Yeşilli’de ‘Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin dayanağı kalmadı 2022-02-24 09:04:34 MARDİN - Avukat Nurullah Öner, Mardin’in Yeşilli ilçesinin 2 mahallesinde “riskli alan” kararının Danıştay tarafından iptal edilmesiyle, Cumhurbaşkanlığı’nın “acele kamulaştırılma” kararnamesinin bir dayanağının kalmadığını söyledi.  Mardin’in Yeşilli ilçesinde Gül ve Tepebaşı mahalleleri, 2016 yılı Eylül ayında Bakanlar Kurulu kararı ile “riskli alan” ilan edildi. Kısa bir süre sonra AKP'li Yeşilli Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı'na bağlı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından bölgede “Kentsel Dönüşüm” kararı alındı. Kararla birlikte 2020 yılının başlarında belediye, mahalle sakinlerinin karşı çıkmasına rağmen polis zoruyla boşaltılan evleri yıkmaya başladı. Mahalle sakinlerinin “riskli alan” kararına karşı açılan dava devam ederken evlerin yıkıma devam edildi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 5 Şubat 2022’de iki mahalle için “riskli alan” olduğu iddiasıyla alınan “Acele kamulaştırma” kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.   Kararın yayımlanmasının ardından Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, mahalle sakinlerinin açmış olduğu davada karar verdi. Danıştay, Bakanlar Kurulu tarafından alınan “riskli alan” kararını tümden iptal etti. Danıştay’ın kararıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı’nın “Acele kamulaştırma” kararının dayanağı da ortadan kalktı. Yeşilli sakinleri, şimdi de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin iptaline dönük dava açmaya hazırlanıyor.   Dava avukatlarından Nurullah Öner, kararın 2016 yılında alınmasına rağmen 2018 yılına kadar ilçe sakinlerinin haberdar edilmediğini dile getirerek, evlerin yıkılacağı yönünde mahalle sakinlerine tebligat gitmesi ile dava sürecinin başladığını söyledi. Kararın iptali için Danıştay’da dava açtıklarını ifade eden Öner, davanın “sürenin kaçırıldığı” iddiasıyla reddedildiğini ancak üst mahkemeye yaptıkları itirazla kararın çıktığını söyledi. Kararın kendileri ve mahalle sakinleri tarafından sevinçle karşılandığını ifade eden Öner, bunun imza kampanyası başlatan mahalle sakinlerinin başarısı olduğunu kaydetti.    DÜZMECE DOSYALAR   “Riskli alan” kararının mevzuata uygun olmadığını ilk anda belirlediklerini ifade eden Öner, dava devam ederken insanların evlerinin zorla yıkıldığını belirterek, “Halka çok ciddi baskılar yapıldı” dedi. 2016’da alınan “Riskli alan” kararının düzmece bir dosyanın Bakanlığa sunulmasının sonucu olduğunu dile getiren Öner, “Ne yazık ki bunu sunan da Yeşilli Belediye Başkanı. Bir kamu kuruluşu. Mahkeme sürecinde kurumlardan istenen evraklarla burada böyle bir çalışmanın, riskli alan ile ilgili herhangi bir analizin yapılmadığı da açıkça ortaya çıktı. Bütün bunlar da hukuksuz yapılmış işlemler” dedi. Öner, Bakanlar Kurulu’nun bu yönde bir karar almasına dönük rapor hazırlayanlar ile ilgili de önümüzdeki süreçte suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti.   KARARNAMENİN DAYANAĞI KALMADI   Danıştay’ın kararıyla birlikte “riskli alan” kararına dayanılarak bundan sonra işlem yapılamayacağına dikkat çeken Öner, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle alınan kararın da dayanağının kalmadığını, bunun iptali için de başvuru yapacaklarını söyledi.    ZARARIN ÖNÜNE GEÇİLDİ   Mahalle sakinlerinin 5 yıllık süreçte çok zorluk çektiklerini, her gün evlerinden çıkarılma endişesiyle yaşadıklarını dile getiren Öner, kararla birlikte yurttaşların zarar görmesinin önüne geçildiğini ifade etti. Öner, mahalle sakinlerinin uğradığı zararların karşılanması için de gerekli tüm hukuki yollara başvuracaklarını belirtti.   MA / Ahmet Kanbal