Güçlükonak katliamı faillerinin yargılanması talebi 2022-01-22 14:23:45   İZMİR - İHD İzmir Şubesi, Güçlükonak katliamının aydınlatılarak faillerin yargılanmasını istedi.    İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Kayıplar Komisyonu, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla eski Sümerbank önünde açıklama yaptı. “Kayıplar vicdandır sahip çık” ve “Kayıplar belli failler nerede” pankartları açıldığı eyleme, Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (EGE-TUHAYDER) üyeleri de destek verdi.    İHD İzmir Şube Yöneticisi Caner Canlı, Güçlükonak katliamında yaşananları aktardı. Canlı, 10 Ocak 1996'da Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Çevrimli (Géré) ve Yatağan köylerine baskın yapan askerlerin, eski koruculardan Abdullah İlhan, Ahmet Kaya, Ali Nas, Neytullah İlhan, Halit Kaya ve Ramazan Oruç’u gözaltına alınarak götürüldükleri Taşkonak Jandarma Taburu'nda işkenceyle katlettiklerini aktardı.    NELER YAŞANDI?   15 Ocak 1996 tarihinde Koçyurdu köy muhtarı ve aynı zamanda korucu olan Mehmet Öner’i arayan Jandarmanın, gözaltındakileri serbest bırakacaklarını, onları almak için bir minibüs göndermelerini istediklerini hatırlatan Canlı şöyle devam etti: "Korucular Hamit Yılmaz, Abdülhalim Yılmaz ve Lokman Özdemir’i de yanına alarak Ramazan Nas’ın kullandığı 56 AH 320 plakalı minibüsle Taşkonak Jandarma Taburuna gitti. Tabura giden korucular da öldürülerek 6 köylü ile birlikte minibüse bağlandı. Ramazan Nas’ın kullandığı minibüs Jandarmanın kontrolünde yola çıktı. Minibüs bir noktaya gelince aracın içindeki jandarmalar inerek uzaklaştı. Yolu kesen Özel Tim önce minibüsü silahla taradı, atılan roketler sonucunda minibüs ve içindeki 10 ceset kömür haline geldi. Kaçmaya çalışan minübüs sürücüsü de taranarak öldürüldü. Adeta kül olmuş bedenler, ailelere teslim edilmedi. Üzerinde kimlik belirleme çalışması yapılmadan, dini vecibeler yerine getirilmeden güvenlik güçlerince toplu halde gömüldü.”    Katliam ardından sorumlular yerine olayın failinin derin devlet olduğunu söyleyenlerin yargılandığını ifade eden Canlı, ailelerin AİHM'e yaptıkları başvurularda Türkiye'nin suçlu bulunduğu belirtilerek, "Bu suçun faillerinin belirlenerek emri verenlerden tetiği çekenlere kadar tüm sorumluların yargılanmasını istiyoruz” diye konuştu.