Aydınlardan muhalefete: HDP'nin uzattığı eli çevirmeyin 2021-09-28 10:41:23 İSTANBUL - HDP’nin 11 maddelik deklarasyonla Millet İttifakı'nın yürümek istediği yola ışık tuttuğunu belirten aydın ve yazarlar, uzatılan elin geri çevrilmemesi gerektiğini vurguladı. Halkların Demokratik Partisi (HDP), ülkenin temel sorunlarına dair çözüm önerilerini içeren 11 ilkeden oluşan “Demokrasiye, Adalete, Barışa Çağrı Deklarasyonu”nu açıkladı. Kürt sorununun demokratik çözümü, yoksulluk, ekoloji, kadın, gençlik ve yargı alanlarındaki sorunlara dair çözüm önerilerini içeren deklarasyonda, "İlkelerin yaşama geçirilmesinden yana tüm toplumsal taraflarla ve siyasi aktörlerle görüşmeye ve müzakere etmeye, birlikte yürümeye, ortak mücadeleye ve ortak yönetime hazır olduğumuzu vurguluyoruz" çağrısı öne çıktı.    HDP'nin deklarasyonunu ajansımıza değerlendiren aydın ve yazarlar, erken seçim ve Kürt sorunununda muhataplık tartışmalarının öne çıktığı bu dönemde yapılan çağrıyı olumlu bulduklarını kaydetti.    TAHMAZ: HDP EL UZATIYOR    Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, deklarasyonun başlığındaki adalet, barış ve demokrasi kavramlarının tesadüf olmadığını ve "bilinçli bir politik aklın ürünü" olduğunu belirtti. HDP’nin bir kez daha pozisyonu güçlü bir şekilde kamuoyuna deklere ettiğini kaydeden Tahmaz, olası bir seçimde parti seçmeninin kafasındaki soru ve kaygılara deklarasyonla cevap olunduğunu söyledi. Tahmaz, HDP'nin “Bizim yerimiz Cumhur İttifakı'nın yanında değildir" dediğini ve ayrıca demokrasiye geçiş sürecine ilişkin talep ve önerilerini açıkladığını ifade etti.    Tahmaz, şunları söyledi: "Birincisi Cumhur İttifakı karşısında politik tutumlarını ifade ediyor. İkincisi geçiş süreci için programını sunuyor. Üçüncüsü muhalefete, Millet İttifakı'na ve diğer partilere bir el uzatıyorlar. HDP, Türkiye’de eğer yeni bir süreç yani geçiş süreci yaşanacaksa sırasıyla 'adalet, demokrasi ve barış inşa edilmeli' diyor. Şunu da çok net ifade ediyor; 'Bizim bir ittifak içinde olup olmamız önemli değil. Önemli olan ilkeler ve buluşmak.' HDP, 'şöyle bir ittifak kuracağız' demedi ve ön koşul sunmadı. 'Bu ilkelerde buluşalım, konuşalım. Doğru ve demokratik bir yöntem belirleyelim' diyor.”    MİLLET İTTİFAKI'NA UYARI   HDP’nin 2019 yerel seçimlerinde hayata geçirdiği stratejiye değinen Tahmaz, son deklarasyonla bu stratejinin yeniden ve yeni bir programla tarif edildiğini ifade etti. Tahmaz, “Bu noktadan sonra muhalefet partilerinin, özellikle Millet İttifakı'nın bu önerilere ne kadar yer ve alan açacağı durumu doğuyor. Yer açmayıp kapıları kapatırlarsa, seçimin faturası da ona ait olur” uyarısında bulundu.    Tahmaz, deklarasyonun sadece seçime dönük olmadığını ve ülkenin sorunlarını ortadan kaldırmaya yönelik olarak okunması gerektiğine işaret ederek, "Muhalefet partililerinin ya da Millet İttifakı'nın yürümek istediği yola ışık tutuyor. Deklarasyon, 'Eğer siz Erdoğan’dan kurtulmak istiyorsanız, demokratik bir perspektif istiyorsanız, bu 11 maddeyi dikkate almanız gerekmektedir' diyor. Adalete, demokrasiye ve barışa yer açmanız gerekmektedir. Söz konusu adayınızın bu nitelikte olması gerekir ki seçimi kazanabilesiniz" diye kaydetti.    SABUNCU: YENİ BİR YOL   Deklarasyonun aynı zamanda bir "seçim bildirgesi" gibi okunabileceğini söyleyen T24 yazarı Murat Sabuncu, deklarasyona ilişkin 3 önemli hususun altını çizdiğini ifade etti. Sabuncu, bu hususlardan birisinin HDP’nin seçimde tartışılacak isim yerine ilkeyi öne çıkarması olduğunu belirtti. Bir diğer önemli hususun "güçlendirilmiş parlamenter sistem" vurgusu olduğunu belirten Sabuncu, “Demokrasi ittifakı için yeni bir yol öneriliyor. Bu yolun içinde gençler, kadınlar, emekçiler ve herkes var. 'Herkesle birlikte parlamenter sistemi kuracağız' deniliyor. Ayrıca Kürt sorununun demokratik çözümü için Meclis'e işaret ediliyor. Toplumun geleceği için ön ayak ve odağın Meclis olduğu işaretinde bulunuyor. Kürtlerin üzerindeki baskıya rağmen Meclis'i ana alan olarak tarif etmesi, demokratik çözümden yana tavrı ve Meclis'i önemsemesini çok önemli gördüm” değerlendirmesinde bulundu.    ‘MUHALEFET ELİ ÇEVİRMEMELİ’   Sabuncu, HDP'nin deklarasyonla muhalefete el uzattığını işaret ederek, “Millet İttifakı ve diğer tüm partilerin HDP’nin uzattığı, Meclisi, demokratik siyaseti değerli ve adres gösteren bu elden başını çevirmemesi lazım. Çünkü bunu sadece ‘HDP seçmeni kimin yanında olursa kazanır’ diye okuyamayız. Türkiye’nin en kadim sorunlarından bir tanesinin çözümü olarak okumamız gerekiyor. Dolayısıyla HDP’nin uzattığı el, demokrasiye inanan herkese uzatılan bir el. Demokrasiye inanıyorsak, Türkiye’yi demokratik ve hukuk devleti haline getireceksek bu uzatılan demokratik eli çevirmemek lazım" diye konuştu.     İMREK: HDP SORUMLULUK ALDI   Yazar Ender İmrek ise, deklarasyonun "Kürt sorununun demokratik çözüm yolunun barıştan geçtiğine" işaret ettiğini söyledi. İmrek, deklarasyonun son günlerde yapılan tartışmalara da bir cevap olduğunu belirterek, HDP’nin sorunu doğru okuduğunu ve deklarasyonu sadece seçimlere dönük hazırlamadığını ifade etti. İmrek, “Kürt sorunun demokratik çözümü esası ele alınarak, hem demokratik bir anayasa hem de Türkiye’nin bu baskıcı, tek adam rejim ve yönetiminden kurtulması için demokratik yolu ve demokrasi cephesini öneren bir yaklaşım sunuldu. Var olan yönetimin halkın sırtından defedilmesi gerektiği düşüncesi konusunda sorumluluk aldıklarını ve alacaklarını izah ettiklerini görüyorum” şeklinde konuştu.    KURTULUŞUN ALTERNATİFİ     İmrek, Millet İttifakı ve diğer tüm çevrelerin HDP’yi dar bir alana sıkıştırmayacaklarını deklarasyon sonrası anlamış olduklarını kaydetti. İmrek, "Türkiye’nin mevcut durumda var olan tek adam yönetiminin uzun yıllardır halka, emekçilere, Kürtlere ve tüm inançtaki halklara çektirdikleri biliniyor. Bu iktidardan kurtulmanın alternatifi olarak önümüze aslında programlı ve çıkış yolu sunuyor" dedi. Bundan sonraki süreçte emek, barış ve demokrasi güçlerine büyük bir sorumluluk düştüğünü ifade eden İmrek, “Tüm işçi sınıfına, emekçilere, gençlere, kadınlara farklı inançlara seslenen bir çağrı olarak değerlendirmek gerekiyor. Bir yandan AKP karşısında güçlü bir merkez kurma konusunda sorumluluk alırken, aynı zamanda Türkiye’yi demokrasiye taşıyacak” ifadelerini kullandı.    MA / Mehmet Aslan