Ailelerin ATK önündeki isyanı: Cenazelerini değil kendilerini istiyoruz 2021-12-16 09:38:23 DİYARBAKIR - Yaşamını yitiren hasta tutuklu Halil Güneş'in cenazesinin getirildiği ATK önünde ölümlere tepki gösteren aileler, "Cenazelerini değil çocuklarımızı istiyoruz" dedi.  Cezaevlerindeki hasta tutuklular, Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) "cezaevinde kalabilir" raporları ya da yargının verdiği olumsuz kararlar nedeniyle adeta ölüme mahkum ediliyor. Yetkili kurumların bu tutumu nedeniyle sadece bir gün içerisinde 2 hasta tutuklunun cansız bedeni cezaevlerinden çıktı. İzmir Aliağa Şakran T Tipi Cezaevi'nde tutulan 56 yaşındaki ağır hasta tutuklu Abdülrezzak Suyur'un ardından Diyarbakır 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halil Güneş de dün sabah yaşamını yitirdi. Cezaevinde felç geçirdikten sonra 2014 yılında tahliye edilen Salih Toğrul da dün tedavi gördüğü Mersin’de yaşamını yitirdi.     SAYI 684'E ÇIKTI   İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere bin 605 hasta tutuklu bulunuyor. Yine son 10 yılda 682 tutuklu cezaevinde yaşamını yitirdi. Cezaevinden 2 hasta tutuklunun cenazesinin çıkmasıyla bu sayı 684'e çıktı. Yaşanan ölümlere bir yenisi eklenmemesi için sivil toplum örgütleri, insan hakları savunucuları ve ailelerin çabaları ise sürüyor.    Hasta ve infazı tamamlanmalarına rağmen tahliyeleri engellenen tutuklular için 31 gündür Diyarbakır Barosu'nda Adalet Nöbeti tutan anneler, dün Halil Güneş'in cenazesinin getirildiği Diyarbakır'daki ATK binası önünde son yaşanan ölümlere isyan etti.    BENZERİ OLMAYAN ADALETSİZLİK   Yaklaşık bir aydır Adalet Nöbeti tuttuklarına dikkati çeken Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Abdulselam Güler’in kız kardeşi İnci Güler, “Bir aydır hastalarımızın cenazelerini karşılamamak için nöbetteyiz. Fakat bir günde iki ölüm haberi aldık, İfade edemeyecek kadar üzgünüz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir adaletsizlik yok” dedi.    Güler, şunları söyledi: “Hasta tutukluların serbest bırakılmasını istiyoruz. Ama bugün iki cenazeyi kaldırıyoruz. Bu adaletsizliğe çok üzülüyoruz. Adalet Bakanlığı'na sesleniyoruz; Kanunlarını gözden geçir. Hangi devlet hasta tutukluları bu kadar tutuyor? Tutukluların hastalıkları ortadayken ATK nasıl 'cezaevinde kalabilir' raporu verebiliyor. Hangi tıp kurulu böyle bir karar verebilir? Kınıyoruz onları. Çünkü bunlar çok utanç verici."   AİLELERİN ENDİŞESİ ARTIYOR   Bir günde iki ölüm haberi almaktan kaynaklı endişelerinin arttığını söyleyen Diyarbakır 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde tutulan Hamdusena Ada'nın ablası Reşahat Ada, Adalet Nöbeti eylemlerinin bu ölümlere karşı başlatıldığına işaret etti. Konuşması sırasında gözyaşlarını tutamayan Ada, “Bir aydır oturuyoruz ve her gün ‘cenaze gelmesin’ diyoruz. Ama bir ayda iki cenaze geldi. Bu hak mıdır, adalet midir? "Morg kapılarının önüne gelmeyelim, tabutları sırtlamayalım" dedik. Sessiz kaldıkları için bugün buradayız. Hepimiz çok endişeliyiz. Bugün bu cenaze geldi yarın belki bizimkisi gelecek. Bu haberleri duymak istemiyoruz. Fakat pes etmeyeceğiz. Adalet talebimiz sürecek" diye konuştu.   'ÇOCUKLARIMIZI İSTİYORUZ'   Ölümlerin yaşanmasına tepki gösteren Bandırma 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde tutulan Ahmet Kolakan’ın annesi Fevziye Kolakan, cezaevindeki tüm hasta tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulundu. Hasta tutukluların tedavi edilmediğine değinen Kolakan, “ Onlar tedavi etmiyorsa bıraksınlar biz tedavi edelim. Yeter artık cenazeler gelmesin. Artık tabut istemiyoruz. ‘Cenaze gelmesin’ diyorduk, cenaze geldi. Bu zulmü kabul etmiyoruz. Bu kabul edilemez. Onların gözleri bu zulmü görmüyor mu?  Biz onların bu adaletini kabul etmiyoruz. Cenazelerini değil çocuklarımızı istiyoruz” diye konuştu.    ADALET TALEBİ   Hasta tutuklular için verilen kararlara tepki gösteren tutuklu yakını Behiye Sevim ise, “Bu doktorlar nasıl doktor, nasıl bu kararları alıyorlar?  Çocuklarımızın durumları çok ağır. Ama hiçbir şeyleri yokmuş gibi raporlar veriyorlar. Uzun yıllar kalıyorlar, kanser oluyorlar. İnfazları bitiyor, fakat ‘pişman olmamış’ denilerek serbest bırakılmıyor. Bu adalet değil. Adalet istiyoruz ve adalet gelinceye, tutuklularımız serbest bırakılıncaya dek eylemimiz sürecek” ifadelerini kullandı.    MA / Eylem Akdağ