilgili değerlendirmesi şu, 'Her ne kadar kendisi haber alma elemanıysa da örgüt baskısından korktuğu için kendisi söyleyemiyor' diyor. Burada çok ciddi bir çelişki durumu var. Kadın böyle bir şey demiyor ama mahkeme onun niyetini okuyarak, onun yerine yazmış oluyor. Celadettin'in şöyle bir durumu daha var, daha sonra ki aşamalarda dinlenen bazı tanıklar köylü olduklarını izah ediyor ve Cizre yasaklarında Cizre de değil, köyde olduğunu söylüyorlar. Aşamaları değerlendikçe, tanık beyanları dışında bir şey çıkmıyor ve Celadettin'e böyle bahsettiğimiz gibi ağırlaştırılmış müebbet ve 54 yıl gibi korkunç bir ceza veriliyor. Tutuklama devam gerekçesinde ise dağa gitme gibi bir iddia ortaya konuluyor. Oysaki Celadettin dosyanın her aşamasında örgüt ile bir ilişki ve irtibatının olmadığını ayrıntılı bir şekilde izah ediyor."    MA / Zeynep Durgut