'Tutuklulara özgürlük' nöbeti 60'ıncı gününde 2022-01-14 09:02:45 DİYARBAKIR - Hasta ve infazları yakılan tutuklular için 60 gündür Diyarbakır Barosu'nda nöbet tutan aileler, talepleri karşılanıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirtti.  Yakınları cezaevlerinde olan ailelerin 16 Kasım 2021'de Diyarbakır Barosu hizmet binasında başlattığı Adalet Nöbeti eylemi, bugün 2 ayını geride bıraktı. Aileler, bin 600’ü aşkın hasta tutuklu ile infazlarını tamamlamalarına rağmen Cezaevi Gözlem Kurulları tarafından verilen "iyi halli olmadığı" yönündeki raporlarla tahliyeleri engellenen tutukluların özgürlüklerine kavuşmasını talep ediyor. Aileler, bu süreçte taleplerini daha iyi duyurabilmek için Ankara'da Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Saadet Partisi (SP), Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Gelecek Partisi ve birçok sivil toplum örgütü temsilcisiyle bir araya geldi. Ancak tüm girişimlere rağmen ailelerin talepleri halen karşılık bulmadı. Aileler, tutuklu yakınları tahliye edilene kadar eylemleri sürdüreceklerini vurguladı.   ÖZGÜRLÜK TALEBİ   Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve kalp hastası kardeşi Hamdusena Ada için her gün baronun yolunu tutan Reşahat Ada da, bu eylemcilerden birisi.  Hasta tutuklularının tahliyesini isteyen Ada, Ankara’da yaptıkları temaslara değindi. Ada, "Görüşmelerimiz olumlu geçti. 'Çocuklarımız için buraya geldik. Elimizi çevirmeyin' dedik ve tutuklular üzerindeki baskıları tek tek anlattık. Onlar da söylediklerimiz not aldılar” dedi. Bir çözüm yolu buluncaya kadar eylemlerini sürdürmekte kararlı olduklarının altını çizen Ada, "Gerekirse çocuklarımız için sokağa ineriz. Adliye önünde, Adalet Bakanlığı önünde oturma eylemi yaparız. Adalet gelinceye kadar ayakta olacağız” diye kaydetti.    ANKARA TEMASLARI   İzmir Şakran T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve 30 yıldır cezaevinde olan ağır hasta tutuklu Abdülhalim Kırtay'ın (73) kızı yazar Herdem Mervanî de Kasım ayından bu yana eyleme katılıyor. İki başlıca taleplerinin olduğunu aktaran Mervanî, ayrıca cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerin son bulması ve cezaevleri şartlarının düzeltilmesini istediklerini belirtti. Eylem boyunca bu talepleri için birçok STÖ ve siyasi partinin kendilerine destek sunduğunu anımsatan Mervanî, "Bizim için eksik kalan yönler hukuk ve siyaset idi. Bunu da Ankara'da başta CHP ve Saadet Partisi olmak üzere birçok siyasi parti ve STÖ’lerle görüştük" diye kaydetti.    Görüşmelerde, "Kürdün ölümü ucuz değildir. Siyasi tutuklular yalnız değildir" mesajı verdiklerini ifade eden Mervanî, "Bir şeyler yapma istekleri var ama adım atmıyorlar. Bu görüşmede hukukçular ve doktorların hazırladığı bir rapor vardı. Acilen bırakılması gereken 38 tutuklunun isimlerinin yazıldığı raporu da sunduk. Verdiğimiz raporu Adalet Bakanlığı’na ileteceklerini ve ellerinden geldiğince sorunun takipçisi olacaklarını belirttiler. Eğer somut adımlarını görmesek görüştüğümüz kişilere karşı tavır alacağız” diye kaydetti. Mervanî, talepleri için Diyarbakır'daki tüm siyasi parti ve STÖ’lerle de bir araya gelmeyi planladıklarını ifade etti.    CENAZELER ÇIKMASIN   18 yaşında tutuklanıp, 28 yıldır cezaevinde olan Ahmet Kolakan’ın annesi Fevziye Kolakan (71), cezaevlerindeki ihlallere tepki gösterdi. Kolakan, "Köle gözüyle bakmasınlar bize. Tutuklular tedavi edilmiyor. Artık cezaevinden cenazeler çıkmasın. Tedavi etmiyorsan bırak biz tedavi edelim” dedi.   KARARLILIK VURGUSU     Tutuklu torunu için nöbet eylemine katılan Nuray Abay, cezaevinden cenazeler çıkmaması için 2 aydır nöbet tuttuklarını ifade etti. Abay, "Kürt’üz ve bundan vazgeçmeyeceğiz. Kürtleri cezaevine atmakla ya da tahliye etmemekle bitiremezsin ve yenemezsiniz. Haklarımızı talep ediyoruz. Ne olursa olsun direneceğiz. Bütün aileleri eyleme destek olmaya çağırıyorum. Kimse irademizi kıramaz ve sonuna kadar burada olacağız” şeklinde konuştu.    Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve ağır hastalıklarına rağmen 29 yıldır tutuklu olan Abdulselam Güler’in kız kardeşi İnci Güler ise, bugüne kadar görüştükleri her kesimin benzer sorunlardan dert yandığını kaydetti. Güler, Ankara'daki temaslara işaret ederek, "‘Elimizden ne gelirse yapacağız' denildi. Aysel Tuğluk’un durumuyla ilgiliydiler. Onlara da dedik; 'Bu taleplerimiz ve bize verdiğiniz umudu Meclis'te ve Adalet Bakanlığı'na sunulmaması halinde tekrardan Ankara’ya geleceğiz' diye. Çocuklarımızın arkasında olacağız ve taleplerimiz karşılanana kadar devam edeceğiz.”   MA / Mehmet Güleş