HDP’li Güleryüz: Türkiye’nin gerçek temsilinin arayışındayız 2022-01-17 09:03:36 ANKARA - Demokrasi İttifakı çalışmalarıyla sadece siyasi parti değil toplumun tüm dinamiklerini bir araya getirmeyi hedeflediklerini belirten HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eş Sözcüsü Mahfuz Güleryüz, “Türkiye’nin gerçek temsiliyetini ortaya çıkarma arayışındayız” dedi. Halkların Demokratik Partisi (HDP), 27 Eylül 2021 tarihinde açıkladığı “Demokrasiye, Adalete ve Barışa Çağrı Deklarasyonu” kapsamında “Demokrasi İttifakı” çalışmalarını sürdürüyor. Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar, sol-sosyalist parti ve oluşumlarla yarın Ankara'da bir araya gelecek.    Demokrasi İttifakı’nda ilk tur olarak planlanan bu buluşmada yol haritası ve öneriler masaya yatırılacak. HDP, yürütülecek çalışmalar kapsamında ise Demokrasi İttifakı çatısı altında ülkede en geniş temsil alanını kurmayı hedefliyor. Kurmak istedikleri ittifak çalışmalarının detaylarını HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz ile konuştuk.   GENİŞ DEMOKRASİ İTTİFAKI    Yayınladıkları deklarasyonla Türkiye’nin sorun ve problemlerini tespit ederek, buna dair çıkış reçetesi paylaştıklarını söyleyen Güleryüz, deklarasyonun aynı zamanda toplumun tüm kesimlerinin taleplerini yansıtan bir yol haritası olduğunu da vurguladı. İttifak görüşmelerini sadece parti tabanı ve oy gözeten bir yerden ele alınmadıklarının altını çizen Güleryüz, “Bu kaotik süreçten Türkiye’yi nasıl çıkaracağımızın yol haritasını belirlemeye çalışıyoruz. Bu yüzden ittifak sürecini ‘Türkiye ittifakı’, ‘Demokrasi ittifakı’ olarak tanımladık. Toplumda bulunan tüm muhalif dinamikleri sadece sol, sosyalist yapıları değil, bu rejimden zarar görmüş yapıları en geniş demokrasi ittifakında bir araya getirmeye çalışıyoruz” dedi.   Deklarasyonun ardından tüm muhalif partilerle görüştüklerini ve bunu kamuoyuyla paylaştıklarını ifade eden Güleryüz, “Parlamentoda temsiliyeti olmayan bütün yapılarla birebir temas kurarak, bu sürece nasıl dahil olabileceklerini tartışıyoruz. Yoğun bir tartışma süreci var. Bu süreç, sadece siyasi partilerle sınırlı değil. Sivil toplum örgütleri, emek örgütleri başta olmak üzere yöre dernekleri de dahil her kesimin ortaklaşabileceği bir çatı etrafında çalışmalar yürütüyoruz” diye belirtti.   AMAÇ ORTAK PAYDA   Demokrasi İttifakı kapsamında ortak paydada buluşma çalışmalarının olduğunu kaydeden Güleryüz, ittifak felsefelerinin de ortak paydada buluşma üzerinden yürüdüğünü paylaştı. İttifak çalışmalarına dair HDP üzerinden kimi spekülasyonlar yapıldığını belirten Güleryüz, “İktidar eksenli girişimlerin yanı sıra başka çevre ve güçlerinde, bu süreci sekteye uğratma amaçlı devrede olduğunu biliyoruz. Bütün bunları hesaplayarak, Türkiye’nin gerçek temsiliyetini ortaya çıkarmanın arayışındayız. Bu arayışın bize gösterdiği bir gerçeklik var; tüm kesimlerle diyalog geliştirebilecek tek parti HDP’dir” ifadelerini kullandı.   Ortak paydalarının da demokrasi olduğunu sözlerine ekleyen Güleryüz, şöyle devam etti: “Türkiye’de AKP-MHP iktidarının en fazla saldırı gerçekleştirdiği nokta demokrasidir. Türkiye çok renkli, inançlı, kültürlü, sınıflı bir yapıdır. Türkiye renkliliğini sadece inançlı, kültürlü yapısından değil sınıfsal karakter ve yapısından da alıyor. Bütün farklılıkları bir arada tutacak yegane şey demokrasidir. Bu ülke, beğenmesek de belli kanunlar ve nizamlar çerçevesinde yönetilmeye çalışılan bir ülkeydi. Anayasası, kurumları, yasaması, yargısı, yürütmesi vardı. Tek adam rejimi tüm bunları ortadan kaldıran ve kendini tek kuvvet halinde bir biçimde örgütledi. Dolayısıyla esas saldırı noktası, toplumu bir arada tutan demokrasi dinamiğini ortadan kaldırma yönünde oldu. Tüm topluma sunduğumuz ortak perspektif demokrasi paydasında bir araya gelmektir. Bu yüzden de özellikle buna Demokrasi İttifakı demeyi önemsiyoruz.”   UMUT VAR    HDP olarak sadece bir sol ittifaktan bahsetmediklerine de dikkati çeken Güleryüz, “HDP’yi oluşturan ana gövde Türkiye sol-sosyalist hareketinin en dinamik güçleridir. Tarihsel mirasını oradan alır. Ama biz bu kızılca kıyamette AKP’nin yaratmış olduğu çoklu krizden çıkış, sadece bu yapılarla mümkün değildir. Bu rejimin uygulamalarından muzdarip olan, bu rejimin sillesini yiyen tüm kesimlerin ancak bir araya gelerek, kurtulabilir. Bu ülkede bugün hiç kimse güvence de değil. En zengini dahi kendi sermayesini yarın nasıl koruyacağının güvensizliğini yaşıyor. Yeni önerilere de kapalı değiliz. Türkiye’deki tüm çevrelerle bir araya gelme arayışımız, katkıları, önerileri de ihtiva eden bir çerçeve oluşturup, Türkiye kamuoyunun önüne bu hazırlık üzerinden çıkma arayışıdır. Umutluyuz. Bu sürecin başarıyla sonuçlanacağına inanıyoruz” dedi.    AKP KRİZDEN BESLENİYOR   AKP’nin partilerini kriminalize etme yönünde çabalarına da değinen Güleryüz, “AKP-MHP koalisyonu kendini krizlerle ayakta tutmaya çalışıyor. İçerde krizlerle, dışarıda krizlerle kendini var etme sürecini yürütüyor. Bütün bu süreçlerden başarısız çıkan, yarattığı krizleri elinde patlatan bir AKP gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Hepsinden yenilgiyle çıktı. Elinde kalan tek krizli alan Kürt sorunudur. Kışkırtılmış milliyetçilikle hareket etme, o milliyetçi dalgayı arkasına alarak, yeniden rıza üretme, Türkiye toplumunu konsolide etme çalışmaları çok yaygın bir şekilde olacaktır. Bundan sonra en fazla yükleneceği alan da burası olacak. AKP muhalefeti dizayn etme çalışması yürütüyor. Erdoğan’ın karşıtlarını bölme, parçalama, onları birbirinden uzaklaştırma ve düşman kılma politikasının başarılı olduğunu düşünüyorum. Bugün de bunu yapmaya çalışacaktır” ifadelerini kullandı.    İTTİFAK BU KEZ KAYBETTİRECEK   Güleryüz, devamında ise şunları söyledi: “Evet zorlanıyoruz, büyük bedeller ödüyoruz ama her seferinde kendi küllerinden yeniden doğan, kendini yeniden var eden bir yapı, halk ve parti gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Biz kişisel, parti ya da tekil bazda daralmıyoruz, küçülmüyoruz. AKP, bizimle ortak hareket edip, dertleri, sorunları olan Türkiye’nin sorunlarına ortak çözümler arayacak güçleri dağıtıp, bölüp, parçalıyor. Bizden uzaklaştırmada bugüne kadar başarılı oldu. Ancak bu politika artık miadını doldurdu. Bu saldırı furyası bu sefer sonuçsuz kalacaktır. Dolayısıyla en geniş bazda kurmaya çalıştığımız ittifak süreci akamete uğramayacaktır. Erdoğan, bu sefer başaramayacaktır.”    MA / Berivan Altan