Metin Lokumcu davasında sanıklar dinlendi 2022-02-18 19:13:43   TRABZON - Artvin Hopa ilçesinde polis müdahalesi sırasında yaşamını yitiren Metin Lokumcu’nun görülen davasında sanıklar dinlendi.    Artvin'in Hopa ilçesinde AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu 2011'de kente yaptığı ziyaret sırasında yaşanan polis saldırısında yaşamını yitiren Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin açılan davanın 3’üncü duruşması görüldü. Trabzon 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada "taksirle ölüme neden olmak" suçundan yargılanan 13 sanıktan dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan ile çevik kuvvet personeli Muhammet Ulaşlı hazır bulundu. Lokumcu ailesi de duruşmada bulunurken çevre kentlerden çok sayıda kişi duruşmayı takip etmek için Trabzon’a geldi.   Duruşmada ilk olarak söz alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Ali Öztunç ve Ahmet Kaya davaya katılım talebinde bulundu.   ‘EMRİ EROL DARCAN VERDİ’   Duruşmada ilk olarak ifade veren sanık polis Muhammet Ulaşlı "Gaz kullanma talimatını Erol Darcan'dan aldım. Ona kimin talimat verdiğini bilmiyorum” dedi. Sanık mahkeme başkanının kendisine gösterdiği fotoğraflardaki kişinin kendisi olmadığını iddia etti.    Ulaşlı’nın ifadesinin ardından avukatlar ve sanık arasında şu konuşmalar geçti:   “Avukat Sercan Aran: Smoke göz yaşartıcı değil diyorsunuz ama bunun böyle olmadığını toplumsal olaylara katılmış olan herkes bilir" diye belirtti.   Sanık Ulaşlı: "Kullandığım gaz tabancasının ismi Model-5'tir. Erzurum çevik kuvvet ekipleri harici gaz kullanan olup olmadığını görmedim. Gösterilenlerden değilim.   Av. Meriç Eyüboğlu: Smoke, CS, OC gazlarının etkileyici olmadığından söz ediyorsunuz. O halde niçin gaz maskesi takılıyor?   Sanık Ulaşlı: Bunlar bana zimmetleniyor. Bana maske takmam söyleniyor. O sebeple takıyorum.”   ‘DAĞILIN DEDİĞİMİZDE DAĞILSALARDI’   Ardından sanıklardan eski Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan savunmasını yaptı. Armağan, “Metin Lokumcu'nun ölümü bizi de üzmüştür ama polis 'dağılın' dediği zaman dağılsalardı daha güzel olmaz mıydı? Olurdu" ifadelerini kullandı.   Müşteki avukatlarının sanığa başbakanlık koruma polislerinden isminin Mehmet Yüksel olduğu söylenen kişinin kendisine veya kendisinin ona talimat verip vermediğini sorması üzerine Armağan , “Talimat söz konusu değildir. Bahsedilen şahsın yanıma gelip gelmediğini hatırlamıyorum" dedi.   Sanığa hitaben konuşan avukat Sercan Aran, "35 yıllık emniyet personelisiniz. Toplantı gösteri yürüyüşü anayasal haktır. İzinsiz gösteri hakkından haberdar olmanız gerekmektedir. Doğasını, deresini koruyanların başbakana taleplerini iletmek için toplanması söz konusudur. Dolayısıyla güzel olmaz mıydı sorunuzun cevabı hayır, olmazdı. Bahsedilen, hak arama hürriyetine sahip çıkılmasıdır" ifadelerini kulandı.   KAYMAKAMLA KONUŞMALAR SORULDU   Avukat Aran ve sanık arasında şu konuşmalar geçti:   “Aran: Olaylarla ilgili sonradan kaymakamla konuştunuz mu?   Sanık Armağan: Olmuştur veya olmamıştır. Özel bir değerlendirme olmamıştır.   Aran: Dönemin Artvin Emniyet Müdürü değil de alelade bir yurttaş gibi konuşuyorsunuz.   Sanık Armağan: Estağfurullah   Aran: Olayları yalnızca izledim demeye getiriyorsunuz. Buna da inanmamızı bekliyorsunuz. Tekrar soruyorum: Olaylardan sonra dönemin Hopa kaymakamı Abdullah Aktaş ile olaylar üzerine bir toplantınız oldu mu?   Sanık Armağan: Genel değerlendirme oldu ama özel bir şey olmadı.”   KATILIM TALEPLERİ REDDEDİLDİ   Sanıkların sorgusunun ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından mahkeme heyeti HDP Ankara milletvekili Filiz Kerestecioğlu, CHP Maraş milletvekili Ali Öztunç ve Trabzon milletvekili Ahmet Kaya'nın katılma taleplerinin reddine karar verdi. Kararın ardından görgü tanıklarının sorgusu başladı.   TANIK USTABAŞ: HERKESE SALDIRDILAR   Tanıklardan Kamil Ustabaş, Metin Lokumcu’nun öldürüldüğü gün doğasını, deresini korumak için basın açıklaması düzenleneceğini aktardı. Fakat 7 ilden gelen polislerin Hopalıları engellemek istediğini kaydeden Ustabaş, "Saldırıda insanlar kaçmaya çalıştıkça gaz bombası yağdırılmaya devam etti. Dükkânlara sığınan insanlara camları kırarak saldırmayı sürdürdüler. O gün çok sayıda arkadaşımız çeşitli şekillerde yaralandılar. 12.30 dolaylarında Metin Hocamızın vefat haberini aldık. O gün yalnızca göstericilere değil hedef gözetmeksizin gösteriyle alakalı alakasız çok sayıda insana saldırıldı. Dönemin kaymakamı, 'Gaz kullanma emrini ben verdim, stoklarımız da tükendi' şeklinde açıklamalarda bulundu” ifadelerini kullandı.   KASTEN Mİ SEÇTİNİZ SORUSU   Tanık Mustafa Özgüven de, "Meydanda atılan gazı teneffüs ettiğimde ciğerime asit dökülüyor sandım. O günkü saldırılar, çok sayıda insanımızın ölümüne sebebiyet verebilecek derecedeydi" diye belirtti.   Tanıklardan Yalçın Kaptan ise, "O gün çok şiddetli bir atmosfer yaratıldı. Başbakanlığın koruma personellerinden olduğu düşünülen bir şahıs, elli metre koşarak göstericilerden birinin yüzüne yumruk attı" ifadelerini kullandı.   Sanık müdafii ile tanık Yalçın Kaptan arasında şu konuşmalar geçti:   “Sanık avukatı: Dağılma yönünde bir anons yapıldığını duydunuz mu?"   Tanık Yalçın Kaptan: Niye dağılacakmışız? Ben sana kafa göz dalsam tepki göstermez misin?"   Sanık müdafi: Kasten başbakanın geleceği günü seçtiniz, değil mi?   ‘BAŞKANLIK KORUMALARI OLAYI KIZIŞTIRDI’   Tanık Osman Zeki Yakut da, “Olay tarihinde Hopa Cumhuriyet Meydanında büfe işletmekteydim. Polisin gazlı saldırısı esnasında bir kadın ve çocuğu dükkanımıza sığındı. Polise bunu durdurmaları için tepki gösterdik. Bunun üzerine polis kardeşimi gözaltına almaya kalkınca Metin Lokumcu araya girerek 'Onu değil beni alın' şeklinde tepki gösterince gözaltı işleminden vazgeçtiler. Başbakanlığın koruma müdürü, polislerin elinden küfrederek gaz tabancasını aldı. Akabinde yine küfürler savurarak halka doğru hedef gözeterek ateşledi. Olayları kızıştırmak için elinden geleni yaptı" dedi.   Tanıklar Necdet Altunkaya, Şenol Çelik ve Recep Demirci de olay gününe dair polislerin tutumunu anlattı.   ZORLA GETİRME KARARI   Tanık ifadelerinin ardından müdafi avukatları dönemin Hopa Kaymakamı Abdullah Aktaş’ın, olaylar esnasında çevik kuvvetin gaz silahını alıp kullanan Mehmet Yüksel’in tanık olarak dinlenmesini talep etti.   Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti duruşmaya gelmeyen Erol Darcan ve Taner Ballı’nın zorla getirilmesine, Abdullah Aktaş’ın ve Mehmet Yüksel’in duruşmada dinlenmesi talebinin reddine karar vererek duruşma 8 Nisan tarihine erteledi.