Tutukluların özgürlüğü için nöbetteler 2022-02-15 09:01:23 DİYARBAKIR - Diyarbakır Barosu'nda 3 aydır Adalet Nöbeti tutan aileler, "Sesimizi duyurana kadar mücadele edeceğiz. Çocuklarımızı almadan buradan ayrılmayacağız" dedi.   Cezaevlerinden cansız bedenler çıkmaya devam ederken, ailelerin buna karşı Diyarbakır ve Van'da başlattığı Adalet Nöbeti eylemleri sürüyor. Hasta ve infazlarını tamamlamalarına rağmen tahliyeleri engellenen tutukluların özgürlüğü için Diyarbakır Barosu'nda 16 Kasım 2021'de başlatılan eylem 3 ayını geride bıraktı. 92 gündür olumsuz hava koşullarında dahi eylemlerine ara vermeyen aileler, bu süre zarfında Ankara'da sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileriyle bir araya geldi. Görüşmelerin üzerinden bir ay geçmesine rağmen talepler için halen adım atılmadı. Aileler, buna rağmen yakınlarının özgürlüğü sağlanana kadar eylemlerini sürdürmekte kararlı.    KAR KIŞ DEMEDEN EYLEMDELER   Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) listesinde ismi bulunan 29 yıldır tutuklu olan Abdulselam Güler’in kız kardeşi İnci Güler, nöbet eylemine sürekli katılan isimlerinden biri. 3 aydır soğuk hava, kar ve yağmur demeden eylemlerini sürdürdüklerine dikkati çeken Güler, Ankara'da kendilerine verilen "adım atılacak" sözünün tutulmasını istedi. Çözüm yerinin Meclis olduğunu söyleyen Güler, var olan kanunların uygulanmasını istedi. Güler, "Eğer kendi kanunlarını uygulasaydılar şimdi 1990’lı yıllarda tutuklanan tutuklar denetim serbestlikten yararlanırdı. Çünkü son iki yılı kalan tutukluların açık cezaevine götürülmesi yönünde bir kanun var. Ancak sadece tecavüzcü, kadınları katleden kişiler bu yasadan yararlanıyor. Bizim yakınlarımızın bırakılmamasının tek nedeni Kürt olmaları. Ölüme mahkum ediliyorlar" dedi.   İŞKENCE YOLU!   Hasta tutukluların yaşadığı sorunlara değinen Güler, hastaneye götürülen her tutuklunun iki hafta boyunca tekli hücrede karantinaya alındığını kaydetti. Güler, "Tek başına kaldıkları hücrede ne televizyonları var ne radyoları var ne de okuyacak doğru düzgün bir kitapları var. Karantinaları bitmeden tekrardan hastaneye götürülüp, 'bir şeyiniz yok' denilerek tekrardan cezaevine gönderiliyor. Hastane yolu onlar için bir işkenceye dönüşüyor" diye kaydetti.    TEMASLAR SÜRECEK   Ankara'da kendilerine verilen sözlerin tutulmamış olmasına rağmen sonuç almakta kararlı olduğunu vurgulayan Güler, "Sesimizi duyurana kadar mücadele edeceğiz. Diyarbakır’daki tüm siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinden destek isteyeceğiz. Çünkü hasta tutukluların durumları gittikçe vahim oluyor. Gün gün tutuklular ölüme yaklaşıyor. Çocuklarımız için gerekirse tekrardan Ankara'ya gideceğiz ve Adalet Bakanlığı’na gideriz. İster izin verilsin ister verilmesin" diye kaydetti.    Cezaevinde ölüm haberi aldıklarında dünyalarının yıkıldığını ifade eden Güler, şu çağrıda bulundu: "Yılardır cezaevinde onlarla güzel bir sohbet edemedik. Artık sesimiz duyulsun ve bizi görsünler."    'BURADAN AYRILMAYACAĞIZ'   Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Mehmet Yıldırım’ın annesi Hazal Yıldırım da ilk günden eylemi sürdüren annelerden biri. Oğlunun 17 yaşında tutuklanarak, 16 yıl cezaya çarptırıldığını aktaran anne Yıldırım, tüm tutuklular için oturduklarını ve cezaevlerinde ölümlerin yaşanmasını istemediklerini vurguladı. Anne Yıldırım, "Çocuklarımızı almadan buradan ayrılmayacağız” dedi.    'ADALET HERKESE LAZIM'   Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hamdusena Ada’nın kız kardeşi Reşahat Ada, acil tahliye edilmesi gereken 38 kişinin olduğunu ve bunların listesini Ankara'daki ziyaretlerde paylaştıklarını anımsattı. Ada, "Bu konuda bize söz verildi. Ama bu söz tutulmadı. Biz anneyiz, ciğerimiz yanıyor. Çocuklarımızın cenazeleri cezaevinde çıkmasın. Eylemimiz sürecek. Neresi olursa olsun. Çünkü hasta tutuklular kendilerine bakacak durumda değil. Artık dayanamıyoruz. Sadece tutuklular için değil herkes için adalet istiyoruz. Yarın adalet onlara da lazım olacak” diye konuştu.    'SON GÜNLERİNİ BİZİMLE GEÇİRSİNLER'   İlerleyen yaşına rağmen tutuklu torunu Doğan için Adalet Nöbeti eylemini sürdüren Nuray Abay, ülkede adalet olmadığını söyledi. Abay, "Eğer adalet olsaydı başta hasta tutuklu ve infazları biten tutuklar serbest bırakılacaktı. Yine sebepsiz yere binlerce insanımız cezaevinde” diye kaydetti. Hasta tutukluları kendilerinin de tedavi edebileceğini vurgulayan Abay, "Kendi temel ihtiyaçlarına karşılayamayacak durumda olan tutuklular var. Gittikçe durumları ağırlaşıyor ve belki de son günlerini yaşıyorlar. Bari son günlerinde aileleriyle birlikte geçirsinler" çağrısı yaptı.     MA / Mehmet Güleş