Tıp öğrencileri: Çaresiz değil, örgütlüyüz 2022-01-14 14:59:28 DİYARBAKIR/İZMİR - Tıp Öğrencileri Kolu, intihara sürüklenen Enes Kara için açıklama yaparak “Yalnız ve çaresiz değil, bir arada ve örgütlüyüz” dedi.  Diyarbakır Tabip Odası Tıp Öğrencileri Kolu, Elazığ Fırat Üniversitesi'nde okuyan ve cemaat yurdundaki baskılardan dolayı intihara sürüklenen tıp öğrencisi Enes Kara için açıklama yaptı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı önünde gerçekleşen açıklamaya, Dicle Öğrenci Dayanışması, ve çok sayıda öğrenci katıldı.    "İntihar değil cinayet geleceğimizi elimizden alamazsınız" pankartının açıldığı açıklama saygı duruşuyla başladı. Diyarbakır Tabip Odası Tıp Öğrencileri Kolu üyesi Esra Perçin, Kara’nın intiharının bir cinayet olduğunu belirterek, “Peki bu cinayet neden ve kimler tarafından işlendi?” diye sordu. Kara’nın intihar etmeden bir ay önce çektiği videoda cemaat yurdunda kalmaya zorlanmasını ve burada karşılaştığı dayatmaları hatırlatan Perçin, Enes'e yaşatılanların ilk ve son olmadığını vurguladı.    BARINAMAYANLAR SOKAKTA   Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi 5'inci sınıf öğrencisi Serhat Şahnalı'nın da aralarında bulunduğu 76 gencin intihara sürüklendiğini hatırlatan Perçin, "Yüzlerce genç dayanamayıp çözümü ülkeyi terk etmekte buldu. Barınamayanlar sokaklarda kaldılar. Amed'de kamu yurtlarının üniversiteye uzak ve pahalı cemaat yurtlarının ise üniversiteye yakın ve daha ucuz olmasının tesadüf olmadığını da biliyoruz” ifadesinde bulundu.     CEMAATLERİN ÖRGÜTLENME ALANI   Kamu yurtlarında “Manevi rehberlik” adı altında benzeri baskılar yaşandığını ve bu koşullar sebebiyle barınacakları bir yer bulmakta zorlandıklarını söyleyen Perçin, nitelikli, bilimsel ve anadilde eğitim taleplerinin yok sayıldığını dile getirdi.    ÜNİVERSİTELERİ TARİKATLARA BIRAKMAYACAĞIZ   Sorunların bu kadar derinleşmesinin en önemli nedeninin üniversitelerin özgür ve özerk olmaktan çıkarılarak kayyımlar tarafından yönetilmesi olduğunu belirten  Perçin sözlerini şöyle tamamladı: "Bu baskılara karşı direneceğiz! Yaşadıklarımız asla kader değildir. Direnenler mutlaka kazanacaklardır. Bizler intihar etmeyeceğiz mücadele edeceğiz. İntihar asla çözüm değildir. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızın özlemlerini gerçekleştirip anılarına sahip çıkacağız. Çağrımız tüm üniversite gençliğinedir. Çözüm yaşamdan vazgeçmekte, korkmakta, sinmekte baskılara boyun eğmekte değil, Avrupa'ya gitmekte değil. Yaşam alanlarımızı terk etmeyeceğiz, üniversiteleri tarikatlara bırakmayacağız. Yalnız ve çaresiz değil bir arada ve örgütlüyüz.”   Eylem, “Kahrolsun baskılar yaşasın Enes'ler”, “Yaşasın özgür özerk üniversite mücadelemiz” sloganlarıyla sona erdi.   İZMİR   KESK İzmir Şubeler Platformu, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Türk Mühendis ve Mimarlar Odalar Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK) ve DİSK EGE Bölge Temsilciği, Elazığ'da cemaat yurdunda yaşamına son veren Enes Kara'nın ölümüne ilişkin Eğitim Sen İzmir 1 No'lu Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantı salonuna “Gerici toplum inşa etme anlayışı çocuklarımızı öldürüyor” pankartı asılırken, açıklamaya örgütlerin temsilcileri katıldı.   KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Veysel Beyazadam, cemaat ve tarikatların ülkenin içinde olduğu siyasal ve ekonomik krizden faydalanarak örgütlendiğini belirtti. Beyazadam, iktidarın kamusal ve laik eğitim anlayışından uzaklaşmasıyla birlikte bu yapıların eğitimde ağırlık kazandığını aktardı. Beyazadam, bir kısmı tamamen denetimsiz ve kaçak faaliyet gösteren tarikat ve cemaat yurtlarında birçok üzücü olay yaşandığını dile getirdi.   Daha önce de Aladağ’ da, Karaman’da, Kaimder’de, Alimder’de ve daha birçok yurtta yaşanan acı olaylar toplum hafızasında yerini koruduğunu ifade eden Beyazadam, “Bu yurt kaçak ve izinsiz işletilen bir yurttu ve açılışını Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaptığı haberleri basında yer aldı. Türgev, Tügva, Ensar, Semerkand, ve İlim Yayma Cemiyetleri gibi vakıflara ait beş yüzün üzerinde yurt bulunurken, izinsiz ve kaçak yurt sayıları on binlerle anılmaktadır. Cumhuriyet değerlerini yok sayan; çağdaş, laik ve demokratik toplum düzenini yok etmeye çalışan bu tarikat ve cemaat yapıları karşısında önce gençlerimizi ve sonra da geleceğimizi kaybediyoruz” diye belirtti.   İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı ise, çağdaş bilimsel ve laik eğitimin her gencin hakkı olduğunu söyledi. Kamunun görevinin ücretsiz ve nitelikli eğitim sağlamak olduğunu aktaran Çamlı, “Yandaş müteahhitlere milyarlar harcayan iktidar barınma sorununu görmezden gelmektedir. Öğrencileri cemaat yurtlarına mecbur bırakmaktadır. Kamuyu bir an önce görevini yapmaya davet ediyoruz” dedi.