Meclis İnsan Hakları Komisyonu darp iddialarını araştırmadı 2022-01-18 09:04:58 ANKARA - Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Tarsus ve Kayseri Bünyan cezaevlerine yaptığı ziyaretlere dair hazırladığı raporda, darp iddialarını araştırmadı.  Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun alt komisyonu olan Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu üyeleri tarafından 7-8 Kasım 2021’de Kayseri Bünyan Cezaevi ve 12-13 Kasım 2021’de Tarsus Cezaevi’ne yapılan ziyaretlerin raporları, görüşülerek kabul edildi.    Komisyon üyeleri tarafından hazırlanan raporlarda, cezaevlerinde birçok ihlalin yaşandığı ortaya çıktı. Mersin’in Tarsus ilçesinde bulunan cezaevi yerleşkesindeki Tarsus 1, 2, 3 Nolu T Tipi, Tarsus Kadın ve Tarsus Gençlik Cezaevlerine dair bilgiler yer aldı. Raporda Tarsus 1 Nolu’da bin 236, Tarsus 2 Nolu’da bin 155 kişinin, Tarsus 3 Nolu’da bin 146, Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’nde 382 kadın ve 0-6 yaş arası 16 çocuk ile Tarsus Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’nde de 230 çocuğun tutulduğu bilgileri yer aldı.    Raporun detaylarında tutuklulardan dinlenilen hak ihlalleri arasında ismi değişen çıplak arama yerine geçen detaylı aramada da uygulamanın devam ettiği, yemeklerin, su ihtiyacının, kantinde fiyatların yüksek olması, revirlere çıkmada sorun, hastane sevkleri sonrası karantina odasında bekletilmesi ve diş doktorunun dolgu dahi yapamaması, spor haklarının engellenmesi, gazetelerin verilmemesi gibi hak ihlalleri sıralandı.   TEK TİP SAÇ, DARP, SÜNGERLİ ODA   Tarsus 2 Nolu Cezaevi’ne dair komisyon tarafından hazırlanan raporda, şu detaylar dikkati çekti: “Bazı hükümlü ve tutuklular tarafından ise ilk girişte detaylı arama yapılmasına izin verilmediği için darp edildikleri, ilk girişte zorla tek tip saç tıraşı yapıldıkları, sayımlarda tek sıraya geçmek zorunluluğu uygulandığı, itiraz edildiği zaman darp edildikleri ve ters kelepçe yapılıp süngerli odaya götürüldükleri, bir hükümlü ve tutuklu tarafından kolu kırık ve alçıda iken ters kelepçe yapılıp süngerli odada 5 saat bekletildiği…”   RESİM MALZEMELERİ VERİLMİYOR   Tarsus 3 Nolu Cezaevi’nde de tutuklular detaylı aramada iç çamaşırlarının çıkarıldığını ve örtü verilmediğini anlattı. Karantina odalarına dair de raporda, “Karantina koğuşlarının çok kötü durumda olduğu, su ısıtıcısının dahi bulunmadığı, dönüşte karantina koğuşuna gitmemek için tedavisini erteleyenlerin olduğu, dışarıdan gelen kolilerde bulunan resim malzemelerinin verilmediği, kurumun yazdıkları dilekçeler için dilekçe çıkış numarası vermediği” şikayetler yer aldı.   ‘TAVANDAN BÖCEKLER AKIYOR’   Tarsus 1 Nolu Cezaevi’nde de birçok hak ihlalini anlatan tutuklar, hazırlanan raporda detaylı aramada iç çamaşırların çıkarıldığı ancak örtü verilmediği aktarıldı. Okula giden çocukların hafta sonu görüşler yapmasına izin verildiği ancak görüşlerde çocukların refakatçi olmadan görüş alanına gelmesinin istendiği yer alan raporda, “Başta diş tedavisi olmak üzere, hastane sevkleri ve sağlık hizmetine ulaşmak konusunda sorunlar yaşandığı; karantina koğuşlarının çok kötü olduğu, bu koğuşlarda tavandan akıntı olduğu ve hamam böceklerinin bulunduğu, dört kurum görevlisinin bir hükümlüyü alıp götürdükleri ve darp ettiklerine” dair şikayetler yer aldı.    TEDAVİ SIRASINDA KELEPÇE ÇIKARILMIYOR   Kadın Kapalı Cezaevi’nde de girişte detaylı aramayı kabul etmedikleri için darp edildikleri, soğuk suyun sık sık kesildiği, koğuşu sık sık su bastığı; sıcak suyun çok ılık aktığı, diyet yemeği verildiği ancak yetersiz olduğu, kantinde bulunan ürünlerin fiyatlarının sürekli yükseldiği, 2 haftada 1 gün spora çıkarıldıkları, revirde bir doktor bulunduğu, kurum dışında hastaneye götürüldükleri zaman kan alınırken ve röntgen çekilirken kelepçelerinin çıkarılmadığı; İdare ve Gözlem Kurulu’na çıkıldığı zaman sorulan soruların siyasi içerikli olduğu, tutuklunun “iyi halli” olup olmadığına yönelik değerlendirme yapılmadığı şikayetleri yer aldı.   KARANTİNA ODASINI İNCENLEDİ   Karantina odasını da ziyaret eden komisyon üyeleri ise karantina odasına dair tespitleri, raporda şöyle yer aldı: “Tekli karantina odasında yapılan incelemede ise odanın koşullarının çok kötü olduğu, odada mutfağın bulunmadığı, banyoda lavabonun bulunmadığı, banyonun duş kısmında bir musluk olduğu, kişinin bütün temizlik ve mutfak ihtiyaçlarını bu musluk aracılığıyla gidermek durumunda olduğu müşahede edilmiştir.”   KAYSERİ CEZAEVİ KAMPÜSÜ   Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde toplam 416 kadın, annesi yanında kalan 0-6 yaş arasında 24 çocuk, Bünyan 1 Nolu T Tipi’nde bin 381, Bünyan 2 Nolu T Tipi’nde bin 427 kişinin tutulduğu belirtildi.   KELEPÇELİ MUAYENE   Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde girişte yapılan aramalara dair tutuklular, “Kuruma girişte yapılan detaylı aramanın insan onuruna aykırı olduğu, yapılan aramaya direnildiği zaman kaba kuvvet kullanıldığı, diş doktoru bulunmadığı ve diş tedavilerinin yapılmadığı, kelepçeli muayene kabul edilmediği için hastaneye gitmekten imtina edenler olduğu, hastaneye sevk talep edilmesi halinde ise sevklerin gerçekleşmesinin bir seneyi bulabildiği, hastane sevkine götürülen bazı hükümlü ve tutuklulara kolluk görevlileri tarafından hakaret edildiği ve tehdit edildikleri” şikayetlerini aktardı.    KÜRTÇE KİTAP VERİLMİYOR   Kürtçe kitapların ve mektupların verilmediğinden de şikayet eden tutukluların, Sağlık ve Adalet bakanlıklarına yazılan dilekçelere cevap verilmediği, koğuşlarda yapılan aramalarda eşyaların yere atıldığı ve dağıtıldığına dair beyanları da raporda yer aldı.   AYAKKABI ÇIKARMA ZORUNLULUĞU   Bünyan 1 Nolu Cezaevi’nde de tutukluların şikayetleri raporda şöyle yer aldı: “Diş hekimine hiç çıkarılmadıkları, revire çıkmanın ise çok zor olduğu, revirde yapılan muayenenin üstünkörü olduğu, hekimin sadece kişiyi dinleyerek ilaç yazdığı ve düzgün muayene edilmedikleri, görüşe giderken, koğuştan çıkarken ve koğuşa girmeden önce ayakkabıların çıkarılması zorunluluğunun kabul edilemez olduğu, koğuş aramalarının son zamanlarda ise ayda 4 arama yapılmaya başlandığı, aramalarda eşyaların dağıtıldığı ve yerlere saçıldığı, kantin fiyatlarının çok pahalı olduğu ve ürün çeşitliliğinin bulunmadığı, avluda sayım yapıldığı, sağlık durumu kötü olanların sayım için yatakhaneden inemedikleri..”   TUTUKLULARA AYRIMCILIK   Bünyan 2 Nolu Cezaevi’nde benzer sağlık, yemek ve sıcak suya erişimde benzer ihlaller yer aldı. Raporda, bu kısımda da detaylı aramayı kabul etmeyen tutukluların darp edildiği, kelepçeli muayene, koğuş havalandırmasının üzerinde bulunan fens telleri, denetimli serbestlik taleplerinin haksız yere reddedildiği, kurumda bulunan kimi tutuklulara bu konuda ayrımcılık yapıldığı şikayetleri yer aldı.   HDP ŞERH DÜŞTÜ   Söz konusu her iki rapora da komisyonun HDP'li üyesi Fatma Kurtulan şerh düştü. Kurtulan, yazdığı şerhte, “Bazı mahpuslar kıyafetlerin tümüyle çıkarıldığını, çırılçıplak arandıklarını, beş kişinin kendilerine saldırdığını, kollarından ve ayaklarından tutulup soyulduklarını, örtü verilmediğini, çök-kalk yaptırıldığını belirtmişlerdir” diye kaydetti. Şerhte, bu uygulama kalkmadığı sürece hak ihlallerinin devam edeceği de vurgulandı.   TECRİDİN KALDIRILMASI TALEBİ   Şerhte, kelepçeli muayene olduğuna dair de ifadeler yer aldı. Tutukluların bir kısmının zoraki tıraş edildiklerini, tek sıra olmalarının dayatıldığını ifade ettiği vurgulanan şerhte, “Bir mahpus iki defa süngerli odaya atıldığını, kolunun kırık olduğu halde kelepçe ile beş saat süngerli odada bekletildiğini, bir başka mahpus sekiz ay önce gece 12.00’de kendisini alınıp, işkence edilip, kulağından kan geldiğini aktarmıştır. Mahpuslar girdikleri açlık grevi nedeniyle disiplin cezası aldıklarını tarafımıza iletmiştir. Mahpuslar Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmamasına tepki gösterdiklerini ve bu nedenle açlık grevine girdiklerin, tecridin kaldırılmasını talep ettiklerini beyan etmiştir” denildi.   Tarsus’ta İdare ve Gözlem Kurulları tarafından tutuklulara “HDP’ye gidecek misin, orada çalışacak mısın, pişman mısın” gibi sorular sorulduğuna da dikkat çekilen şerhte, “Daha fazla hak ihlali yaşanmadan İdare ve Gözlem Kurullarının yetkilerinin gözden geçirilmesi noktasında Adalet Bakanlığı’na tavsiyede bulunması elzemdir” ifadeleri yer aldı.    Tutukluların TRT 2, NTV, FOX TV, HALK TV, Tele1 gibi TV yayınlarına, Yeni Yaşam, Evrensel, Yeni Asya gibi gazetelere ulaşamadıklarını beyan ettiği vurgulandı.   Tarsus Cezaevi’nde tutuklu bulunan Nusaybin Eski Belediye Başkanı Sara Kaya’nın, komisyon üyelerine “Mamografi çekmek üzere götürüldüğü hastanede askerin muayene odasına girmek istediği, askerin, doktor tarafına geçtiğini, doktorun da kendisine 'şov yapıyorsun’ dediğini, bu nedenle mamografi çektirmeden geri döndüğünü” aktardığı belirtildi.    KADIN GARDİYAN TACİZ ETTİ   Çıplak aramaya dair bilgiler yer alan şerhte, “Bünyan Ceza İnfaz Kurumlarında tutuklu bulunan bir kadın mahpus, bir kadın gardiyan tarafından tacize uğradığını, vücudunun mahrem kısımlarına kadın gardiyanın dokunduğunu, şikayette bulunduğunu ancak haksız çıkarıldığını ve infazının yakıldığını beyan etmiştir. Bir mahpus 15-20 gardiyan tarafından soyulduğunu, çıplak aramaya maruz bırakıldığını, zorla kıyafetlerinin çıkarıldığını beyan etmiştir. Bünyan Ceza İnfaz Kurumlarında dört yıldır çıplak arama yapıldığı, bazı mahpusların kıyafetlerinin tamamının çıkarıldığı, bazı mahpusların üzerinde iç çamaşırının bırakıldığı, bazılarına örtü verildiği de mahpuslarca beyan edilmiştir" ifadeleri yer aldı.   İLAÇLARA EL KONULDU   Sağlığa erişime dair de şerhte, şunlar yer aldı: “Diyabetik hastalara özel yemek verilmediğini, epilepsi hastasının ilaçlarına el konulduğunu, bir buçuk aydır revire çıkamadıklarını, bir mahpus da hastaneye gidince kalp krizi geçirdiğini ancak hastanede komutanın kendisini tehdit ettiğini beyan etmiştir. Bazı mahpuslar özellikle doktorun gardiyan ne derse onu yaptığını, doktora gitseler de ilaç alamadıklarını beyan etmişlerdir. Hastane sevklerinde kelepçeli tutulduklarını, kelepçeli muayeneyi kabul etmedikleri için muayene olmadan kuruma geri döndüklerini, bazen yemek yerken dahi kelepçenin çıkarılmadığını aktarmışlardır.”   DARP İDDİASI ARAŞTIRILMADI    Tutukluların bazılarının darp edildiğinin aktarılmasına karşın komisyon üyelerinin darp edildiği söylenen tutuklularla görüşmediğine dikkat çekilen şerhte, şu ifadelere yer verildi: “Durumu ağır olan, burnu kırılan mahpuslar olmasına rağmen Komisyonun bu mahpuslarla görüşme konusunda istekli olmaması tarafımızca eleştiri konusudur. Yine ziyaret sırasında bazı mahpusların kapılara vurmak suretiyle protesto gerçekleştirdikleri sesleri gelmiştir. Komisyon protesto yapan mahpuslarla görüşme konusunda bir girişimde bulunmamıştır. Bu tutum da tarafımızca eleştiri konusudur.    KÜRTÇE MEKTUP ENGELİ    İçinde Kürtçe tek kelime bulunan mektupların mahpuslara verilmediği, karantina koğuşunda 17 kişi kaldıklarını, aylarca bu şekilde kalmak zorunda kaldıklarını, uzun süre yerlerde yattıklarını, çarşafların ücretli yıkandığını, sıcak suyun yetmediğini, kantinin pahalı olduğunu aktarmışlardır.”   MA / Berivan Altan