Kayıp yakınları: Taburda infaz edilen Özeken’in failleri yargılansın 2021-08-28 12:18:15   DİYARBAKIR - İHD ve kayıp yakınları,1994 yılında Yüksekova Tabur Komutanlığı’nda infaz edilen ve cenazesi bulunamayan Mikdat Özeken’in faillerinin yargılanması talep etti.    İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla sürdürdükleri eylemin 655’incisi online gerçekleştirdi. Eylemde, 27 Eylül 1994’te Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Karlı köyünde askerlerce götürüldüğü Tabur Komutanlığı’nda infaz edildiği ve cenazesinin bugüne kadar bulunmadığı belirtilen Mikdat Özeken’in faillerinin bulunması talep edildi.    Mikdat Özeken’in kardeşi İrfan Özeken’in beyanlarına dayanarak yaşananlara anlatan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Ferhat Berkpınar, 27 Eylül 1994’te Yüksekova Tabur Komutanı Mehmet Emin Yurdakul komutasındaki askerlerin, Karlı köyüne baskın yaptıkları ve baskına itirafçı Kahraman Bilgiç’in de katıldığını belirterek, baskında Yüksekova’dan köye kışlık odun toplamaya giden Miktad Özeken ve Münir Sarıtaş’ı da yanlarına aldıklarını kaydetti.   TABURDA İNFAZ    Baskında tüm köylülerin köy meydanında toplatıldığını ifade eden Berkpınar, aracı olan 75 yaşlarında Abdulkerim Yurtseven’in örgüte yardım etmekle suçlandığı, işkenceye maruz kaldığını, kaburga ve omurga kemiklerinin kırıldığını söyledi. Yurtseven, Özeken ve Sarıtaş’ın daha sonra araca bindirilerek Yüksekova Tabur Komutanlığına götürüldüğünü belirten Berkpınar, “Abdulkerim Yurtseven yolda yaşamını yitiriyor. Kardeşim ve arkadaşı bu olaya tanık oldukları için konuşmamaları için ağır işkence yapılıyor ve serbest kalmaları durumunda olayı anlatırlar düşüncesiyle taburda infaz ediyorlar” dedi.     ANNE TEHDİT EDİLDİ   Özeken’in annesinin Tabur Komutanlığı’na gittiğini ve “oğlunu Hakkari Tugay Komutanlığına gönderdik” yanıtı aldığını dile getiren Berkpınar, 10 günlük ısrar üzerine Hakkari Tugay Komutanlığı ise “Oğlun Yüksekova Tabur komutanlığında” diye cevap verdiğini söyledi. Kadının tekrar Yüksekova Tabur Komutanlığına gittiğini hatırlatan Berkpınar, Tabur Komutanı M. Emin Yurdakul’un Özeken’in annesini, “oğlunu bu kazanda yakarak öldürdüm. Bir daha gelirsen aynı kazanda seni de yakacağım” diyerek tehdit ettiğini kaydetti.   AİHM TÜRKİYE’Yİ MAHKUM ETTİ   Daha sonra itirafçı Kahraman Bilgiç’in, Özeken’i teslim etmek şartı aileden 10 bin Mark aldığını, kendisinin Yüksekova’dan ayrıldığını belirten Berkpınar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınan davada Türkiye’nin tazminat ödemeye mahkum edildiğini ifade etti.   BATMAN    Batman’da ise kayıp yakınları ve İHD Şubesi, her hafta gerçekleştirdikleri eylemin 492’incisini dernek binasında gerçekleştirdi. Kayıp yakınlarının katıldığı ve kayıplara ait fotoğrafların taşındığı eylemde konuşan İHD yöneticisi Yunus Bağış, 28 Ağustos 1994’te Batman’ın Kozluk ilçesinde akrabaları Muzaffer Durmaz’ın evinden özel harekat timlerince dışarı çıkarıldıktan sonra taranarak öldürülen Mehmet Emin Çelik’in faillerini sordu. Bağış, tanıkların beyanlarıyla olayı şöyle anlattı: “Gece saat 23.30’da eve gelen özel Harekât Timleri ‘ifadesini vermesi gerektiği’ gerekçesiyle M. Emin Çelik ve Mehdi Çelik’i misafir bulundukları evden dışarı çıkarır. Yaklaşık 15 metre uzaklaştırıldıktan sonra Mehmet Emin Çelik, uzun namlulu silahlarla taranarak öldürülür. Mehdi Çelik ise karanlık olması sebebiyle kaçarak kurtulmayı başarır” dedi.