Cezaevinde kansere yakalanan tutuklu 3 ay hastaneye götürülmedi 2021-09-28 10:48:47 VAN - Patnos Cezaevi’nde hastaneye gitmek için 3 ay hücrede bekletilen Abdurahman Aşkan'a, tahliye olması ardından gittiği hastanede gırtlak kanseri teşhisi konuldu.  Ağrı Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi 2016’da bölgede “Pilot cezaevi” olarak açılmasından sonra sık sık yaşanan hak ihlalleri, kötü muamelelerle gündeme geldi. Cezaevinde kalan tutuklular birçok kez “Nazi Kampı” benzetmesi yaparak, cezaevinde yaşananları özetlemeye çalıştı. Birçok hasta tutuklunun bulunduğu cezaevinde tutukluların hastane sevkleri yapılmadığı için aylarca hastaneye gidemedi. Patnos Cezaevi’nde son bir yılda hasta tutuklular Mustafa Akyol, Kinyas Gülcan, Takyeddin Özkahraman ve Ali Boçnak yaşamını yitirdi.   Yaklaşık 4 yıl Patnos Cezaevi’nde kaldıktan sonra 8 Temmuz’da cezaevinden çıkan Abdurrahman Aşkan, cezaevinde yaşanan hak ihlallerini ve hasta tutukluların maruz kaldığı uygulamaları anlattı. Yargılandığı davada 7 yıl 6 ay hapis cezası alan ve “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik” gerekçesiyle infazı yakıldığı için tahliyesi 6 ay ertelenen Aşkan, cezaevinde gırtlak kanserine yakalandı.    SİSTEMATİK İŞKENCE   Tutuklanıp, cezaevine götürüldüğünde çıplak aramaya maruz kaldığını, tepki gösterdiği için gardiyan ve askerlerin işkencesine maruz kaldığını anlatan Aşkan, Patnos Cezaevi’nde sistematik bir uygulamanın olduğunu belirtti. Yeme, içme, revire götürülme ve ilaç verme gibi temel hakların da cezaevi idaresi tarafından engellendiğini dile getiren Aşkan, “Cezaevinde sistematik bir işkence vardı. Bu uygulamalar ailelere de uygulanıyor. Patnos Cezaevi’nde ölüm ve yaşam arasında gidip geliyorduk. Suların içinde kurtçuk çıkıyordu. Dilekçe verdiğimizde ise cezaevi yönetimi suyun kaynağının kendilerine bağlı olmadığı bahanesiyle bir şey yapmıyordu. Cezaevi yönetimi ile görüşmek istediğimizde kabul etmiyordu. Kışın ortasında kalorifer petekleri bilinçli olarak kapatılıyordu. Yüzlerce hasta tutuklu arkadaş tedavi edilmiyordu. Ya aylarca revire götürülmüyor ya da revire götürülünce aylarca hatta bir yıl boyunca hastaneye sevkleri yapılmayan hasta tutuklu arkadaşlar vardı. Bundan dolayı Patnos cezaevinde ihmaller nedeniyle 4 tutuklu arkadaşımız yaşamını yitirdi” diye konuştu.   TEDAVİ YAPILMADI   Patnos Cezaevi’nin “pilot bölge” olduğunu kaydeden Aşkan, cezaevi yönetiminin yaklaşımının bu düzeyde olduğunu söyledi. Cezaevi yönetimi dışında hayata geçirilen bir yaklaşımın olduğunu ifade eden Aşkan, düşmanca bir tutum içerisinde kendilerine yaklaşıldığını belirtti. Aşkan, “Dilekçe verdiğimizde cevap verilmiyordu. Dilekçelere cevap verilmediği için hasta tutuklular tedavi edilmedi ve durumları ağırlaştı. Patnos Cezaevi'nin koşulları çok zor ve insanlık dışıydı. Cezaevinde bulunan siyasi tutukluların yüzde 80’inin hastalıkları vardı. Benimle aynı koğuşta bulunan Reis Kaya, Ercan Eriş, Hüseyin Aşkan ve Yusuf Gültekin gibi tutukluların ciddi hastalıkları vardı ve durumları kötüydü. 2019 yılında gerçekleşen açlık grevleri ile birlikte hastalıkları daha da arttı. Açlık grevi eyleminde sonra Patnos Devlet Hastanesi’ne götürüldük ve burada da nabız ve kilo ölçümü yapılıp geri gönderildik. Onun dışında hiçbir tedavi yapılmadı. Birçok arkadaş açlık grevinde 140 günü geçecek şekilde grevde kaldılar ancak daha sonra bu arkadaşların tedavileri yapılmadı. Açlık grevi eyleminde sonra beslenme noktasında hiçbir ek bir iyileştirme yapılmadı ve hastalıkları her gün geçtikçe artıyordu” dedi.    İHMALLER SONUCU ÖLÜM   Patnos Cezaevi’nde yaşamını yitiren hasta tutuklu Ali Boçnak’ı hastaneye giderken, tanıdığını belirten Aşkan, Boçnak’ın tedavi edilmediği için yaşamını yitirdiğini ifade etti. Aşkan, “Cezaevinde yaşamını yitiren arkadaşlarımız tedavileri yapılmadığı ve ihmaller olduğu için yaşamlarını yitirdi” diye belirtti.   KANSER OLDUĞUNU ÖĞRENDİ   Cezaevine girmeden önce herhangi bir hastalığının bulunmadığını dile getiren Aşkan, cezaevlerinde tutuklulara verilen yemeklerin en kalitesiz ürünlerden yapıldığını söyledi. Aşkan, “Cezaevinde ne ölmeni ne de yaşamanı istiyorlar. Cezaevinde mide hastalığım ile birlikte boğazımda kan gelmeye başladı. Boğazımda sürekli artarak kan gelmesi ve ağrıması nedeniyle tekrar hastaneye götürülmek için dilekçe yazdım ama hücreye götürüldüm. Hastaneye sevk edilmem için 3 ay bekletildim ve hastaneye götürülmeden tahliye edildim. Daha sonra hastaneye gittim ve bana gırtlak kanseri teşhisi konuldu. Bunun nedeni de hiç kuşkusuz cezaevi yönetiminin ihmalidir. Kürt halkına, tüm vicdan ve ahlaklı insanlara çağrım; cezaevlerinde bulunan hasta tüm hasta tutuklulara sahip çıkmalarıdır” ifadesinde bulundu.   MA / Dindar Karataş