Kürt siyasetçiler: Kimyasal silah kullanımı insanlık suçudur 2021-11-07 09:09:58 VAN - Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarda kimyasal silah kullanımının insanlık suçu olduğunu belirten Kürt siyasetçiler, bunun ülkeyi çöküşe götürdüğünü söyledi.  Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 23 Nisan’da başlattığı askeri operasyonlar sürüyor. Zap, Avaşîn ve Metîna gibi alanlarda birçok kez kimyasal silah kullanıldığı belirtildi. Türkiye’nin kimyasal silah kullanımına karşı birçok örgüt, kuruluş, aydın, yazar, akademisyen ve siyasetçi, bölgede incelemelerin yapılması için uluslararası kurumlara çağrı yaptı.    Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van İl Eşbaşkanı Çetin Uyar ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Eşbaşkanı Fikret Doğan yürütülen savaş politikaları ve kimyasal silah kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   BARZANİNİN TUTUMU    Garê operasyonunu hatırlatan DBP İl Eşbaşkanı Çetin Uyar, AKP’nin büyük bir yenilgi aldığını ifade etti. Türkiye’nin operasyonlarında kimyasal silah kullanıldığını ve bu durumun insanlığa karşı işlenen bir suç olduğuna belirten Uyar, “Kimyasal silah kullanımı hem insanlara hem de doğaya büyük zarar veriyor. Kürtler bu durumu kabul etmediği gibi dünya kamuoyu da kabul etmemeli. Mesrur Barzani ve Nêçirvan Barzani’nin tutumları savaşı tetikliyor. Kendi bireysel çıkarlarını düşünüyorlar. Kürt halkını düşünmedikleri ortadadır. Ellerini Kürtlerin kanından çekmeliler” dedi.    SAVAŞ POLİTİKALARI   AKP-MHP’nin Türkiye’nin bekası için değil kendi bekaları için askeri operasyonları sürdürdüğünü söyleyen Uyar, yürütülen savaş politikalarıyla kendilerini yaşatmaya çalıştıklarını kaydetti. Uyar, “AKP savaş politikalarından sonuç almak için kimyasal silah kullanıyor. 80 milyon insan bugün Türkiye’de ekonomik olarak zor durumda iken, Erdoğan halen savaşta ısrar ediyor. Bu savaşta saldırdıkları Kürtler olunca kimyasal silah kullanıyorlar. Aile şirketleri ile çalabildiklerini çalıyorlar, çalamadıklarıyla da Kürt halkına saldırıyorlar” diye konuştu.    SAVAŞ VE TECRİT BAĞLANTISI   Yürütülen savaş politikalarının PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecrit politikasından bağımsız düşünülemeyeceğini vurgulayan Uyar, Kürtlere yönelik özel savaş politikalarında KDP’nin sorumluluğunun olduğuna işaret etti. Uyar, “Federe Kürdistan Bölgesi yönetiminin kurulması için Kürt halkı büyük bedeller ödedi ama KDP, AKP ile ortak hareket ediyor. Herkes bilmeli ki bu savaşın bitmesi için muhatap Sayın Öcalan’dır. Yine herkes bilmeli ki savaşta ısrar ile kimyasal kullanılarak Kürtleri yola getiremeyecekler” ifadelerini kullandı.    SAVAŞIN EKONOMİK BOYUTU   HDP İl Eşbaşkanı Fikret Doğan, "Bu savaşın ekonomik boyutuna baktığımız zaman, Türkiye’nin 10 katı kadar bir bütçe harcandığını görürüz. İnsanların ekmeğinden, sofrasından her şey alınmış ve büyük bir bataklığa doğru hızlıca ilerliyor. Ahlaki olarak bir çöküntü içerisinde olduğunu, sağlık ve eğitim sistemlerinde bir çöküntü olduğunu görüyoruz. Bunları da maalesef Türkiye’de yaşayan insanların milliyetçilik duygularını kullanarak yaptılar. Ellerindeki tek argüman sınır dışı operasyonlar yürütmektir” dedi.    ÜLKE ÇÖKÜŞE GİDİYOR   Sınır ötesi operasyonların ülkeyi çöküşe götürdüğünü söyleyen Doğan, “Bu ülkede yaşayan halklar bu savaşın kimsenin çıkarına olmadığını gördüler. Savaşın, sömürüsünün her türlüsüne karşıyız. Bu savaşın son bulmasının çözümü de bellidir. Bu ülke bir barış süreci yaşadı ve hepimiz bunun canlı tanığıyız. Devlet resmi olarak da bunu yaparken muhatabını belirlemişti. İmralı’daki tecrit derinleştirilerek savaşı da ileri taşımak istiyorlar. Öcalan’ın üzerinde bu tecrit kalkmadan bu savaş da bu çöküş de bitmeyecektir” diye konuştu.