Deniz Poyraz Davası ertelendi 2022-01-24 20:08:03   İZMİR - Deniz Poyraz davasında katliam günü olay yerinde olan tanıkların dinlenmesi ardından mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 29 Nisan’a erteledi. Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik 17 Haziran 2021’de saldırı gerçekleştiren ve parti çalışanı Deniz Poyraz’ı katleden katil Onur Gencer’in yargılandığı davanın duruşması, İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık beyanlarının alınması ardından sona erdi. Katil Onur Gencer’i 17 Haziran’da HDP İl binasına getiren taksinin şoförü İbiş Işık, “Onur Gencer bizim durak müşterimiz, akrabalığım yoktur. O gün bir şey görmedim. İTO diye bilenen yerden Onur Gencer’i aldım, İngilizce kursunun olduğu yere gideceğim dedi. Saat 10.55’te indirdim, elinde çanta vardı. Onur Gencer bana ‘4-5 polis intihar etmiş’ dedi. Hiperaktif biriydi. Balçova Termal Otel’e götürdüğümde fark ettim, hiperaktif olduğunu, arabanın içinde oynuyordu. Böyle farkettim hiperaktif olduğunu. TEM’den aradılar beni saat 14.00 civarı. İfade vermeye gittim ve orada öğrendim olayı” dedi. Tanık Işık, avukat Türkan Aslan Ağaç’ın sorularını yanıtladı. Katliam yaşanmadan 3 ay önce katil Gencer’in taksi durağını kullanmaya başladığını aktaran Işık, “Tüm arkadaşlarımız Onur Gencer’i almıştır” diye belirtti. ‘10 DAKİKA SONRA NE OLACAĞIMIZ BELLİ DEĞİL’ Gencer ile sadece polislerin intiharı üzerine sohbet ettiklerini aktaran Işık, “Gittiği yerlere hep tek götürdük, kendisiyle 3 kez karşılaştık, sohbet olarak polislerin intiharları hakkında konuştuk. ‘10 dakika sonra bizim ne olacağımız belli değil’ dedi, 15 dakika sonra da indirdim. Ondan önce hiç sohbetimiz olmadı” şeklinde konuştu. Emniyette verdiği ifadeleri tekrarlayan Işık, “Evet kullanırdı ama telefondan ne konuştuğunu duymadım, müziğin sesi açık olduğu için” diye konuştu. Gencer’i İTO önünden aldığını aktaran Işık, olay günü navigasyon ile gelmediklerini, Gencer’in telefonda konuşmadığını belirtti. Işık, Gencer’in ifadesinde “takside silahımın ucuna mermi verdim” sözlerine herhangi bir ses duyup, duymadığına dair “ses duymadım” yanıtını verdi. ‘KALABALIK GÖRÜNCE MEYDANA GİTTİK’ Söz alan ikinci tanık Türk Telekom Saha Teknikeri Efe Akdemir de şunları söyledi: “Olay günü biz oraya psikoteknik eğitimine gittik. Eğitim aldık, olay saatinde de iki arkadaş eğitim alıyordu. Olay esnasında dışarıdaydık. Orada bir yoğunluk oldu. Biz de arkadaşlarımızla çıktık. SRC belgesi için oraya gittim. Alsancak Akademi binanın birinci katındadır. Kahvaltı yapıyorduk, kalabalık görünce sınavda olan arkadaşlarımız için meydana doğru çıktık” diye anlattı. ‘OLAY YERİNDE DEĞİLDİK’ Üçüncü tanık Türk Telekom çalışanı Hayrettin Dinçer de arkadaşı Akdemir ile aynı kafede olduğunu belirterek, “Onur Gencer’i tanımıyorum. Olayın yaşandığı yeri bilmiyordum. Kurumumuz tarafından yapılan bir sınav için oralardaydım. Olayı saat 11.00 gibi kafede otururken duydum, polisler geldi. O şekilde öğrendik. Ölüm olayını hemen o an duymadık. Emin değilim, hatırlamıyorum. Binanın birinci katındaydık” şeklinde konuştu. Tanık İlkay Manav da, Dinçer ve Akdemir ile benzer savunmaları yaptı. SINAVDA İKEN KATLİAM YAŞANMIŞ Katliam yaşandığı sırada binada bulunan Alsancak Akademi sınavına girdiğini anlatan tanık Serhan Yalçın, “SRC sınavındaydım. Simülasyon sınavında kulaklı takılıydı. Sınav görevlisi Sıla Yılmaz, ağlayarak, beni uyarmasıyla öğrendim. Simülasyon ile sınavda olduğum için ses duymadım. Görevlinin ‘silahlar atılıyor, camlar kırılıyor’ demesi üzerine olayı öğrendim. 10.30-11.30 arasındaydı. Binada bir 5 dakika çıkıp, çıkmamakta kararsızdık. Sonrasında indik.” dedi. Binaya sabah erken geldiklerinde kapalı olduğunu ifade eden Yalçın, “Bina 09.00’da açıldı. Arkadaşlarımız sınava girdi. Onlar çıktıktan sonra biz sınava girdik. Seslerden sonra aşağı indiğimizde sadece polisleri gördük. Dış kapının önünde polislerle karşılaştık. Aşağı indiğimde ve garaja gittiğimde silah sesi duymadım. İnsan sesleri vardı” ifadelerini kullandı. ‘POLİS BİZE BİLGİ VERMEDEN İKİ SAAT BEKLETTİ’ Tanık Hüseyin Türkyılmaz da bir önceki tanık Serhan Yalçın’ın anlatımlarına benzer ifadeler kullandı. Türkyılmaz, “Biz birinci kattaydık, olay da ikinci katta gerçekleşmiş. Sıla hanım, ben ve Serhan dışarı çıktık. Biz 10.30’da sınava girdik. 11.00’e yakındı. Aşağı indiğimizde polisler cinayet olduğunu söyledi. Bir buçuk, iki saat bekletildik. Binanın altında sağda otoparkta beklettiler. Bilgi vermeden beklettiler. Sonra ifade almak için karakola götürdüler” diye belirtti. Söz alan ailenin avukatı Türkan Aslan Ağaç, “İstediğiniz kriterlerde bu duruşma olsun diye herkesi karşımıza aldık. Uzlaşı içinde bir mahkeme yürütmek istiyoruz. Burası zurnanın zırt dediği yer. Siz tanıkları yormamak için maddi gerçeği çöpe atıyorsunuz. Sabahtan beri mahkeme başkanı ne istediyse dizayn etmeye çalıştık” dedi. Mahkeme heyetinde yer alan üyenin “ne yapabilirdik” sözlerine de Ağaç, “Maddi gerçekliği bir kenara atarak, sanık sorgusu yapılmadan tanıkları çağırması doğru değil. Maddi gerçeklik çöpe atılacak. Adaleti bulamayız. Yargılama gerçekliği böyle olacaksa adalet tesis edilemez. Biz çekilelim, mahkeme heyeti cezalandırsın. Yargılama bitsin” sözleriyle tepki gösterdi. TAKSİ ŞOFORÜNE İKİNCİ KEZ SORULAR Tanık İbiş Işık’ın emniyet ifadesinde “silah satın almaya” dair konuşma yapıldığına dair beyanı olduğu ancak mahkeme salonunda neden anlatmadığı sorusu üzerine Işık, “Sadece sorulan sorulara yanıt verdim. Avlanmak için alacağını belirtti” dedi. “Sanığı olay yerine götürürken polis çevirmesinde olay yerine ne kadar süredeydeniz, polis arama yaptı mı?” sorusuna da “Sadece ehliyetime baktı. Araçta arama yapılmadı” dedi. “HTS kayıtlarında doğrudan sizi aradığı görünüyor” diye soran Ağaç’a cevap veren İbiş, “Telefon numaranızın katilde olup, olmadığını sordum. Hayır, dediniz. Mayıs’ta Alsancak’a gittik, bu indi. Alsancak’ta Kemeraltı’na girdik, 5 dakika bekle. Geri gideceğiz. Numaranı ver ben sana telefon ederim, dedi. Parayı ödememe hali birkaç kez daha oldu. Telefonum Hüseyin Mutlu üzerine kayıtlı” şeklinde konuştu. Mahkeme heyeti  diğer tanıkların sanığın çapraz sorgusu tamamlanması ardından dinlenmesine karar verdi. TÜRK TELEKOM’DAN RESMİ EVRAK HDP’nin avukatı Ağaç, Türk Telekom Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak tanıkların beyan ettiği psikoteknik eğitim veren kursa katılma zorunlulukları olup olmadığını, bu belgeyi almak için herhangi bir şirketle sözleşme yapılıp yapılmadığı ve bu kursa katılım gösteren personel listesinin listesini olay yerine dair görüntülerin ham hali, fotoğrafların tamamı, olay yerine kaçta geldiklerine dair İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasını, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne kaç kamera ve fotoğraf ile çekim yapıldığı, sanığın yakalanmasından sonra olay mahali olan HDP il binasına giren ilk ekiplerin kim olduğu, olay yerinden kamera kaydı alınıp alınmadığı, alındı ise bunların istenmesi, ekiplerin sicil numaralarının istenmesine dair taleplerini sıraladı. ‘DELİL KARARTILMASI ŞÜPHEMİZ VAR’ Ağaç konuşmasının devamında, “Bunların hepsi muamma. Bir olay yeri inceleme hassasiyetine uygun incelemenin yapılmadığı aşikar. 9 tane mermi çekirdeği bulunması üzerine cumhuriyet savcılığından talep ettik olay yeri inceleme ikinci kez olay yerine girdi. Olay yeri inceleme, örgütlenme odasının kapalı olması nedeniyle 9’uncu çekirdeği bulamadıklarını söylemişlerdi ama DVD kayıtlarına bakarsanız örgütlenme odasına girdiklerini ve üstünkörü bir arama yaptıkları görünüyor. Delillerin karartılması ve titizlikle toplanmaması konusunda ciddi şüphelerimiz var” ifadelerini kullandı.  İddia makamı beyanları alınamayan tanıkların zorla getirilmelerine, Olgun Yüksel ve Oğulcan Dinçsever hakkında yazılan talimat yazılarının cevaplarının beklenmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Sanık avukatı da müvekkilinin beyanlarının eksik alındığını öne sürerek, bir sonraki duruşma savunmasını sürdürmesi gerektiğini belirtti. AVUKATLARIN TALEPLERİNİ KABUL ETTİ Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti şu ara kararları verdi: “Emniyete müzekkere yazılarak, olay yeri inceleme ekipleri tarafından olay yerinin görüntüleri ve fotoğrafların ham halinin gönderilmesi, kesintisiz görüntü almak yerine neden kesik kesik görüntü alındığının sorulması, olay yerine saat kaçta geldikleri, olay mahaline kendilerinden önce başka emniyet yetkililerinin girip, girmediğinin istenmesi, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılarak olayın yaşandığı andan itibaren hangi emniyet birimlerinin, hangi gerekçe ile kaç kamera, kaç fotoğraf makinesi ile görüntü aldıklarının sorulmasına, çekilen tüm kamera görüntüsü ve ham hali ve çekilen fotoğrafların mahkememize gönderilmesinin istenilmesine, sanığın yakalanmasından sonra olay mahalli olan HDP İzmir İl Binasına ilk girenlerin kimler olduğu konusunda araştırma yapılarak, mahkememize bilgi verilmesinin istenmesine, hangi birimin daire içerisine girdiği, kaç personelin bulunduğu, bulunan personelin sicil numaralarının gönderilmesinin istenmesine, olay mahalline giden ekibin kamera görüntüsünün alıp almadığı, alındıysa bu görüntülerin mahkememize gönderilmesininin istenmesine, HDP İzmir İl Binası içerisinde TEM ekipleri dışında hangi emniyet birimlerinin girdiğinin sorulmasına, giren ekiplerin sicil numalarının gönderilmesinin istenmesine, kamera görüntüsü ya da fotoğraf çekme işlemi yapıp yapmadıklarının sorulmasına, yapıldı ise ham hallerinin istenmesine, gönderilecek kayıtlar üzerinde bilişkişi incelemesi yapılması, Deniz Poyraz’ın tutuklu olan kardeşleri Süleyman ve İbrahim Poyraz’ın mahkeme salonunda hazır edilmesine, tutuklu Kamuran Poyraz’ın da SEGBİS ile katılması için cezaevine müzekkere yazılmasına..” Sanık Onur Gencer’in tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, bir sonraki duruşmayı ise 29 Nisan 2022’ye erteledi.