'İnsanlar Federe Kürdistan'dan özgürlük olmadığı için kaçıyor' 2021-11-20 11:21:53 HABER MERKEZİ - Federe Kürdistan Bölgesi’nden kaçarak Belarus sınırında giden insanların durumunu değerlendiren siyaset uzmanı Niyaz Hemid, "İnsanlar özgürlüğün olmamasından ve KDP teröründen ötürü gitmiş" dedi.   Federe Kürdistan Bölgesi’nde siyaset uzmanı Niyaz Hemid ile Dihok Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Kamuran Berwarî, Polonya-Belarus sınırında günlerdir zor koşullarda bekleyen mültecilerin göç yollarına düşmelerinin nedenlerine ilişkin Fırat Haber Ajansı’na (ANF) değerlendirdi. Niyaz Hemid, halkın KDP’nin baskıları nedeniyle ciddi zorluklar yaşadığını belirterek, şunları söyledi: “Bunlar mülteci değildir, isteyerek gitmemişler. Özgürlüğün olmamasından ve KDP teröründen ötürü gitmişler. Halk yaşamı için iyi bir şeyler olmadığını görüyor. Huzur ve güven ortamı yok. KDP terörü ve zindan var. Özgürlük yok. KDP, Kürdistan’ı boşaltmak için bu zemini uygun görmüş. Türkiye güçlerinin özel savaşının planıdır. Bu yöntemle Başûrê Kürdistan’ı tamamen boşaltmak istiyorlar. Bu Türk devletinin planlarıdır” dedi.   SINIRDA TRAJEDİ   Polonya-Belarus sınırında şu an bir trajedi yaşandığını, oradaki insanların durumlarının çok ciddi ve içler acısı olduğunu belirten Niyaz Hemid, “Avrupa’daki arkadaşlarımız ve KNK orada. Buradaki mültecilerin durumu çok çok kötüdür. Çok soğuk. Belarus polisleri mültecilere sert davranışlarda bulunuyor ve ‘gidin’ diyor. Demir tellerle sınırı çizmişler. Makas veriyorlar diyorlar telleri kesin. Mülteciler bizi yaksalar da geri dönmeyeceğiz, diyorlar. Böyle zorlamalarda bulunuyorlar. Polonya polisleri insanların geçmesi için yol vermiyor. Hava çok soğuk, su yok. Çocuklar, bebekler, yaşlılar ve kadınlar var. Heyva Sor yardım getirmiş ancak Polonya yol vermiyor.”   PLANLI BİR GÖÇ   Dihok Üniversitesi’nden Dr. Kamuran Berwarî ise, bu göçün diğer göçlerden daha planlı ve hesaplı olduğunu belirterek, Federe Kürdistan Bölgesi’nde huzur, özgürlük, demokrasi, insan hakları ve eşitliğin olmayışının neden olduğu krize dikkat çekti. Göçün arkasında çok ağır siyasi ve güvenlik sorunları; tutuklama, işkence ve öldürmeye varan hak ihlallerinin, adaletsizliğin olduğunu belirten Berwarî, tüm göçlerin, bölgesel ve uluslararası güçler tarafından planlı ve bilinçli bir şekilde geliştirildiğini söyledi.   Federe Kürdistan Bölgesi’nde gençlerin, Kürt toplumunun gücü olan gençlerin göç ettirildiğinin altını çizen Berwarî, “Gençler, Güney’in durumunun gün geçtikçe kötüye gittiği için kendilerine burada bir gelecek görmüyor. Halk ufukta bir umut görmüyor. İnanıyorum ki bugün Kürdistan kapıları açılırsa ve halka ‘çıkın’ denilse hemen hemen hiç kimsenin kalmayacağını söyleyebilirim. Kürdistan’dan çıkmak iyi bir şey değil ama halk bu iktidarın böyle bir durum yarattığını görüyor ve artık ülkesinden kaçmak istiyor” diye konuştu.   YÖNETİM SORUNU   Berwarî, işsizlik, gelir dağılımı arasındaki uçurum gibi konular başta olmak üzere yönetim sorunun da bu göçün başlıca neden olduğunu ifade ederek, “Başur’da 30 yıldır aynı yönetim ve yönetim zihniyeti var. Hükümdarlık tarzı 30 yılda değişmedi. Sorunlu bir iktidar var. Dünyanın hiçbir yerinde böylesi bir iktidar yok. Bireysel kararlar, emirler ve talimatlarla halkı yönetmeye çalışıyorlar” dedi.   KÜRTLER ÖTELENDİ   Berwarî, devamında şunları söyledi: “24 Nisan’dan 24 Ekim’e kadar gerillaya ve Başûrê Kürdistan halkına karşı başlatılan saldırılarda şimdiye kadar 325’in üzerinde kimyasal silah kullandı. Uluslararası ve bölgesel alanda kimyasal silah saldırısı gündemini sonuçsuz bırakmak için böyle bir gündem oluşturdular. Bugün aynı zamanda Öcalan’ın özgürlüğü ve PKK’nin ‘terör listesi’nden çıkartılması konuşuluyor. Bunun önünü almak için bölgesel ve bazı bağlı güçler, Kürdistan sınırı ve dışında kriz durumu çıkartarak Kürdistan, Avrupa ve Amerika halkını bunlarla oyalamak istiyor. Bu projenin başarıya ve dünyaya ulaşmaması için yapıyorlar. İngiltere ve Avrupa’da dünyanın birçok yerinde PKK’nin ‘terör listesi’nden çıkartılması için uluslararası sendikalar destekte bulunuyor. Yine aynı şekilde Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yapılan girişimleri engellemek istiyorlar. Bu dönemde böyle bir gündem oluşturmaları bütün bu gelişmelerin önünü almak içindir.”