‘BM milletlerin değil, devletlerin çıkar ortaklığıdır’ 2022-02-02 09:01:29 HABER MERKEZİ - BM’nin insani kuruluş sıfatını yitirdiğini belirten Mahmur Kampı Halk Meclisi Eşbaşkanı Yusuf Kara, “BM, milletlerin değil, devletlerin çıkar otraklığıdır” dedi. Irak’ın Musul Vilayetine bağlı Mahmur ilçesi sınırlarında kurulan Mahmur Kampı’nda Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) uyguladığı ambargo 3’üncü yılında devam ediyor. Türkiye’nin 90’lı yıllarda izlediği köy boşaltma ve koruculuk dayatmaları nedeniyle çoğunluğunu Şırnak ve Hakkari’den göç edenlerin oluşturduğu Mahmur Kampı’nda 12 bin kişi yaşıyor. 1998 yılından beri Birleşmiş Milletleri (BM) himayesinde olan kamp, uluslararası siyasi mülteciler statüsünde. Kurulduğu günden bu güne birçok saldırıya maruz kalan kamp, 17 Temmuz 2019 yılında Hewlêr’de bulunan Türkiye konsolosluğunda görevli 3 kişiye yapılan saldırının ardından KDP tarafından ambargo konuldu.    Aynı zamanda birçok defa Türkiye’nin Silahlı İnsansız Hava Araçların (SİHA) saldırılarına maruz kaldı. Bu saldırılarda çok sayıda kişi yaşamını yitirirken onlarca kişi ise yaralandı. Kampta yaşayan binlerce kişi bir yandan KDP’nin uyguladığı ambargoyla boğuşurken diğer yandan Iraklı yetkililerinin kampın etrafını tel örgülerle kapatma girişimine karşı direniyor. 27 Aralık 2021’de Irak askeri güçleri yanlarında getirdikleri tel örgülerle kampın etrafını kapatmak istedi. Kampta yaşayan binlerce kişi bu duruma tepki gösterince kamp etrafına tel çekme girişimini durduran Iraklı yetkililer, bu seferde kampın yakınlarına güvenlik kuleleri yapmaya başladı.   Kampta yaşanan son gelişmeleri Mahmur Kampı Halk Meclisi Eşbaşkanı Yusuf Kara değerlendirdi.     KAMP DAĞITILMAK İSTENİYOR   Mahmur Kampı’nda yaşayan yurttaşların 27 yıldır her türlü baskı ve zorbalıklara maruz kaldığını ve bunlara boyun eğmediğini hatırlatan Kara, kampta yaşayanların büyük bedeller ödediğini söyledi. Zorlu bir sürecin ardından Mahmur Kampı’na yerleştiklerini belirten Kara, kendilerine yönelik siyasi baskı ve saldırıların dünden bugüne devam ettiğini ifade etti. Kendilerine yönelik gerçekleşen saldırıların asıl amacının mücadelelerine bağlı insanları dağıtmak olduğunu vurglayan Kara, “Bunun için kampımızı ablukaya alıyorlar. Gidiş gelişlerimizi kısıtlamak istiyorlar. Hem ekonomik hem de sosyal alanlarda zorluklar çıkartıyorlar fakat burada yaşayan yurttaşlar olarak buna boyun eğmeyeceğiz” dedi.   TÜRKİYE’NİN ETKİSİ    Kampa yönelik gerçekleşen baskı ve saldırıların arkasında Türkiye’nin olduğunun altını çizen Kara, Irak hükümetinin de Türkiye’nin etkisi altına girdiğini ve ona göre hareket ettiğini ifade etti. Irak’ın özgür bir devlet statüsüyle siyaset yürütemediğini sözlerine ekleyen Kara, “Çünkü hakim olan bazı gruplar, Irak devletini esir almış. Siyasi olarak bir hükümet kuramıyor. Kurduğu hükümetler de Irak halkının etkisi altında değil, İran, Amerika ve Türkiye’nin etkisi altındadır. Böyle bir devlette istikrarsızlık hüküm sürüyor. Böyle bir yönetim altındaki devlette bazı gruplar kendi çıkarları doğrultusunda inisiyatif alıp hareket edebiliyor. Türkiye’nin de Irak devleti üzerindeki etkisi de artmış durumda. Çünkü Iraklı yetkililer ile yapılan görüşmelerde konuşulanların tersine adımlar atılıyor” diye konuştu.   ‘GÜVENLİK KULELERİNİ KABUL ETMEYECEĞİZ’   Irak’ın Türkiye’nin talepleri doğrultusunda kamplarına yönelik girişimlerde bulunduğuna dikkati çeken Kara, şöyle devam etti: “Kampın etrafını tel örgülerle kapatma girişimi de bunun bir örneğidir. Bu girişimler halkımızın iradesiyle durduruldu ama bu ilerleyen süreçlerde başka girişimlerin de olmayacağı anlamına gelmiyor. Şimdi de kampımıza yakın yerlerde bazı güvenlik kulelerin olduğu yönünde kamuoyunda bilgiler yer aldı. Bu konuya dair araştırmalar yaptık. Bu kulelerin getirildiğini tespit ettik ama yaptığımız görüşmelerde bunların kamp için değil diğer bölgeler için olduğu söylendi. Bu durumun takipçiyiz. Eğer bu kuleleri kampımızın etrafına koymak isteler bunun tel örgülerden farkı yoktur. BM temsilcileri yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde onlar da kampın etrafının tel örgülerle kapatılması veya kulelerle çevrilmesini gibi girişimlerinin içinde olmadıklarını söylediler. Bunun Türkiye ile çıkarları doğrultusunda hareket edenlerin girişimleri olduğu anlaşılıyor. Ne bedeller ödenirse ödensin bunu kabul etmeyeceğiz.”    ‘BM, MÜLTECİLERİ KORUMUYOR'    Mahmur Kampı’nın siyasi mültecilerin bulunduğu bir yer olduğunu ve bu kampın sağlık, eğitim, ekonomik, sosyal ve siyasi olarak BM himayesinde olduğunu hatırlatan Kara, şöyle devam etti: “Fakat BM, mültecileri koruma misyonunu gerçekleştirmiyor. Türkiye, bu konuda da etkilerini sürdürüyor. Kendi çıkarları doğrultusunda BM’yi etkiliyor. BM de sözde insani bir kuruluştur fakat kendi siyasi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Bunun için kampa yönelik gerçekleşen saldırılara karşı sessiz duruyorlar. Eğer onlar izin vermezse böyle saldırılar gerçekleşmezdi. BM insani kuruluş sıfatından çıkmış tamamen siyasi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Kanunlarını çiğniyor. Milyonlarca dolar harcamalar yapıyorlar ama bunu nereye harcıyorlar, kime veriyorlar belli değil. BM, milletlerin birleşmesi değil, çıkarları için bir araya gelen devletlerin ortak hareket etme kurumudur. Çünkü pratikleri bunu gösteriyor. Kampa yönelik gerçekleşebilecek hiçbir saldırıya karşı boyun eğmeyeceğiz. Bu aşamada BM ve Irak hükümetinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi çağrısını da yapıyoruz."    MA / Ömer Akın