Üsterci: Ailelerin çabası mahpusların yaşaması için bir çığlık 2022-01-09 09:08:44   İZMİR - Ağır hasta tutukluların sağlık hakkının engellenmesinin fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olduğunu ifade eden TİHV Genel Sekreteri Coşkun Usterci, “Ailelerin çabası mahpusların yaşaması için bir çığlık” dedi.    Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine her gün yenisi ekleniyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde 604’ü ağır bin 605 hasta tutuklu bulunuyor. Son iki yıl içinde Tahliye ve tedavileri engellenen 59 tutuklu yaşamını yitirdi. Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) son verilerine göre; 2020 yılında cezaevinden tahliye olan 562 kişi, uğradıkları hak ihlalleri nedeniyle vakfa başvuruda bulundu. Başvuruda bulunanlardan 144’ü cezaevinde kötü muameleye ve işkenceye maruz kaldığını aktardı.    Yaşanan hak ihlallerinin başında ise hasta ve infazı yakılan tutukluların yaşadıkları geliyor. Hasta ve infazı yakılan tutukluların yakınlarının, hak ihlallerine karşı Diyarbakır ve Van’da başlattıkları Adalet Nöbeti sürüyor. Durumları giderek ağırlaşmasına rağmen serbest bırakılmayan tutukluların aileleri, geçtiğimiz hafta Ankara’da siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine yaptıkları ziyaretlerde adalet talebini yineledi.   Tutuklu yakınlarının ziyaret ettiği kurumlardan biri de cezaevinden tahliye olanlar ve tutuklu yakınlarından her yıl çok sayıda başvuru alan TİHV oldu. TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, tutuklu yakınlarının başvurusuna değinerek, tutuklular için adaletin derhal sağlanması gerektiğini söyledi. Her geçen gün sağlık durumları ağırlaşan hasta tutukluların tedavi olması için serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan Üsterci, yüzlerce tutuklunun cezaevlerinde ölüme terk edildiğine dikkati çekti.    HAK İHLALLERİ   Üsterci, tahliye olduktan sonra vakfa başvuranların şikayetlerini, şöyle sıraladı: “Hakaret, aşağılama, kaba dayak, tehdit, anlamsız istemlere itaate zorlama, cinsel içerikli küfür, işkenceye görsel ve işitsel tanıklık, çıplak arama, sıkı kelepçe veya ters kelepçe. Hapishane koşullarıyla ilgili ise; sağlığa erişimin engellenmesi, yeme içmenin kısıtlanması, hijyen koşullarının sağlanmaması, sosyal hakların kısıtlanması, havalandırma ve spor hakkının kısıtlanması, sohbet hakkının kısıtlanması, mektup yasağı, görüş yasağı, basılı yayınlara ulaşmama.”   SAĞLIK HAKKI ENGELLENİYOR   Son yıllarda cezaevlerinde tutuklulara yönelik hak ihlallerindeki artışa dikkat çeken Üsterci, tutukluların sağlık hakkına erişmesi konusunda ciddi sorunların olduğunu söyledi. Cezaevlerinde tutukluların kelepçeli muayene dayatmasını kabul etmediği için sağlık hakkından yararlanamadığını ifade eden Üsterci, “Tutuklular hastaneye götürülmüş olsalar bile muayene veya tedavi olmadan cezaevine geri getirilmektedirler. Teşhis ve tedavi konusunda gecikmeler yaşanıyor. Sağlık personeline erişimde ciddi engeller yaşanmakta. Mahpusların hastane sevkleri gecikmeli olarak yapılmakta. Acil hastalar durumları ağırlaşıncaya kadar hastaneye sevk edilmemekte. Bazı cezaevlerinde hasta mahpusların düzenli olarak alması gereken ilaçlar, zamanında verilmiyor” diye konuştu.   AİLELERİN ÇABASI     Sağlık hakkının engellenmesinin tutuklularda fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olduğunu ifade eden Üsterci, tutukluların travmaya dönüşen sağlık sorunlarından kurtulmasının uzun yıllar aldığını dile getirdi. Tutuklu yakınlarının yürüttüğü adalet mücadelesinin önemine vurgu yapan Üsterci, “Son günlerde art arda çok sayıda ağır hasta tutuklu yaşamını yitirdi. Böyle bir konuda haklı çıkmak elbette üzüntü verici ama insan hakları savunucuları olarak yıllardır bu konuda yetkilileri uyarıyoruz. Bir türlü çözümlenmeyen sorunlar karşısında ailelerin çabası mahpusların yaşaması için bir çığlık. Ailelerin adalet talepleri haklı bir talep ve mutlaka ağır hasta tutuklular serbest bırakılması için gerekenler yapılmalı. Adalet bir an önce sağlanmalı” ifadelerini kullandı.   YAŞI İLERLEMİŞ HASTA TUTUKLULAR    Üsterci, İzmir Kırıklar 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Yusuf Bekmezci ve Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde tutulan Mehmet Emin Özkan’ın durumuna dikkati çekti. Bekmezci’nin 82 yaşında olduğunu dile getiren Üsterci, “Uyku apnesi, prostat, amnezi (hafıza kaybı) gibi sağlık sorunları var. Kalp krizi geçirdi ve yoğun bakımda. Avukatları tarafından tahliyesi için verilen dilekçeye, mahkeme ATK onaylı rapor talebinde bulunuluyor. Yani tam teşekkülü devlet hastanesinin kayıtları yeterli görülmüyor” dedi. 83 yaşında olan Özkan’ın ise koronavirüs (Kovid-19) testinin pozitif çıktığını hatırlatan Üsterci, “Özkan Kovid-19’la boğuşuyor. Tutuklular sağlık sorunları ile cezaevinde kalmaya devam ettiği durumda, adalet sağlanmış oluyor mu?” diye sordu.    TİHV‘in uzun yıllardır işkencesiz bir toplum ve dünya için mücadele ettiğine değinen Üsterci, “İşkencesiz cezaevleri, işkencesiz Türkiye ve dünya için aynı kararlılıkla çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.   MA / Hakan Yalçın