İç Anadolu Hapishaneleri Raporu: 150 sağlık hakkı ihlali, 74 işkence yaşandı 2022-03-02 14:35:44 ANKARA - İHD'nin “İç Anadolu Bölge Hapishaneleri 2021 Yılı Raporu”na göre, 150 tutuklunun sağlık hakkı ihlal edildi, 74 tutuklu işkenceye maruz kaldı, 129 tutuklu istemleri dışında farklı cezaevlerine sevk edildi.     İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu, İç Anadolu Bölge Hapishaneleri 2021 yılı raporunu düzenlediği toplantıyla kamuoyuna duyurdu. 35 farklı cezaevinde yapılan görüşmeler ve gelen başvurular üzerine hazırlanan rapor, 2021 yılı içerisinde İç Anadolu Bölge cezaevlerinden 287, diğer cezaevlerinden 22 olmak üzere toplam 309 kişinin başvurusu üzerine oluşturuldu.   52 TUTUKLU YAŞAMINI YİTİRDİ   Raporu açıklayan İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi (MYK) ve İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, 2021 yılı içerisinde çeşitli cezaevlerinde en az 52  tutuklunun yaşamını yitirdiğini belirtti. Çevirmen, “18 mahpus ağır hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirdi. Bu hastaların 5’i kalp krizi nedeniyle vefat etmiştir. 15 mahpus Covid-19 pandemisi nedeniyle yaşamını yitirmiştir. 13 mahpusun intihar nedeniyle öldüğü iddia edildi. 5 mahpus şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 1 mahpusun ölüm nedeni açıklanmadı” dedi.    AÇLIK GREVLERİ   Çevirmen, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin sonlandırılması ve İmralı cezaevinde sürdürülen ağır tecridin son bulması için 27 Kasım 2020’de başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevinin 12 Eylül 2021’de 290’ıncı gününde sonlandırıldığını hatırlattı.   SAĞLIK HAKKI İHALİ   Tutukluların bir arada ve kalabalık koğuşlarda yaşadıkları göz önünde bulundurulduğunda cezaevlerinde hijyenik ortamın sağlanmasının, kişisel koruyucu tedbir uygulamalarının neredeyse imkânsız olduğunu aktaran Çevirmen, “Bu durum bütün dünyayı etkileyen Covid-19 salgınının hapishanelerde çok hızlı yayılabileceğini ortaya koymaktadır. Özellikle hapishanelerdeki yoğunluk ve hareketlilik göz önüne alındığında durumun daha da vahim olduğu görülmektedir.  İHD’nin verilerine göre, hapishanelerde (en az) 604’ü ağır olmak üzere en az bin 605 hasta mahpus bulunmaktadır.  İç Anadolu Bölge Hapishanelerinde Ekim-Kasım-Aralık aylarında tespit edebildiğimiz kadarıyla; 39’u kadın olmak üzere en az 231 hasta mahpus bulunmaktadır. Bunların 83’ü ağır hasta mahpustur. Tespit edebildiğimiz kadarıyla İç Anadolu Bölge Hapishanelerinde 150 mahpusun sağlık hakkı ihlal edilmiştir” ifadelerini kullandı.   Çevirmen, sağlık hakkına erişimde tespit ettikleri hak ihlallerinin bir kısmını şöyle sıraladı: “Mahpuslar kalabalık koğuşlarda tutulmuştur. Tek kişilik bölmeli nakil araçları ile hastane sevkleri yapılmaktadır. Bu durum özellikle astım, epilepsi ve ağır hastaları olumsuz etkilemekte, risk teşkil etmektedir. Epilepsi hastaları sağlık durumlarına rağmen tek kişilik hücrelerde tutulmaktadırlar. Mahpuslar kelepçeli muayene edilmekte, kelepçeli olarak hastane sevkleri yapılmaktadır. Kayseri Kadın Ceza İnfaz Kurumundan mahpuslar, hastaneden getirildikten sonra 14 gün karantina koğuşunda kaldıklarını, 7 mahpusun karantina koğuşunda COVİD -19 testi olduğunu, 2 mahpusun testinin pozitif çıktığını, diğer 5 mahpusun da 14 gün daha karantina koğuşunda kalmak zorunda kaldığını ancak 8 mahpusa tekrar test yapılmadığını aktarmışlardır. Bir mahpus hastaneye 8 aydır sevk edilmediği için ve diğer yaşanan sorunlardan kaynaklı olarak açlık grevi başlatmıştır. Çorum L Tipi Cezaevi'nde mahpusların 3-4 aydır revire çıkartılmadıkları, koğuşlarında 73 yaşında yaşlı birinin olduğu, ilaçlarını rica minnet yazdırdığı aktarılmıştır.”   İŞKENCE VE KÖTÜ MÜAMELE   Raporun işkence ve kötü muamele bölümünden itibaren ise İHD Hapishaneler Komisyonu Üyesi avukat Ömer Faruk Yazmacı aktardı.  İHD’nin belirlemelerine göre, 2021 yılı içerisinde İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinde en az 74 tutuklunun işkence ve/veya kötü muameleye maruz kaldığını aktaran Yazmacı, “Hapishanelerde uygulanan işkencenin ve mahpuslara yönelik kötü muamelenin temelinde cezaevi görevlilerine yönelik cezasızlık politikası yatmaktadır. Cezaevi görevlilerinin soruşturulma, yargılanma kaygısı olmadan hareket etmeleri ve mahpuslar tarafından Adalet Bakanlığı’na yapılan başvuruların sonuçsuz kalması benzeri olayların sıklıkla ve artarak görülmesine sebebiyet vermektedir” dedi.   AFYON T TİPİ   Rapor kapsamında tespit edilen kimi işkence ve kötü muameleler şöyle sıralandı: “Bazı mahpuslar ‘ağırlaştırılmış müebbet’ hükümlüsü olmadıkları halde tekli odalarda tutulmuştur. Afyon 1 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi'nde mahpusların darp edildiği, adli mahpusların falaka işkencesi gördükleri ve bir mahpusun intihar ettiği iddia edilmiştir.  Afyon 1 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi'nde ağır psikolojik rahatsızlıkları olan S. T.’nin hastaneye veya mahkemeye götürülüp getirilirken bu süreçte sürekli tek başına karantinada tutulduğu, götürülüp getirilirken jandarmalar ve gardiyanlarla tartıştığı, hapishaneye getirilirken sürekli dövüldüğü, karantina koğuşunda da sürekli kaba dayak atıldığı, ayağında protez bulunduğu, yürüme engelli olduğu, rahatsızlığına rağmen yine de en küçük tartışma sırasında dahi sürekli dövüldüğü aktarılmıştır.  Afyon 1 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesinde pandemi sürecinden bu yana gardiyanların mazgaldan bakarak sayım yaptıklarını ancak her seferinde ayakta sayımın dayatıldığı, ayakta sayım dayatmasına direnince de içeri girildiği bu konuda çok büyük sorunlar yaşandığı, yaşlı ve hasta mahpusların dahi ayakta sayım vermesinin zorunlu olduğu aktarılmıştır. Başka hapishanelerde de ayakta sayım uygulaması devam etmektedir, ayakta sayıma karşı çıkanlara karşı zor kullanılmaktadır.   Aksaray T Tipi'nde bir mahpus işkence görmüş, hastaneye götürülmemiş ve şikayetleri kabul edilmemiş ve bu nedenle de açlık grevine başlamıştır.    BOLU CEZAEVİ   Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesi'nde 10 mahpus darp edilmiştir. Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesinde, B. S.’nin süreli hapis cezası almasına ve disiplin soruşturmasının olmamasına rağmen kurum içerisinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahpuslar gibi tekli hücreye konulmuş, çoklu koğuşa geçme talepleri reddedilmiştir. Bolu F Tipi Cezaevinde 7 Ekim 2021’de “merkezden gelen özel ekip” tarafından eşyalarının toplatılmasına karşı çıktıkları için 3 mahpus ters kelepçe takılarak yere yatırıldığını ve işkence gördüklerini aktarmışlardır. Bolu F Tipi Cezaevi'nde bir mahpus havalandırmada yağmurluk giydiği kötü muameleye maruz kalmış ve Kırıklar Cezaevine sevk edilmiştir. Bolu F Tipi Cezaevinde bir mahpus 2 yıldan fazla süredir hücrede tutulmaktadır. Bolu F Tipi Cezaevinde bir mahpus koğuş arama esnasında darp edilmiştir.    Kırıkkale F Tipi Cezaevi'nden, Bolu F Tipi Cezaevi'ne sevk edilen 9 mahpus kaba dayak çıplak aramaya maruz kalmıştır.   AJANLAŞTIRMA DAYATMASI   Kayseri/Bünyan Kadın Kapalı Hapishanesinde tutulan bir kadın mahpus hastane sevki esnasında görevli tarafından tehdit edilmiştir. Kayseri Kadın Kapalı Hapishanesinde bir mahpusun ‘Emanet eşyada bir işiniz var’ denilerek idare tarafından koğuştan çıkarıldığı, ancak kendisini istihbarat görevlilerinin bulunduğu odaya götürdükleri ve kendisine ajanlaştırma dayatması yapıldığı, ‘ajanlaştırma dayatması’ faaliyetlerinin sık sık yapıldığı, bu mahpus dışında 3-4 mahpusun daha ‘polis ifadenizi alacak’ şeklinde koğuştan çıkarılmaya çalışıldığı, idarenin savcının talimatı olduğunu söylediği ancak ifadelerin polislerce alınmak istendiği ve hangi talimatla alındığının belirtilmediği aktarılmıştır.  Kayseri Kadın Cezaevinden bir mahpus hastane sevki esnasında askerin ırkçı tehdit ve hakaretlerine maruz bırakıldıklarını aktarmıştır. Kayseri Kadın Kapalı Hapishanesinde bir mahpus, hastanede, bir elinde serum diğer elinde tansiyon cihazı varken komutanın yanına geldiğini ve ‘kelepçeyle elini bağlayacağım’ dediğini, göğsünde aletlerin olduğunu ölmek üzere olduğunu ve görevli komutana ‘Yapma’ dediğini ancak komutanın kendisine sürekli hakaret ve küfürler ettiğini ‘yapacağım kelepçeyi takın’ dediğini kendisi de ‘ben bir anneyim, senin de annen var, lütfen yapma’ dediğini, komutanın da kendisine; ‘bana burada yetki verseler şimdi kafana bir tane sıkıp dünyayı bir pislikten kurtarırdım’ diyerek tehdit ettiğini aktarmıştır.  Kayseri 1 Nolu T Tipinde bir mahpus darp edildiğini, üç dört kere copla falakaya yatırıldığını, 7-8 memurun ellerini ve ayaklarını tuttuğunu, ayakkabısını çıkardıklarını ve ayaklarının altına vurmaya başladıklarını, acıdan birkaç gün ayaklarının üzerine basamadığını, çok işkenceye maruz kalan insan tanıdığını aktarmıştır.   ASKERDEN IRKÇI HAKARET   Konya/Seydişehir’de bir mahpus, tek tutulduğu ve kimse ile görüştürülmediği için kendisi ve aynı cezaevinde bulunan 4 mahpus açlık grevi başlatmışlardır. Kütahya Açık Cezaevi'ndeki mahpuslar, yeni yapılan cezaevi inşaatında sigortasız ve hiçbir güvenlik önlemi alınmadan çalıştırıldıklarını, infaz memurlarının kendilerine köle gibi davrandıklarını, ağır işte çalışamayacak olanları dahi ‘sizi kapalı cezaevine göndeririz’ diyerek tehdit edildiklerini aktarmışlardır. Sincan Kadın Cezaevinden kampüs hastanesine sevk edilen bir kadın mahpus, kadın askerin ırkçı hakaretlerine maruz kalmıştır.”   8 TUTUKLUNUN İNFAZI YAKILDI   Cezaevlerinde her türlü hak talebine ya da ihlallere karşı verilen tepkilere idarenin tutanak tutarak ve disiplin soruşturması başlatarak karşılık verdiğini söyleyen Yazmacı, “Üstelik bu uygulamalar mahpusların birbirleriyle selamlaşmaları ya da hal-hatır sormaları gibi son derece keyfi gerekçelere de dayanabiliyor. Hapishane yaşanan hak ihlallerini ve baskıları dışarıya bildirmek de disiplin soruşturmasına gerekçe olabiliyor. Disiplin soruşturmaları neticesinde mahpuslara haberleşme hakkı cezaları, hücre cezaları verilebilmektedir. Ancak daha önemlisi bu soruşturma ve cezalar bahane edilerek infazları yakılmaktadır. Ağır hasta olan ve cezalarının son yılında olan mahpuslar, iyi hali olan mahpuslar dahi tahliye edilmemektedirler. Disiplin soruşturmaları ve cezalar nedeniyle iyi halden denetimli serbestlik hakkı zaten mahpuslara kullandırılmamaktadır. İç Anadolu Bölgesi'nde 4’ü kadın olmak üzere 8 mahpusun denetimli serbestlik hakkı ve koşullu salıverilme hakları ihlal edilmiştir” diye aktardı.   HÜCRE CEZASI   Raporun devamında öne çıkanlar şöyle: “Kamu kurumlarına gönderilen mektuplar nedeniyle mahpuslara soruşturmalar açılmıştır. Kırıkkale F Tipi Kapalı Hapishanesi'nde mahpuslara, gürültü yaptıkları gerekçesi ile hücre cezası verilmiştir. Kırşehir E Tipi Kapalı Hapishanesinde bir mahpus, 5 Mayıs 2020 tarihinden itibaren müşahede odasında tutulduğunu, 21 aydır telefon yasağı verildiğini, askeri nizamda ayakta sayımı kabul etmediği için 10 gün hücre cezası verildiğini aktarmıştır. Sincan Kadın Cezaevinde 3 kadın mahpus, yapılan kötü muameleye karşın şikayet dilekçesi yazmalarına karşın kendilerine disiplin soruşturması açılmıştır. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde 50 kadına ‘gereksiz yere marş-slogan’ gerekçesiyle iletişim ve görüş cezaları verilmiştir. Sincan Kadın Cezaevi'nde mahpuslara açlık grevine girdikleri 16 kişiye açılmış, R. K., S. İ., S. A. hakkında beraat emsal kararı olmasına rağmen yine mahkemeler ceza talebinde dahi bulunmuştur. Bolu F Tipi Cezaevi'nde bir mahpusun; arkadaşlarına mektup gönderdiği ve kütüphaneden kitap aldığı gerekçesiyle tahliyesi 6 ay ertelenmiştir.   KÜRTÇE YASAĞI   Doğrudan kişi güvenliği hakkını ve sağlık hakkını ihlal eden uygulamalar dışında hapishane yönetimleri çok çeşitli yöntemlerle mahpuslar üzerinde baskı kurmaya çalışmakta, çeşitli hak ihlalleri yaşatılmaktadır. Ailelerinden uzak hapishanelerde bulunan mahpusların sevk talepleri kabul edilmemektedir. Yeni Yaşam, Evrensel, BirGün gazeteleri mahpuslara verilmiyor. Mahpusların kantinden alarak bir radyo bulundurma hakları olmasına rağmen radyoları toplatılmıştır. Bolu F Tipi Hapishanesinde bir mahpusun anı-roman çalışmasına idare tarafından el konulmuş ve konuya dair AYM’de ret kararı vermiştir. Mahpuslara gönderilen Kürtçe kitapların verilmediği, bu konuyla ilgili idareye dilekçe ile başvurulduğunda ‘Kürtçe kitapları kontrol edecek memurun bulunmadığı, çevirmen ücretini kendisinin karşılaması durumunda çevirmene gönderileceğini, uygun bulunması durumunda kitapların kendilerine verileceği’ söylenmiştir.  Kürtçe mektuplar tercüman yokluğu gerekçesi ile aylarca bekletilip geri gönderiliyor.   GÖRÜŞMEDE SÜRE KISITLAMASI   Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde 1 Aralık 2021 tarihinde 30 dakikalık aile ziyaretinde; 30 dakikalık görüş hakkı olmasına rağmen bir mahpusun annesi ile sadece 7 dakika, kardeşiyle de 7 dakika olmak üzere sadece 14 dakika görüştürülmüştür. Kurum odalarında kapasitesinden fazla mahpus bulunmakta; odanın 10 kişilik kapasiteye sahip olmasına rağmen 17 kişi kaldıklarını, 3 kişinin yan yana yatmak zorunda kaldığı mahpuslar tarafından aktarılmıştır. Çankırı E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 8-10 mahpus; pencereleri küçük, dar ve havasız odada kalmaktadırlar. Sincan 3 Nolu L Tipinde iki kadın mahpusun kaldığı yerde kameranın biri banyo kapısını görmektedir. Mahpusların 3 kişilik arkadaş ziyareti hakları güvenlik soruşturması gerekçesiyle kullandırılmıyor.   SEVK VE SÜRGÜN   90 mahpus Kırıkkale F Tipi Kapalı Hapishanesinden olmak üzere en az 129 mahpus istekleri dışında İç Anadolu Bölge Hapishaneleri'nden başka yerlere ve diğer hapishanelerden de İç Anadolu Bölge Hapishanelerine sevk ve sürgün edilmiştir.   SONUÇ VE ÖNERİLER   Ulusal ve uluslararası insan hakları hukukunda; mahpusların hakları ile ilgili oldukça gelişmiş standartlar olmasına karşın mahpuslar ilgili hakları ve düzenlemeleri doğrudan kullanamamakta, tutuldukları yerlerde bulunan yetkililer aracılığı ile ancak kullanabilmektedir. Mahpusun avukat görüşü, arkadaş görüşü ve aile görüşlerinden mahrum bırakılması, yine dışarıyla iletişim bağı olan telefon, faks ve mektup hakkının engellenmesi gibi uygulamalar insanlık onuruna aykırı uygulamalardır. Mahpusun işkence ve onur kırıcı ceza işlemlerine maruz bırakılması demektir. Cezaevlerinde meydana gelen intihar vakalarının önüne geçmek için mahpusları ruh ve bedensel bütünlüklerine yönelik tehditler ortadan kaldırılmalı, insan onuruna yaraşır uygulamalar geliştirilmelidir. Gerekli önlemi almayan ve etkisi olan kişiler varsa etkin soruşturmalar yapılmalı ve yaptırımlar uygulanmalıdır.   ADALET BAKANLIĞI’NA ÇAĞRI   Hapishanelerdeki sağlık personeli sayısı arttırılmalıdır. Hastaların havasız, kışın soğuk, yazın sıcak ringler ile hastaneye sevk edilmesi, hastane önlerinde ringler içerisinde saatlerce bekletilmesi uygulamalarına son verilmelidir. Ağır hastaların ring araçları ile değil ambulansla hastanelere sevki sağlanmalıdır. Tek kişilik ring aracı tamamen kaldırılmalıdır. Heyetlerimiz ve kurumumuz; hapishane rejimi, fiziki koşullar ve uygulanan muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması gerektiğini tespit etmiştir. İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezanın Önlenmesi Sözleşmesi Seçmeli Protokolü’ne uygun şekilde, ‘bağımsız’ ulusal denetim mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir. Tüm cezaevlerinde yaşananlara, hak ihlallerine, sağlığa erişim engellerine karşı Adalet Bakanlığı’nı, ilgili tüm kurum ve kuruluşları göreve davet ediyoruz.”