Gündüz ailesi adalet için yollarda 2021-08-19 09:46:30   ANTALYA – Alkollü bir sürücünün çarpması sonucu yaşamını yitiren bisiklet sporcusu Umut Gündüz'ün (19) ailesi, adalet için yollara düştü. Mahkeme salonlarında adaleti bulamayan aile, kendileri gibi mağdur olan diğer ailelere ulaşıp, mevcut hukuksuzluğu ve adaletsizliği değiştirme çabasında.   Ankara'da 15 Temmuz 2020’de alkollü bir sürücünün aracıyla çarpması sonucu yaşamını yitiren bisiklet sporcusu Umut Gündüz'ün (19) annesi Asuman ve babası Menderes Gündüz, çocuklarının ölümüne neden olan kişinin cezalandırılması için ‘Adalet Yürüyüşü’ başattı. 1 Ağustos’ta “Umut için adalet, herkes için adalet” şiarıyla başlattıkları adalet yürüyüşünü 19’uncu gününde sürdüren Gündüz ailesi, geldikleri Antalya’da bir dizi ziyaretlerde bulundu. Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri bileşenleri ile bir araya gelen aile, daha sonra 10 Ekim Gar katliamı mağduru aile ile buluştu.   Başlattıkları ‘Adalet Yürüyüşü’ hakkında Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Gündüz çifti, amaçlarını anlattı.    SÜRÜCÜ BIRAKIP KAÇTI   Oğlunun lisanslı bisiklet sporcusu olduğunu ve kredi çekerek kendisine yeni bir bisiklet aldığı günün akşamında katledildiğini söyleyen baba Menderes Gündüz, oğluna çarpan aracın sürücüsü Çağdaş Şenyüz’ün alkollü olduğunu ve oğluna çarptıktan sonra onu hastaneye götürmek yerine olay yerinden kaçtığını belirtti.    ‘CEZASIZLIK POLİTİKASINI GÖRÜNCE ADALET ARAYIŞINA BAŞLADIK’   Oğlunun, sürücünün ihmalkârlığı yüzünden hayatını kaybettiğini ifade eden baba, ancak yaşanan cinayetin bir trafik kazası olarak değerlendirildiğini kaydetti. Türkiye’deki ceza kanunlarında trafik kazası cezalarının en üst sınır 9 yıl, en alt sınırın da 2 yıl olduğunu öğrendikten sonra adalet arayışına başladıklarını söyleyen baba Gündüz, “Maalesef yargılama sistemimiz hapse atmak üzerine değil de atmamak üzerine kurulu. ‘Ölen ölmüş biz kalanı kurtaralım’ diyerek cezasızlık politikasının sürdürüldüğünü görünce adalet mücadelesine başladık. Çünkü yaşanan olay kesinlikle kaza değil, cinayettir” diye konuştu.     ‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ DEĞİL, ÜSTÜNLERİN HUKUKUNA DÖNÜŞMÜŞ’   İlk olarak “Bisikletli ölümlere son” diyerek sanal medyada bir kampanya başlattıklarını paylaşan baba Gündüz, daha sonra 19 Mayıs itibariyle 6 hafta boyunca Adalet Bakanlığı önünde oturma eylemi yaptıklarını dile getirdi. Bakanlık önündeki eylemlerinde baskı ve tehditlere maruz kaldıklarını belirten Gündüz, şunları söyledi: “23 Haziran günü eylemimizi sonlandırıp, 24 Haziran’daki mahkememize gittik. Mahkemeden önce dilekçe vermek için yanına gittiğimiz savcı, ‘mahkemeden önce görüşmemiz etik değil’ diyerek bizleri reddederken mahkeme günü katil ile 20 dakika boyunca aynı odada yalnız kaldı. Mahkeme sırasında da bütün taleplerimiz hep reddedildi. Mahkeme günü hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukukuna dönüşmüş bir sistemde atama usulüyle gelen basiretsiz bir hâkimin vicdan terazisini adil tartmayacağını gördük.”    ‘BİZİ YAKINLAŞTIRAN ACILARIMIZ VE ADALETSİZLİK’   Baba Gündüz, hukukun tükendiğini yargıda adaleti bulamadıkları için “Umut için adalet, herkes için adalet” şiarıyla adalet yürüyüşü başlattıklarını ve kendileri gibi mağdur ailelere ulaşmak için Türkiye’yi gezme kararı aldıklarını ifade etti.    “Mağdur ailelerle birlikte bu hukuksuzluğu ve adaletsizliği değiştirmek istiyoruz” diyen baba, bu zamana dek gerçekleştirdikleri ziyaretler ve bulundukları temaslar hakkında “Bu kampanyaya kendimize en yakın hissettiğimiz, eşi ve çocukları katledilen ve katilleri dışarıda olan Şenyaşar ailesini ziyaret etmekle başladık. Şehirlerimiz, kentlerimiz farklı olabilir ama bizleri ortak kılan acımız ve adaletin bizi mağdur etmesidir. Onlar da adalet diyor, biz de adalet diyoruz. Kampanyamız kapsamında adalet mağduru ailelerle buluşuyoruz. Daha sonra savunma kısmında oldukları için her ilin baroları ile görüşüp, bu sürece dâhil olmalarını talep ediyoruz. İnsan Hakları Derneği’ni (İHD) ziyaret ediyoruz. Çünkü Umut’un hayatını yitirmesi bir insan hakkı ihlalidir ve bizim yürüttüğümüz mücadelede yaşadığımız eziyetler de insan hakkı ihlali olduğu için İHD’yi ziyaret ediyoruz” bilgilerini verdi.   Yürüyüş güzergâhları hakkında da bilgi veren Gündüz, “Antalya’dan sonra Muğla, İzmir’e gideceğiz. Daha sonra Manisa’da Soma aileleri ile buluşacağız. Oradan Çanakkale’ye geçeceğiz. Yine Tekirdağ ve Lüleburgaz’daki adalet mağduru aileleri ziyaret edeceğiz. Son olarak İstanbul’da Suruç Katliamı Aileleri İnisiyatifi ile görüşüp, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Ankara’da yapacağımız basın açıklamasıyla Adalet Yürüyüşü’nü sonlandıracağız” dedi.   ‘HUKUKSUZLUK VE ADALETSİZLİK HERKESE DOKUNACAK’   Adalet arayışına başladıkları zaman Türkiye’nin başka yerlerinde birçok ailenin de aynı şeyleri yaşadığını gördüklerini ifade eden baba Gündüz, “Hukuk sistemindeki çürümüşlüğün, adaletteki kokuşmuşluğun bir ürünüdür bu yaşadıklarımız. Ülke son zamanlarda genelgeler ile yönetiliyor. Şu anki yargı sistemi insanları tutuklanmamak üzere yargılıyor. Pandemi ve cezaevlerinin doluluğunu gerekçe gösteriyorlar. Peki cezaevlerini kim doldurdu? Katiller, sapıklar dışarda iken içerde kim var? Demek ki iktidara muhalefet edenler ile cezaevlerini doldurmuşlar” şeklinde konuştu.    ‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ anlayışına değinen baba Gündüz, “Bu ülkede yaşadığımız sürece bu hukuksuzluk ve bu adaletsizlik öyle ya da böyle herkese dokunacak. Bu süreci hep birlikte aşmak için mücadele edelim. Hukukun üstün kılındığı adil ve yaşanabilir bir Türkiye için hep birlikte tesis edelim” çağrısında bulundu.   ‘KATİLLER CEZASIZ KALIYOR'   Anne Asuman Gündüz (40) ise, adaleti mahkeme salonlarında bulamadıklarını ifade etti.   Zorlukla  gittiği mahkemede hâkimin kadın olmasının kendisinde ‘belki bizi anlar’ ümidi yarattığını, fakat gördüğü tablo tam tersi çıktığını dile getiren Gündüz, “Adaletin bizi mahkemede bulmayacağını anladım. 282 bisikletli çocuğumuz bu katiller yüzünden yaşamlarını yitirdiler ve bu katiller cezasız kalıyor. Katillerin cezasız kalmasının asıl nedeni yasalardaki boşluktur” dedi.   MA / Ömer Akın