70 yaşındaki hasta tutuklu haftanın 5 günü hastanede 2021-08-25 09:00:40 ANKARA - Kan kanseri olup, felç geçiren hasta tutuklu Mehmet Ali Çelebi, ağır sağlık sorunları nedeniyle haftanın 5 gününü hastanede geçiriyor. Ailesi, 56 kiloya düşen Çelebi'nin tek başına yaşayabilecek durumda olmadığını belirterek tahliyesini istedi. Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nden tedavi amacıyla Ankara Sincan 3 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi’ne getirilen 70 yaşındaki Mehmet Ali Çelebi’nin sağlık durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Yaklaşık 15 gün önce Ankara’daki Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kan kanseri teşhisi konan Çelebi, felç geçirdiğinden kaynaklı gözleri iyi görmüyor. Yüksek tansiyon hastası olan Çelebi'nin aynı zamanda kronik böbrek yetmezliği bulunuyor. Daha önce mide kanaması geçiren ve tek başına yaşamını sürdüremeyecek hale gelen Çelebi, sağlık sorunları nedeniyle haftanın 3 günü diyalize giriyor, 2 günü ise kemoterapi tedavisi görüyor. İnsan hakları savunucuları ve yakınları, 28 yıldır cezaevinde tutulan Çelebi'nin tahliyesini istiyor.    DUVARLARA TUTUNUYOR    Çelebi'nin kardeşi Aydın Çelebi, son yaptığı görüşmeyi anlatarak, "Durumu çok kötü ve duvarlara tutunarak yürüyebiliyor" dedi. Kardeş Çelebi, “Görüşme kısmına getirilirken bir gardiyan koluna girip öyle getirdi. Görüş bitince de yine gardiyanlar gelip koluna girip götürdü. Geçirdiği yüz felcinden dolayı durumu iyice kötüye gitmişti. Konuşmada zorluk çekiyordu. Gözü görmüyor, kulakları duymuyor. Bitmiş durumdaydı. Tek başına bir odada kaldığını, yalnız başına hareket edemediğini söyledi. ‘Beni Bolu Cezaevi’ne geri aldırın’ dedi. Ben de kendisine tedavi için Ankara’ya getirildiğini anlattım. Burada haftanın 5 günü hastaneye gidiyor” diye konuştu.    AİLENİN TALEBİ   “Herhalde ölüsünü verecekler bize” diyerek kardeşinin tahliye edilmemesine tepki gösteren Çelebi, “Cezaevinde kalabilecek durumda değil. Kalan cezasını evde geçirsin. İçeride tutmalarının bir anlamı yok. Görmüyorlar mı? Ölmüş resmen. Ayakta duramayan birinin kime ne zararı olacak?” diye sordu. Çelebi, kardeşinin durumuna ilişkin duyarlılık çağrısı da yaparak, şunları söyledi: "İstanbul’da kalıyoruz. Ankara’ya gelip gitmemiz zor. Yanımızda olsa kendisine bir faydamız olacak. Moral olarak da çökmüş durumda. Ev hapsi bile olabilir ama yeter ki cezaevinde olmasın."    30 KİLO VERDİ    10 yıldır sürekli Çelebi’yle görüşen yeğeni ve vasisi Filiz Çelebi ise, dayısını en son pandemi öncesi görebildiğini ve 86 kilodan 56 kiloya düştüğünü aktardı. Dayısının kanser hastası olduğunu yeni öğrendiklerine dikkati çekerek, "Tek başına yaşayabilecek durumda değil. Pandemiden dolayı sürekli telefonla konuşuyorduk. Her geçen gün konuşmasının bozulduğunu fark ettim. En son konuştuğumuzda ‘ben seni anlayamıyorum dayı’ dedim. Çünkü anlaşılmıyordu. Tek başına ihtiyaçlarını karşılayamadığını, Bolu Cezaevi'nde bir kişinin yanında olduğunu ve burada tek başına yapamadığını anlattı" diye belirtti.     Dayısının yüz felci geçirdiğini ve uyuduğu zamanlarda bile gözlerinin kapanmadığını ifade eden Çelebi, “Böyle bir durumda olan bir tutuklunun cezaevinde kalabilmesi mümkün değil. Cezasının ertelenmesini istiyoruz. Evde olması her konuda iyi olur. Moral anlamında da kendisine daha iyi gelir” çağrısı yaptı.    İHD'DEN İKİNCİ İNFAZ BAŞVURUSU    Çelebi’nin durumunu yakından takip eden ve infazın ertelenmesi için ikinci kez Adalet Bakanlığı'na başvuru yapan İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen de girişimlerinin halen sonuç vermediğini söyledi. Çelebi’nin kendisine bakabilecek durumda olmadığını vurgulayan Çevirmen, “Ağır bir süreç geçiriyor. Tek başına yaşayabilmesi imkan dahilinde değil. Kanserin kaçıncı evre olduğunu bilmiyoruz. Henüz tamamlanmamış tahlillerinin olduğunu öğrendik. Sağlık raporlarının temini için de başvuruda bulunduk" dedi.    Çevirmen, cezaevinde yaşamına devam ettiremeyecek çok sayıda hasta tutuklunun bulunduğuna işaret ederek, "Özellikle kanser hastası mahpusların cezaevinde kalabilmeleri mümkün değil. Mutlaka dışarıda ailelerinin yanında tedavi görmeleri gerekiyor. Hem beslenmeleri hem de moral açısından desteğe ihtiyaçları var. Kanser hastalarının hapishanede tedavi olsalar da iyileşme değil daha kötüye gittiğini biliyoruz" diye konuştu.    MA / Zemo Ağgöz