İktidar Kobanê Davası’nı karara bağlamayı planlıyor 2021-11-24 09:43:58   ANKARA - Mahkeme başkanının değiştirildiği, siyasetçilere savunma için kısıtlı bir sürenin verildiği Kobanê Davası’nın, iktidarın HDP’yi kapatma ve seçim hesaplarıyla yıl sonuna kadar karara bağlanacağı belirtiliyor.    DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları karşısında 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası’nın 7’inci duruşması 29 Kasım’da görülecek.  Yaklaşık 10 aydır devam eden dava süreci, alınan yeni kararlar ve AKP-MHP iktidarının HDP kapatma davasını gözeterek davaya yönelik müdahaleleri, Kobanê Davası’nın yıl sonuna kadar bitirileceğinin işareti olarak değerlendiriliyor.     ÇOLAK ALINDI   Davanın bitimini hızlandıran sürecin en açık örneği Kobanê Davası’na özel olarak görevlendirilen mahkeme başkanı Bahtiyar Çolak’ın davadan alınması oldu. Çolak’ın ilk başta koronavirüs olduğu için duruşmalara gelmediği, ardından da ameliyat olduğu yönündeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı.    MAHKEME BAŞKANI DEĞİŞTİRİLDİ   Siyasetçiler tarafından teşhir edilen ve davayı hızlıca bitirmekte başarısız kalan Çolak’ın yerine “HDP binalarını neden yakılmadı” diyen Yıldıray Kaya atandı. Kaya’nın HDP’ye yönelik tutumları, AKP-MHP iktidarıyla, gizleme gereği duymadığı aynı düşünceleri yönünde tepki topladı. Kaya geçici olarak baktığı 18 Ekim’deki duruşmada sonra 4 Kasım’da mahkeme başkanı olarak atandı.    SÜRECİ HIZLANDIRMAYA ÇALIŞTI   Kaya’nın erken seçim tartışmalarının yoğunlaşması ardından atanması tesadüf olarak görülmedi. Kaya’nın Mahkeme Başkanı yetkisiyle baktığı ilk duruşmayı 5 AKP’li milletvekili izlerken, Kaya’nın bu duruşmadaki sert ve süreci hızlandırmaya çalışan müdahaleleri dikkati çekti.    TALEPLER REDDEDİLDİ   Mahkeme başkanı olduktan sonra Kaya, hiçbir talebi kabul etmedi. Tutukluların “biz iddianamenin bazı eklerini açamıyoruz”, “Cezaevinde bu kadar geniş bir iddianameyi inceleyebilme olanaklarımız yok”, “Esasa ilişkin savunma verebilmemiz için iddianamenin ve eklerin tamamını incelememiz için zaman verilmesini, bu nedenle duruşma periyotlarının yeniden düzenlemesini istiyoruz” şeklindeki taleplerinin hepsi reddedildi. Duruşma periyotlarından dolayı başka davalarına giremeyen avukatların mahkemeye sunduğu mazeretler de yine kabul edilmedi.   SAVUNMA İÇİN SON KEZ SÜRE VERİLDİ   Yıldıray Kaya’nın başkanlığa atanmasıyla birlikte mahkemenin duruşma salonundaki tavrı, kurduğu ara kararlara da yansıdı. Avukatların duruşma periyotlarının değiştirilmesi talebini reddeden mahkemenin kurduğu son ara kararda, davayı yıl sonuna kadar bitirme planı yaptığı anlaşılıyor. Bir sonraki duruşmanın 29-30 Kasım ve 2, 3, 6, 7, 9, 10 Aralık’ta görüleceği belirtilen ara kararda, yargılananlara savunmalarını hazırlamaları için yeterli sürenin verildiği ileri sürülerek, sonradan tutuklanan Aynur Aşan dışındaki yargılananların savunmalarını hazırlamaları için önümüzdeki duruşmaya kadar son kez süre verilmesine karar verdi. Mahkeme, gelecek duruşmada alfabetik sıralamaya göre, savunmaları isteyeceğini ve savunma yapmayanlar hakkında CMK’nin 150’inci maddesi gereğinde “susma hakkı” kullanmış sayacağının ihtarına karar verdi.     MAHKEME AVUKAT MI İSTEYECEK?   Mahkemenin ara kararında bahsettiği CMK’nın 150’inci maddesi müdafi görevlendirilmesini de içeriyor. Mahkeme, yargılananların susma hakkını kullandığını varsayarak bu madde kapsamında barodan CMK kapsamında avukat görevlendirilmesini talep edeceğinin işaretini de verdi.  Öyle ki mahkeme ara kararında, “Yasal düzenlemeye rağmen savunma hakkını en güzel şekilde kullanabilmek ve hukuki yardımından faydalanabilmek adına müdafii sayısında kısıtlama yapmadan sanıklara avukat bulundurma hakkı tanınmıştır. Buna rağmen sanık müdafilerinin -sanıkların-  müdafi yardımından mahrum kalacağı algısı oluşturmaları anlaşılır değildir” ifadelerine de yer verdi.   KARAR VERME PLANI   HDP’ye yönelik açılan kapatma davasına sunmak üzere Kobanê Davası’nı bir an önce bitirme çabasında olan mahkemenin, ilk savunmalarını yapmayan kişilerin, bir sonraki celse de savunma yapmamaları halinde “susma hakkını” kullanacağını varsayarak, Aynur Aşan ve aranan kişilerin dosyasını ayırıp CMK 194’ü gerekçe gösterip yargılananların ve avukatların yokluğunda karar vermeyi planlıyor. Mahkemenin, delil tartışmasına girmeden kısa bir sürede kararını açıklayacağı belirtiliyor.    İLK SAVUNMASI TAMAMLANANLAR   Davada bu güne kadar sadece Ayhan Bilgen, Berfin Özgü Köse, Can Memiş,  Cihan Erdal,  Bircan Yorulmaz, Günay Kubilay, Zeki Çelik, İbrahim Binici, Pervin Oduncu, Ayla Akat Ata, Nezir Çakan, Emine Beyza Üstün, Alp Altınörs, İsmail Şengül, Ayşe Yağcı, Sırrı Süreyya Önder, Emine Ayna,  Altan Tan, Meryem Adıbelli, Ali Ürküt ve Nazmi Gür ilk savunmalarını yaptı.  Ancak savunmasını yapan 21 kişi, duruşmaya gelen evrakları inceledikçe de söz alma haklarının saklı kalmasını istedi. Diğer tutuklu ve tutuksuz yargılanan siyasetçiler ise henüz iddianameyi tamamen incelemediklerini belirterek, ilk savunma için süre talep etti.     BİN KLASÖRÜ AŞTI   Mahkemenin kurduğu ara kararlar dışında duruşmalardaki tavrı ve dosya üzerinden yaptığı işlemler de çok kısa sürede kararı açıklayacağını gösteriyor. Mahkeme avukatların bilgisi dışında 7/24 dosya üzerinde işlem yapıyor. Takibi imkansız hale getirilen dosya, iddianame mahkemeye sunulduğunda 325 klasörden oluşuyorken, geçen 10 ayda bu sayı bini aştı. Avukatların, bini aşan klasörleri incelemenin mümkün olmadığını belirterek, bilirkişi gönderilerek bu kadar fazla klasörün ne kadar sürede incelenebileceğine ilişkin rapor aldırılmasını istedi. Ancak mahkeme bu talebi de reddetti.   MÜŞTEKİ BEYANLARI GİZLİ ALINDI   Yargılamanın başından bu yana tüm illerden müşteki arayışına geçildi. 6-8 Ekim olaylarında evinin camı bile kırılan kişilere ulaşan mahkeme, binden fazla müştekiden talimat mahkemeleri aracılığıyla ifadelerini aldı. Avukatların, bu şekilde müşteki ifadelerinin alınmasına karşı çıkarak tüm talimatların yenilenmesi ve bu talimatların kendilerinin katılımıyla alınmasını istedi. Ancak mahkeme davanın açıldığı tarihten bu yana istinabe yoluyla beyanları alınmasına karar verilen müştekilerden sorulmasını istedikleri hususlar var ise bunların mahkemeye yazılı olarak sunulmasını isteyerek avukatların talebini reddetti.   SEGBİS BAĞLANTILARI SAĞLANMADI   Yıl sonuna kadar karar vermesi düşünülen mahkeme, geçen 10 ay içerisinde birçok talebi reddettiği gibi yerine getirmediği birçok husus da var. Duruşmaya İstanbul’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlanan tutuksuz yargılanan siyasetçiler, uygun yer olmadığından katılamadı. Buna yönelik avukatlar her duruşmada dile getirmesine rağmen yargılama SEGBİS ile bağlanamayan tutuksuz siyasetçilerin yokluğunda sürdürüldü. Mahkeme en son ara kararında yine avukatların bu yöndeki talebine ilişkin ilgili adliyelere yazı yazılmasına karar verdi.   EK KLASÖRLER    Mahkemenin görmezden geldiği bir diğer husus ise tutuklu yargılanan siyasetçilerin dosyaya ulaşmada yaşadıkları eksiklikler oldu. Tutuklular bulundukları cezaevinde, bilgisayar kullanımı için yeterli sürenin verilmediğini ve birçok dosyanın mevcut bilgisayarlarda açılmadığını defalarca dile getirdi. Mahkeme her duruşma bu konuda cezaevlerine müzekkere yazdı ve son ara kararında cezaevlerinden gelen yanıtları baz alarak, “Sanıkların dosyada mevcut bilgi belgeleri incelemek için kendilerine tanınan  bilgisayar kullanım imkanı konusunda gerekli  sürenin ve imkanın  verildiğinin müzekkere cevaplarından anlaşıldığı” ifadelerine yer verdi.   MECLİS KONUŞMALARI GETİRİLMEDİ   Dava kapsamında bir kısım siyasetçilerin Meclis’te yaptıkları konuşmaların yer aldığı ANF (Fırat Haber Ajansı) haberleri de suç sayıldı. Bu hususun giderilmesi için avukatların Meclis’te yapılan konuşmaların getirilmesi yönündeki talebine dair birkaç kez Meclis’e yazı yazılmasına rağmen henüz yanıt verilmedi. İddianamenin temelini oluşturan gizli tanıkların nasıl bulunduğuna dair Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sorulması yönündeki talep de kabul edilmeyen önemli hususlardan biri.   MA / Zemo Ağgöz