Gazeteci Nebî: Kobanê’yi özgürleştiren Öcalan’ın fikriyatıdır 2022-01-25 09:00:17 URFA - Kobanê direnişini 134 gün anı anına takip eden gazeteci Xezne Nebî, kenti özgürleştirenin PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fikriyatı olduğunu belirterek, “Dört parçadan gençler bu inanç ve irade çerçevesinde yönlerini Kobanê’ye çevirdiler” dedi.  Suriye iç savaşının başlamasının ardından Cizîre ve Efrîn başta olmak üzere Kürtlerin özyönetim ilan ettiği kentlerin başında gelen ve Rojava Devrimi’nin hayat bulduğu Kobanê, 15 Eylül 2014’te birçok ülkenin yönlendirdiği DAİŞ’in saldırısına uğradı. Kobanê Kantonu’na yönelik üç koldan başlatılan saldırı ile devrim boğulmak istendi. Binlerce DAİŞ’linin “Türkiye sınırını geçerek” ileri düzey teknolojik silahlarla giriştiği saldırılara karşı, Kobanê'de kalarak direnenler ile sınırı boydan boya insan zinciriyle kaplaya binler bir oldu, direniş her geçen gün büyütüldü. DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik giriştiği saldırılarının katliam tehdidine dönüştüğü bir dönemde, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 7 Ekim’de Antep'te yaptığı bir konuşmada “Şu anda Kobani de düştü düşüyor” sözleri, birçok kentte yüzbinlerce kişi tarafından protesto edildi. Direniş kısa sürede bölge illeri ve Türkiye kentlerine yayıldı.   Kobanê’de şiddetli çatışmalar yaşanırken Suruç’ta asker ve polisin tüm saldırılarına rağmen verilen direnişler, Kobanê’ye adeta nefes oldu. Binlerce genç ve kadının toprağa düştüğü Kobanê, kıt imkanlara rağmen karanlığa teslim olmadı. 134 gün süren direniş sonucunda tüm dünyaya korku salan DAİŞ’e diz çöktürüldü ve kent 26 Ocak 2015'te DAİŞ'ten tamamen temizlendi.    Aradan geçen 7 yılda sayısız makaleye, habere, onlarca belgesele, öyküye ve kitaba konu olan Kobanê direnişini 134 gün takip eden Kobanêli gazeteci Xezne Nebî, kentin özgürleşmesinin yıl dönümünde Mezopotamya Ajnası’na (MA) konuştu.      BAAS DÖNEMİ   Çocukluk yıllarının Kobanê’de geçtiğini, 134 gün süren Kobanê direnişini takip ettiği sokaklarda oyun oynayarak büyüdüğünü belirten Nebî, “Rojava Devrimi” öncesi Baas rejiminin Kürtlere dönük baskı politikaları uyguladığını belirtti. Kobanê’nin Kürt özgürlük hareketi için önemli bir merkez olduğuna işaret eden Nebî, Baas Rejimi döneminde, Kürt olmalarından kaynaklı insanların gözaltına alınıp tutuklandığını, işkencelerde yaşamını yitirdiğini kaydetti. Nebî, bu ölümleri şu şekilde aktardı: “Kürlerde bir söz var ‘Kûştina bi pambû’ (Pamuk ipliğine bağlı ölüm). Anlamı sen hissetmeden seni öldürüyorlardı. İnsan olmaktan kaynaklı haklarını talep ettiğinde dahi öldürülüyordun. Kürtçe konuşmak dahi yasaklanmıştı.”    ROJAVA DEVRİMİ    Rojava Devrimi ile birlikte Baas rejimi döneminde çizilen olumsuz tablonun tam tersine döndüğünü belirten Nebî, bütün halkların katılımı ile kadınlar ve gençlerin öncülüğünde yeni bir yaşamın inşa edilmeye başlandığını sözlerine ekledi. Kadınların öncülüğünde 19 Temmuz 2012’de yeni bir yaşam inşa edilmeye başlandığını ifade eden Nebî, “PKK Lideri Abdullah Öcalan ile birlikte Kobanê’ye geçen felsefe, yeniden yeşertiliyor ve büyütülüyordu. Devrim bu inanç ve felsefeden nefes alarak büyüyordu. Suriye’de iç çatışmalar olarak adlandırılan süreç Rojava’da özellikle Kobanê’de devrim olarak adlandırılıyordu. Gerçek bir devrim gün gün örülüyordu. Emin adımlar ile ekonomi, askeri, siyasi alanlarda halk kendi kendini örgütlüyordu. ‘3’üncü yolu’ Kürtler Kobanê’de hayata geçiyordu. Bu yolu hayata geçirmek ile kalmayıp tüm dünyaya tanıtıyordu. Baas rejimi döneminde Kürlerin ölümü pamuk ipliğine bağlıyken, artık o pamuk Kürtlerin başını rahatlıkla koyduğu ve uyuduğu bir yastığa dönüştürülmüştü. Kobanê, genç ve kadınların öncülüğünde küçük imkanlar ile tüm dünyanın saygı duyduğu bir model oldu” diye konuştu.   STRATEJİK BİR KENT   DAİŞ’in 25 Eylül 2014’te Kobanê saldırısı ile halkların birlikte yaşama arzusunu hedef aldığını belirten Nebî, Kobanê’nin bunun yanında coğrafi olarak da stratejik bir öneminin olduğunu söyledi. Nebî, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kobanê’de 410 köy var. Stratejik bir yer çünkü Rojava’da Efrîn ve Qamişlo’dan sonra 3’üncü büyük kent. Kobanê’nin uzun yıllardır Kürt özgürlük hareketinin etkin olduğu yerlerden biriydi. Kobanê’yi kontrol eden güç Suriye ve Türkiye arasında bulunan sınırın kontrolünü eline alır. Kobanê, Reqqa ve Halep’e açılan kapıdır. Kobanê’yi her ne kadar Akdeniz’e uzak olsa bile, sıcak sulara ulaşmak isteyenler için bir kapı görevi görüyor. Bu açıdan Kobanê’nin bölge için önemli bir yeri var.”    DİRENİŞİ DE ACIYI DA KAYDETTİ   DAİŞ’in Kobanê kent merkezine yaklaşması ile Şengal’de 2 Ağustos 2014’te yaşananların bir benzerinin yaşandığını dile getiren Nebî, kent merkezinden az sayıda kişinin kaldığını, çok sayıda kişinin göç etmek zorunda kaldığını kaydetti. Kobanê’de birçok insanlık trajedisine tanık olduğun belirten Nebî, “Dünyanın gözü önünde bir insanlık trajedisi yaşandı. Hiçbir zaman topraklarını terk etmeyecek insanlar evlerinden çıktı. İnsanlar ayakkabısız, aç susuz yollara düştü. Biz bunları kameralarımız ile kaydederken, ağlayarak kaydettik. Söz ile o anları anlatmaya sözcükler yetmiyor. İnsanlar ilk defa topraklarını terk ediyordu bunun yanında da ilk defa bu denli büyük bir direniş gösteriyordu. Anneler çocuklarını kendi elleri ile mevzilere yerleştirdi. Şehit düşen çocuklarını kendi elleri ile toprağa gömdü. Kameralarımız hem acıyı hem de direnişi kaydetti. Her şeye rağmen evini bırakmayan yaşlı insanların inancını da kaydettik, insanların her şeyini geride bırakarak sınırı ölme pahasına geçmeye çalışmasını da. Kobanê’de varlık ve yokluk savaşı verildi. Geri dönüp o dönem yapılan haberlere bakıldığı zaman hiçbir zamana Kobanê’de umutların sönmediği görülür. Her haberde, her başlıkta Kobanê’de direniş var yazılıyordu. Son sokağa, son eve kadar Kobanê düşmedi” ifadelerini kullandı.    HALKLARIN DİRENİŞİ    Kobanê’de gösterilen direnişin uluslararası güçleri harekete geçirdiğini belirten Nebî, dünyaya korku salan DAİŞ’in dört bir yandan gelen halkların direnişinin durdurduğunu söyledi. Kürdistan'ın dört parçasından gelen gençlerin kanlarının Kobanê’de birbirine karıştığını vurgulayan Nebî, “Çok sayıda kişi bu uğurda şehit düştü. Bizim için en büyük zorluk, yaşamını yitiren kişilerin haberlerini hazırlamaktı. Biz basın olarak halka moral vermek için elimizden geleni yapıyorduk. Kobanê’nin özgürleşmesinde basının da rolü küçükte olsa var. Kobanê’nin özgürleşmesinde önemli bir rolü kadınlar üstlendi. DAİŞ’in ‘Kadınların elinden ölmememiz gerekir’ sözüne karşı YPJ büyük bir rol üstlendi. Kobanê direnişinin komutanlığını kadınlar yaptı. 40 yıldır süren direnişten güç alan kadınlar, dünyada ilk defa DAİŞ gibi bir terör örgütüne karşı direniyordu” diye konuştu.    İNANÇ VE İRADE   Kobanê’nin özgürleşmesinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Nebî, “İrade ve inanç Kobanê’nin özgürleşmesinin kapıları açan anahtarlar oldu. Bu inanç ve iradeyi besleyen de Sayın Öcalan’ın felsefesi oldu. Kobanê’ye dört parçadan gelen gençler havadan inmediler. Bir inanç ve irade çerçevesinde yönlerini Kobanê’ye çevirdiler. Kobanê küçük bir kentti ancak yüreği büyüktü” dedi.    SALDIRILAR BİTMEDİ   Kobanê’nin özgürleşmesinin 7’nci yıldönümü yaklaşırken saldırıların arttığına dikkati çeken Nebî, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye bir saldırı başlattığında tarihleri özellikle seçiyor. Hesekê’de cezaevine dönük yapılan saldırı, Efrîn’in işgal edilmesinin yıldönümüne denk getirildi. Aynı zamanda Özerk Yönetimin ilanının yıldönümüdür. Kobanê’de hava saldırıları her gün yaşanıyor. Çünkü Kobanê Erdoğan’ın hasretidir. Bu hasret Erdoğan ve beslediği çetelerin içinde bir dert olarak kaldı. Bu hasretleri devam ediyor. Ellerinden gelse bugün Kobanê’yi işgal ederler. Kobanê özgürleştirildi ancak saldırılar bitmedi. Suikastlar ile bu saldırılar devam ettiriliyor. Yıkmak istedikleri model gözleri önünde yeşeriyor. Bunu kabul edemiyorlar. Türkiye bölgeye dönük birçok saldırı gerçekleştirdi; Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük askeri, psikolojik, suikast ve özel savaş yürütüldü ancak sonuç alınamadı. Şimdi de ellerinde kalan son hamleleri DAİŞ’lilerin kaldığı cezaevlerini hareketlendirmek. Bunu da yapamadılar.”    MA / Emrullah Acar