O bir kahramandı! 2021-12-29 09:01:17 KARS - Cezaevinde yaşamını yitiren Vedat Erkmen, çocukluğundan itibaren baskılara boyun eğmedi, mücadelesine sarıldı, dağların yolunu tuttu. Erkmen’in annesi, “O bir kahramandı" diyor.     Türkiye cezaevlerinde son süreçte 5'i hasta tutuklu, 2'si ise şüpheli olmak üzere 7 yaşamını yitirdi. Bunlardan biri de kaldığı Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde 19 Aralık'ta şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Vedat Erkmen’di. İstanbul’dan Kars’a getirilen Vedat  Erkmen’in (39) cenazesi, 21 Aralık’ta Kars’ın Digor ilçesine bağlı Pazarcix (Dağpınar) beldesinde, camiye götürülmesine ve selanın okunmasına izin verilmeden polis ablukasında toprağa verildi.    2002’DE KATILDI   Ailede 13 kardeşten en küçüğü olan ve 1983 yılında dünyaya gelen Erkmen, ortaokul eğitiminin ardından okulu bıraktı. Eğitimini sonlandırdıktan sonra hayatını çobanlık yaparak ve inşaatlarda çalışarak devam ettiren Erkmen, Kürtlere dönük baskı, şiddet ve zulüm politikalarına karşı 2002 yılında PKK saflarına katıldı.    ‘BEN PKK ADINA BURADAYIM’   2012 yılında Erzurum’da içerisinde olduğu aracın kaza yapması sonucu yaralı olarak gözaltına alınan Erkmen, Erzurum’da çıkarıldığı mahkemede kentte ilk Kürtçe savunma yapan kişi oldu. Mahkemede sürekli PKK kadrosu olduğunu ve ona göre savunmaya yapacağını söyleyen Erkmen, karardan önceki duruşmada ise mahkeme heyetiyle uzun süre bir tartışma yaşadı. 6 Şubat 2013 tarihinde Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Önder Abdullah Öcalan'a yapılan 15 Şubat komplosunu kınıyorum” deyince mahkeme heyeti, Erkmen’i uyararak yaptığı savunmanın suç olduğunu söyledi. Erkmen ise, “Kürtçe savunma yapıyorum, propaganda yapmıyorum. Ben PKK kadrosuyum. Ben örgütümün adına buradayım” dedi. Bir daha sözü kesilen Erkmen, bu kez de “Ben PKK'nin kadrosuyum ve böyle savunma yapacağım” cevabı verdi.    Yapılan yargılama sonucunda ise Erkmen’e, 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 374 yıl hapis cezası verildi.    AİLESİ, VEDAT’I ANLATTI   Küçük yaşlardan itibaren Kürt özgürlük mücadelesine ilgi duyan Erkmen'in 3 ağabeyi, kardeşinin mücadelesinden etkilenerek yürüttükleri çalışmalar sonucu farklı tarihlerde gözaltına alınıp tutuklandı. Erkmen aile bireyleri, Erkmen’in mücadelesini ve yaşamını Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.    ZULME KARŞI DİRENDİ    Oğlu Erkmen’in güçlü bir kişiliğe sahip olduğunu belirten anne Gögercin Erkmen (70), “Vedat, sahabe gibiydi ve bir kahramandı" diyerek, mücadeleci kişiliğine vurgu yaptı.  Çocuklarının içerisinde en farklı olanın Vedat olduğunu dile getiren anne Erkmen, “Oğlum etrafında sevilen biriydi, kimseyi incitmezdi. Oğlum, zulme karşı kimseye boyun eğmedi, bizler de onun gibi boyun eğmedik” diye konuştu.    ‘FARKINDALIĞIM ARTTI’   Erkmen’in cenazesinin cezaevinden alınıp defnedilmesi sürecine kadar eşlik eden 45 yaşındaki ağabeyi Sayim Erkmen ise, kardeşi Erkmen’in mücadelesinden etkilendiğini söyledi. Yürüttüğü çalışmalardan kaynaklı 2010 yılında “örgüt üyesi” suçlamasıyla tutuklandığını dile getiren Erkmen, kaldığı Edirne F Tipi Cezaevi’nden 2017 yılında çıktığını ifade etti. Kardeşinin yürüttüğü mücadelenin etkisinde kaldığını aktaran Erkmen, "Kardeşimle birlikte farkındalığım daha fazla oldu ve daha aktif çalışmalara katıldım” dedi.    HAKSIZLIĞA BOYUN EĞMEDİ   Kardeşi Vedat’ın küçüklükten beri hareketli biri olduğunu anlatan Erkmen, “Çalışkan biri olmasına rağmen kardeşimin okula ilgisi yoktu. Bundan kaynaklı da ortaokuldan sonra okumadı. Küçüklüğünden beri inşaatlarda çalışıyordu. Cesaretli biriydi. Çocukken de köyde yapılan haksızlıklara karşı çıkardı. Küçükken bile haksızlığa karşı boyun eğmiyordu” diye konuştu.    ‘BENİ ÖLDÜRECEKLER’ DEMİŞ   Kardeşinin intihar edecek biri olmadığını dile getiren Erkmen, şöyle konuştu: “Vedat'ın cezaevindeki arkadaşları, ailelerini aramış. Vedat’ın onlara ‘Bir aydır bana çok baskı uyguluyorlar, beni öldürecekler. Ben öleceğim, benim aileme, cenazemi köyün üstündeki mezarlığa defnetsinler’ demiş. Biz bu durumu bilmiyorduk ama zaten tesadüfen bahsettiği yere defnettik.”     ‘BERABER ÇALIŞMAYA GİDİYORDUK’   Kardeşiyle birlikte ekonomik durumdan kaynaklı sürekli İstanbul’a gidip çalıştıklarını hatırlatan ağabeyi Erkmen, “Vedat, 15 yaşlarındaydı ve kış ayıydı. O zaman iş yoktu. Bizim kalacağımız yer de yoktu, 5-6 kişi olarak bekar bir evde kalıyorduk. Ekmek parası bulamıyorduk. Bazen eve geldiğimde gülüyordu. O yaşta bile iradesi kuvvetliydi; açlıkmış, parasızlıkmış, işsizlikmiş etkilemiyordu onu” diye konuştu.    ‘CAMİLER ŞAHISLARIN EVİ OLMUŞ’   Cezaevinde sürekli görüşüne gittiğini dile getiren ağabey Erkmen, kardeşinin her zaman moralli olduğunu anlatarak, “Her zaman şunu söylüyordu; ‘ben bu yola baş koymuşum ve sonuna kadar da bu yolda gideceğim’ diyordu. Durumdan hiçbir zaman şikayetçi olmadı” dedi. Kardeşinin dini vecibelerinin yerine getirilmesine izin verilmediğini anımsatan ağabey Erkmen, “Camiler Allah’ın evidir; ancak şimdi şahısların evi olmuş” diyerek, tepkisini dile getirdi. Tutuklulara karşı yapılan baskılara dikkati çeken ağabey Erkmen, “Cezaevindeki arkadaşların üzerinde çok baskı var. Toplum, bu konuda daha da ses çıkarmalıdır. Ölümlerin olmaması için aileler, daha duyarlı olmalıdır” dedi.   ‘ÇOK CESUR BİRİYDİ’   “Örgüte yardım etmek” suçlamasıyla 2 yıl bir ay Rize Kalkandere L Tipi Cezaevi'nde kalan diğer ağabey Naim Erkmen (44) de, “Vedat arkadaşta kör cesareti vardı. Çok cesur biriydi. Küçük yaşlardan beri bu yolu kendisine çizmişti. 100 yıl geçmiş olsaydı bile yine bu yolda giderdi” dedi. Kardeşiyle küçük yaşlarda yaşadığı bir anısını anlatan ağabey Erkmen,“Vedat, küçük yaşlarda çobanlık yapardı. Bir ara hayvanlar kaybolmuştu. Köylüler birlikte gece karanlığında hayvanları aramaya çıktık. Biz, 5 kişiyle birlikte hayvanları ararken, kardeşim Vedat, gece karanlığında tek başına arıyordu. Çok cesaretli biriydi” şeklinde konuştu.    ‘BİZE ÖNCÜLÜK EDEN OYDU’   Haksızlığı kabul etmediği için Kürt özgürlük mücadelesinin yolunu seçtiğini kaydeden ağabey Erkmen, “Küçükken, Vedat’a; ‘Bizim küçüğümüzsün sana ev yapacağız’ diyorduk. Bize, ‘Zahmet etmeyin, ev yapmayın; çünkü sizin yanınızda durmayacağım’ diyordu. Zaten, birbirimizi fazla göremedik. 20 yıldır gitmişti ve bu şekilde de köye geldi. Bize de öncülük eden oydu. Biz de cezaevinde kaldık, ama Vedat gibi arkadaşlar intihar etmezler. İntihara inanmıyoruz” diye konuştu.    MA / Mehmet Şah Oruç