Kobanê Davası: Ulus devletler özünde kirlidir 2022-02-04 13:03:39 ANKARA - Kobanê Davası’nda savunma yapan HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız, “Ulus devletlerin özünde kirlilik vardır. Farklılıklara tahammülü yoktur ve kapalıdır, sınırlıdır" dedi.  DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te yapılan eylemler gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 9’uncu duruşması 4’üncü gününde devam ediyor. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasına HDP Milletvekilleri Muazzez Orhan ve Ömer Öcalan, MYK üyeleri, HDP Ankara İl Örgütü üye ve yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Bir kısım siyasetçiler duruşmaya mazeret bildirerek katılmadı.   Duruşma, kimlik tespitinin ardından HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız’ın esasa ilişkin savunmasıyla devam etti.    BATI ÜRÜNÜ: TÜRKÇÜLÜK   Savunmasında "Türk ulusçuluğuna" değinen Parmaksız, “Türkoloji çalışmalarına başlayan Macarlar, onları yönlendirenler ise İngilizlerdir. Turan kavramını da ilk defa Macarlar kullandı. Türkçülük ve milliyetçilik bize batıdan geldi. Türkçülük çalışmalarını ilk başlatanlar da dış dinamikler çünkü kapitalizm Avrupa’dan çıktı. Osmanlı’dan çıksaydı orada başlardı bu çalışmalar. Türkçülük ve milliyetçilik o dönem yükselen bir ideoloji Osmanlıcılık ise hegemonyasını kaybeden bir noktada. 2’nci Mahmut, Osmanlıcılık fikrini bir çizgi haline getiriyor. Osmanlı’daki Türkçülüğün ilk kitabını yazan da Mustafa Celalettin Paşa’dır, kendisi bir Polonyalı devşirme ve aynı zamanda Nazım Hikmet’in dedesidir. Bu ideolojinin yükselmesinde Rusya’daki halkçılık hareketlerinin büyümesinin de rolü var” diye konuştu.    Milliyetçilik akımının Avrupa’dan Balkanlara yöneldiği bilgisini veren Parmaksız, “Balkanlar’daki halklar ayaklanınca milliyetçiliklerinin yansımaları büyük oluyor. Oradaki milliyetçi ayaklanmalar İttihat Terakki subaylarını çok etkiliyor. Ulusçu düşünce de dahil olmak üzere Anadolu’da hiçbir fikri akım gelişmiyor çünkü devlet çok güçlü ve inanılmaz kıyımlar var. Ulus devlet ve milliyetçilik anlayışı kapitalizm ürünleridir. Bu nedenle bize de dışarıdan geldi” ifadelerini kullandı.   TÜRKLERİN TRAJEDİSİ    Ziya Gökalp’in milliyetçiliğe bakışıyla ilgili konuşan, onun Türkçülük ve Osmanlıcılık fikirlerinin uzlaşması için çabaladığını belirten Parmaksız, Gökalp’in kitabında yer alan, “Türkçülük akımı Osmanlının rakibi değil hakikatte en büyük yardımcısıdır” ve “İslam aleminin düşmanı olan bir mikrop var ancak şu an bu mikrop İslami fikirlere dönerek pişmanlık duyuyor. Bu mikrop bir hastalık değil toplumsal bir mayadır. Ne yazık ki bugüne kadar esasını anlayamadık. Milliyetçilik silahını kullanmak artık bize farzdır” sözlerini hatırlattı. Parmaksız, “Gökalp’in bütün derdi iki çizginin bir araya gelmesiydi ama bu iki fikir 1923’ten sonra bambaşka bir biçimde evirildiler. Türk tarihini çok okudum, Türkiye’de bugün yaşanan sorunların nedeni 100 yıl önceye dayanıyor. Bu tarihi ne reddedebiliriz ne de övünebiliriz, içerip aşmamız gerekiyor. Türklerin eklektik bir çizgileri var, hep devlet konusunda fetişist bir yanları olduğu için ne felsefesi gelişti ne de fikirleri. Bu da Türklerin bir trajedisi” şeklinde konuştu.   İNSANLARI BİR ARAYA GETİRMELİ    Ulusların ve sınıfların olmadığı bir dünya istediklerinin altını çizen Parmaksız, “Ulus devletlerin özünden kirlilik vardır. Amerikalılar, İngilizler katliamlar yapmadı mı, yaptı. Türkler de yaptı çünkü bu ulus devlet zihniyetinin özünde vardır. Farklılıklara tahammülü yoktur ve kapalıdır, sınırlı bir şeydir. Bir dönem için işe yaramış fakat kendini tüketmiştir artık. Biz tarihimize sahip çıkıyoruz ancak sosyalistler olarak bunu aşmak için varız” diye belirtti.    “İnsanları bir araya getirmemiz gerekiyor” diyen Parmaksız, Arapların da ulusal birlik sorunu olduğunu ifade etti. Parmaksız, “Bu Baas’ın temel sorunu, bu konuda çok uğraşıyorlar fakat başaramıyorlar” dedi. Türkiye’de ulus devletin kurulduğu dönemde uluslaşma sorununun uzun süre çözülemediğini aktaran Parmaksız, “Uluslaşma sürecinin oluşmasıyla Kemalizm’in kendini inşası beraber ilerledi” dedi.   Duruşmaya saat 13.00’a kadar ara verildi.