Durgut’un gözaltına alınmasına tepki: Dayanışmaya ihtiyaç var 2022-02-16 16:37:18   İSTANBUL - Gazeteci Zeynep Durgut’un gözaltına alınmasına tepki gösteren basın meslek örgütleri temsilcileri, iktidarın baskılarına karşı dayanışmanın önemine vurgu yaptı.    Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Zeynep Durgut, Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 14 Şubat’ta Cizre’de bulunan evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Dosyasına gizlilik kararı getirilen Durgut, ilk 24 saat getirilen kısıtlama gerekçesiyle avukatlarıyla da görüştürülmedi. 3 gündür gözaltında tutulan Durgut’un, henüz ifadesi alınmadı.    Durgut’un gözaltına alınmasına tepki gösteren basın meslek örgütlerinin temsilcileri, iktidarın gazetecilere yönelik baskılarına karşı mücadele çağrısı yaptı.    İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DARALIYOR    Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (Basın İş) Genel Başkanı Faruk Eren, Türkiye’de gazetecilere yönelik artan baskılara dikkat çekti. Gazetecilerin yaptıkları haberler gerekçesiyle gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu belirten Eren, bu durumun son dönemlerde sistematik bir baskıya dönüştüğünü söyledi. Eren, “İfade özgürlüğü kapsamında ele alınacak en ufak bir konuşma tutuklanmaya sebep oluyor. Yine televizyonlara RTÜK, gazetelere Basın İlan Kurumu aracılığıyla baskılar devam ediyor. İktidarın basın ifade özgürlüğü alanlarını daraltıcı adımlar attığını görüyoruz. Özellikle son yayınlanan Cumhurbaşkanlığı genelgesi, bu genelgenin ne sonuçlar doğuracağını henüz göremedik ama çok tehlikeli sonuçlar doğuracağını biliyoruz. Şu an cezaevlerinde çok sayıda gazeteci var. Belli ki iktidar seçim öncesi gazetecilere baskı kurarak, ifade özgürlüğünü daraltmak istiyor. Biz basın örgütleri olarak, bundan endişe duyuyoruz” diye konuştu.   KÜRT GAZETECİLERE BASKI   İktidarın özellikle Kürt gazetecilere yönelik yoğun bir baskı politikası sürdürdüğünün altını çizen Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm gazetecilere yönelik bir baskı var ama Kürt gazeteci arkadaşlara yönelik ayrıca bir baskı söz konusu. Kürt gazeteciler, iktidar tarafından gazeteci olarak sayılmıyor, yok sayılıyorlar ve çok sık gözaltına alınıp tutuklanıyorlar. Bu tür baskılara karşı sesimizi yükseltmeye çalışıyoruz ama sadece bu gazetecilerin sorunu değil, aynı zamanda bir demokrasi sorunudur. Bu anlamda bütün demokrasi güçlerinin birlikte mücadele etmesi gerekiyor. Halkın da haber alma hakkına sahip çıkması gerekiyor. Çünkü gazetecilere yönelik baskılarla birlikte toplum susturulmak isteniyor. Topluma gözdağı verilerek, biat ettirilmek isteniyor. Buna karşı gazeteci sadece haber yapabilir, bunun dışında yapacağı bir şey yok. Bu yüzden hep birlikte mücadele etmeliyiz.”   GAZETECİ SUÇLU GÖSTERİLİYOR   TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş de iktidarın gazetecilik faaliyetini suç, gazeteciliği de suçlu olarak göstermeye çalıştığını belirtti. İktidarın kamu yararına olan faaliyetlerin haberleştirilmesini istenmediğini vurgulayan Güneş, “Gazetecilerin gazetecilik faaliyeti nedeniyle gözaltına alınması, tutuklanması, demokrasiyle, anayasa ile bağdaşmıyor. Gazetecilerin dosyalarına gizlilik kararı getirilmesi, davaların kamuoyunun bilgisinden kaçırılması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.    Güneş, gazetecilerin sürekli hedef gösterildiklerine, hukuki olmayan gerekçelerle tutuklandıklarına işaret ederek, gazetecilere yönelik açılan davaların şeffaf, kamuoyu bilgisi kapsamında yürütülmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.     DAYANIŞMAYA İHTİYAÇ VAR   Gazetecilere yönelik baskılara karşı durabilmek için gazetecilerin meslek örgütlerine, sendikalara üye olması gerektiğini aktaran Güneş, “Gazetecilere yönelik hukuksuzlukların görünür kılınması için dayanışmaya ihtiyaç var. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak tüzüğümüze uygun olarak basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü konusundaki ihlalleri, gazetecilere yönelik haksız gözaltı ve tutuklamalarla ilgili olarak, açıklama yapıyor, toplantılar düzenliyoruz. İktidar ve muhalefete bu konuda raporlar gönderiyor, konuyu gündemde tutmaya devam ediyoruz. TGC üyelerimize hukuksal danışmanlık veriyoruz. Davaları izliyoruz.  Gazeteciliğin suç olmadığını, haberin serbest dolaşımının sağlanması gerektiğini savunmaya devam edeceğiz” dedi.