Göç yoluna düşen Êzidî: Hak sahibi değiliz 2021-11-24 10:16:41   HABER MERKEZİ - Belarus-Polonya sınırında yaşanan dramın ardından Hewlêr'e dönen Êzidî Kürtler, gazeteci Wladimir van Wilgenburg’a konuştu. Yakılan Şarya Kampı’ndan göç yoluna düşen mülteci, "Herhangi bir hak sahibi değiliz" diyor.    Middle East Eye adlı haber sitesi, Êzidî mültecilerin meşakkatli yaşam mücadelesini gündemine aldı. Gazeteci Wladimir van Wilgenburg’un kaleme aldığı makalede, DAİŞ saldırısından kurtulan Êzidîlerin Federe Kürdistan Bölgesi'ndeki kamplarda barınamayan mültecilerin göç ettiği yer alıyor.    ŞENGAL’DEN KAMPLARA BİTMEYEN ZULÜM   Polonya- Belarus sınırdan bekleyen 430 Kürt mülteci, Federe Kürdistan Bölgesi'ne döndü. Hewlêr'e dönen mültecilerle Middle East Eye adlı haber sitesinden Wladimir van Wilgenburg, görüştü. Görüşmede özellikle Êzidî mültecileri mercek altına alan Wilgenburg, onların yaşadığı zorlukları tasvir etti. Öncelikle Êzidî Naam Xelo ile görüşen Wilgenburg, 52 yaşındaki Xelo’nun Şengal’in Tel Uzayr köyünden olduğunu, 2014 yılındaki DAİŞ saldırısında ailesinden 77 kişiyi kaybettiğini yazıyor. Naam Xelo, Şengal’deki evlerinin yıkıldığını, sonra bir kampa yerleştiklerini ancak bu kampta da çadırlarının yakıldığını ifade ediyor.    ‘EZİDİLER HAK SAHİBİ DEĞİL’   DAİŞ’in 2015 yılında yenilmesine rağmen Şengal'e yönelik saldırı tehditlerinin sürdüğüne işaret eden  gazeteci Wilgenburg, bu yüzden çok sayıda Êzidî’nin kamplarda yaşamak zorunda kaldığını dile getiriyor. Irak’ta ve Federe Kürdistan bölgesinde yoksulluğun giderek arttığını, Covid-19 salgınıyla birlikte önemli kentlerde karantina uygulandığını ve Êzidîlerin iş bulmakta oldukça zorlandığını ifade eden Wladimir van Wilgenburg özellikle Bağdat ve Hewlêr arasında bütçe paylaşımı konusunda yaşanan ihtilafın Êzidîleri daha da zor durumda bıraktığını düşünüyor. Bilhassa son yıllarda Êzidî kamplarında çok sayıda yangının meydana geldiğini, ölümlerin yaşandığını ve birçok çadırın yandığını kaydeden Wilgenburg’un verdiği malumata göre Duhok’ta Haziran ayında Êzidîlerin yaşadığı Şarya Kampı’nda 400 çadır yanmış ve yangın, 200 aileyi yerinden etmişti. Gazeteci Wilgenburg’la görüşen 24 yaşındaki Darya Xelaf, “DAİŞ evlerimizi yıktı, bu yüzden yerlerimizi terk etmek zorunda kaldık. Şarya Kampı’na geldik. Burada ise çadırlarımız yakıldı. Êzidîlerin ülkeyi terk etmesini istiyorum. Kimse bize yardım etmiyor. Herhangi bir hak sahibi değiliz.”   SOYKIRIMDAN KURTULDULAR    Kamplarda vuku bulan zorlukların Êzidîleri göçe sürüklediğini belirten Wilgenburg, bu konuda Şengalli Nisreen Hacı Kasım’la bir görüşme yaptı. 74 yaşındaki Hacı Kasım, Belarus-Polonya sınırında kendisinin ve diğer göçmenlerin günlerce ekmeksiz ve susuz kaldığını söylüyor. Bazı aile bireylerinin DAİŞ saldırısı akabinde Avrupa’ya kaçtığını aktaran Hacı Kasım, çocuklarına ulaşmak istediklerini, Şengal’de kalacak yerleri olmadığını ve geri dönmek istemediklerini belirtiyor. Gazeteci Wilgenburg’un görüştüğü kişilerden Şengal Akademi’nin Başkanı Murad İsmael de Federe Kürdistan Bölgesi'nin geleceği konusunda hiç iyimser değil ve şunları söylüyor: “Bir taraftan mülteciler güvenle döndükleri ve donmadıkları için çok sevinçliyim. Diğer taraftan ise çok ızdırap çektiler, paralarını harcadılar, boş ve ümitsiz bir yaşama geri döndüler. Êzidîlerin Irak ve Suriye’deki geleceği muğlak. Soykırım sonrası nekahet, giderek artan bir ümitsizliğe evrildi.”   SUÇLULAR YARGILANMALI   Gazeteci Wladimir van Wilgenburg’un aktardığı bilgiye göre merkezi Hollanda’da bulunan Özgür Êzidî Vakfı Başkanı Pari İbrahim de fikir beyan etmiş. Êzidîlerin yaşadığı drama dikkat çeken Pari İbrahim, Polonya’ya ve dolaylı olarak AB ülkelerine serzenişte bulunuyor. Êzidîlerin travma geçirdiklerini ve ümitsizliğe savrulduklarını belirten İbrahim, Federe Kürdistan yönetimini de tenkit ediyor: “Irak yönetimi ve Federe Kürdistan hükümeti çaresiz aileleri sömüren ve onları götürüp bir başka ülkenin soğuk ormanlarına atan kişileri mutlaka yargılamalıdır. Suç teşkil eden bu kaçakçılık teşebbüsünün bittiği konusunda güvence vermelidir.”   MA / İsmet Konak