Fabrikalaşan küçük işletmeler Mersin’de hayatı felç ediyor 2021-09-22 09:01:55 MERSİN - Akdeniz'de kapasitesini arttıran küçük işletmeler, fabrika statüsüne kavuştu. Şehir merkezinde yaşamı zorlaştılan işletmelerin Organize Sanayi Bölgesi'ne taşınması istendi. Mersin'in Akdeniz ve Toroslar ilçesi sınırları içerisinde olan ve etrafı yasal olmayan yollarla faaliyetlerini sürdüren granül üretim işletmeleriyle çevrili olan Şevket Sümer Mahallesi, yetkililerin duyarsızlığından kaynaklı yaşanamaz hal aldı. Mahalledeki sorunları görmezden gelen Akdeniz ve Toros belediyeleri, yapılan başvuruları da bölgenin sorumluluk alanlarında olmadığı gerekçesiyle reddediyor. Mahalledeki soruna ilişkin konuşan Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesi Abdurahman Yıldız ile Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Meclis üyesi Bedriye Kuş, belediyelerin sorunları birbirine atmadan çözmesi gerektiğini söyledi.     TESİSLER TAŞINMALI   Bölgedeki çevre sorunun 40 yıldır sürdüğüne dikkati çeken Yıldız, yıllar önce mahallenin 5996'ncı sokağında bulunan imalathanelere "İkinci sınıf gayri sıhhi müessese" ruhsatı verildiğini belirterek, ruhsat verilen bu işletmelerin de zamanla üretim kapasitesini artırarak fabrika statüsüne geçtiğini ifade etti. Böylelikle fabrika statüsüne erişen işletmelerin ruhsatını yenileyerek "birinci sınıf gayri sıhhi müessese" ruhsatı alması gerektiğine vurgu yapan Yıldız, bu ruhsatının büyükşehir belediyesinden alındığını söyledi. Ancak, bu işletmelerin "birinci sınıf gayri sıhhi müessese" ruhsatını almadığını ifade eden Yıldız, "Çünkü bu alanlar konuta açılmış olduğu için bu tip sanayi üretim tesislerine izin verilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla buradakilerin tesislerin Organize Sanayi bölgesine taşınması lazım" diye konuştu.    KAÇAK ÜRETİM     Yalınayak ve Şevket Sümer mahallerinde akşam saatlerinde hafif bir rüzgarın esmesi durumunda duman, koku ve plastik izinden geçilmediğini vurgulayan Yıldız, bunun temel sebebinin de yasal olmayan yollarla çalışan fabrikaların yakarak ürettiği granülden kaynaklı olduğunu söyledi. Bu işletmelerin hukuken bölgede kalmasının mümkün olmadığının altını çizen Yıldız, "Çoğu işletmenin ruhsatlandırılması olmadığı için mühürletilmiş, bir kısım ise kaçak bir şekilde üretim yapıyor. Akdeniz ve Toroslar belediyesi konut ruhsatı vermişse buralara, buradaki sanayi tesisleri bu alandan çıkartılması lazım. Bu alanda, yaşanabilir standartlar da sağlanmalıdır" diye belirtti. Kentte yasal yollarla moloz dökülecek 120 alanın bulunduğu bilgisi veren Yıldız, "Kafasına göre herkes istediği yere istediği gibi moloz ve çöp dökemez. Belirlenen alanların dışında hiçbir yere çöp dökemez" dedi.   KAMU GÜVENLİĞİ SORUNU    Akdeniz ve Toroslar belediyelerinin görevlerini yerine getirmediğini kaydeden Yıldız, şöyle devam etti: "Bu belediyeler, yüzlerce firmaya zamanında ruhsat vermiş.  Her firmanın başına yüzlerce zabıta koyma şansınız yok. Belediye mühürlüyor, fabrikanın başka girişinden kaçak bir şekilde girilip üretim yapılıyor. Bu alanda granül üretimi yapmak yasaktır. Ancak, kaçak bir şekilde üretim yapılıyor. Polis, mahkeme ve belediye ile çözülecek bir iş değildir. Ancak, bu kurumların görevlerini yerine getirmesi lazım. Burada, yaşayanların da seslerini yükseltmesi lazım. Bu bir kamu güvenlik sorunudur. Tüm kamu otoriteleri sorumluluğunu yerine getirmelidir."   Yılbaşına doğru bölgenin yeniden planlamaya açılacağını belirten Yıldız, "Burası sanayi alanı olmaktan çıkarılmalıdır. Toroslar Belediyesi’nin bu alan için bir teklifi vardı. Konut dışı kentsel yaşam olması için öneride bulundu. Ancak, burası konut dışı kentsel yaşam alanı da olamaz. Yani buraları depolama alanı yapmak istiyorlar. Bu kadar konuta izin verilmişse bu alan depolama alanı da olamaz. Bunun yerine burada okul, sağlık ocağı, park ve yol yapacaksınız ve geriye kalan alanı da konuta tahsis edeceksiniz. Bunun başka türlü planlaması mümkün değildir. Bu alanda tapu, mülkiyet gibi birçok sorunlar vardır. 40 yıldır bu sorunları yığıp çözmemişiz" diye konuştu.    SORUMLULARA ÇAĞRI    5996 nolu sokağın Akdeniz ve Toroslar belediyelerinin sınırlarının kavşağında olduğunu ifade eden Yıldız, şunları söyledi:  "Belediyeler, buralarının kendi sınırları içerisinde kabul etmiyor. Ama binalara, konutlara, işletmelere, fabrikalara da ruhsat veren bu belediyelerdir. Dolayısıyla suçu kimse üzerinden atmadan sorumluluklarını yerine getirmelidir. Dolayısıyla granül yakma fabrikaları derhal hızla buradan uzaklaştırıp organize sanayi alanına taşınmalıdır. Kaçak moloz dökme alanı temizlenmeli ve yaşam alanı haline getirilmelidir. Tır garajları kaldırıp başka alana taşınmalıdır. Bunların yerine bölgeye okul, sağlık ocağı, parklar yeni yaşam alanları açılmalıdır."   ZEHİR TENEFFÜS EDİYORLAR   HDP'li meclis üyesi Bedriye Kuş ise bölgenin yaşanılmayacak bir hal aldığını belirterek, insanların mağdur edildiğinin altını çizdi. HDP olarak hem çevre hem ekoloji hem de insan sağlığına önem veren bir parti olduklarını dile getiren Kuş, şöyle devam etti: "İnsanların sağlıklı özgür bir yaşam içerisinde yaşamaları için mücadele ediyoruz. Mahallenin etrafı, geri dönüşüm fabrikalarıyla doldurulmuş. Burada binlerce insan yaşıyor ve yaşam alanı bırakılmamış. Bu insanlar dört duvar arasına hapsedilmiş. Buradakiler, tamamıyla oksijen değil zehir teneffüs ediyor. İleriki süreçlerde bir Çernobil faciasıyla karşı karşıya kalabiliriz."    YASAĞA RAĞMEN ÇALIŞIYOR   Belediyelere çözüm önerileri sunduklarını da sözlerine ekleyen Kuş, şunları ifade etti: "İddialara göre buradaki fabrikaların bir çoğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yasaklanmış. Savcılığın kapatma kararı var. Belediyelerin fabrikaları mühürlenmesine rağmen yasal olmayan yollardan bu fabrikalar çalışıyor. İnsanlar bu yaşamı hak etmiyor."    MA / Mehmet Şah Oruç