36 yıl sonra köyüne dönüp ‘Yeniden ve Yerinden İnşa Hareketi’ başlattı 2021-08-12 09:14:18 MARAŞ - Göç ettiği Maraş'a 36 yıl sonra geri dönen Ahmet Güden, ekolojik bir yaşam kurmak için köylüleriyle birlikte "Yaşamı Yeniden ve Yerinden İnşa Etme Hareketi" başlattı. Maraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Yalıntaş (Axtil) Mahallesi’nde yaşayan Ahmet Güden, siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayı 1985 yılında göç etmek zorunda kalıp, İstanbul’a yerleşti. 36 yıl sonra geri döndüğü köyünde tarım ve hayvancılıkla uğraşan Ahmet Güden, bölgede süren dil ve kültür asimilasyonu, ekolojik kıyım ve göçertme politikalarına karşı köylüleriyle birlikte 'Yaşamı Yeniden ve Yerinden İnşa Etme Hareketi' başlattı.   Güden, öncülük ettiği bu hareketin ortaya çıkış nedeni, amacı ve bu zamana dek attıkları adımları anlattı. Maraş katliamından sonra köylerinin boşaltılıp, yaşadıkları coğrafyanın adeta insansızlaştırıldığını dile getiren Güden, boşalan köylere ise farklı kesimlerin yerleştirildiğini söyledi. Bu konuda son örnek olarak 2016’da Suriyeli mültecilerin Alevi yurttaşların yaşadığı Maraş'ın Terolar köyüne inşa edilen AFAD kampına yerleştirilmek istenmesini gösteren Güden, benzeri adımlarla bölgenin demografik yapısının değiştirilmesinin hedeflendiğini ifade etti.   “Kürtler ve Aleviler bu coğrafyadan resmen sökülüp atılmak isteniyor” diyen Güden, kaygılarını büyüten bu adımlara karşı böylesi bir projenin gerekli olduğuna inancıyla yaşamı yeniden ve yerinden inşa etmek için yola çıktığını ifade etti.   KADIN ELİYLE PAYLAŞMA   Bu yolculukta özellikle kadınlardan büyük destek gördüğünü paylaşan Güden, öncülük ettiği 'Yaşamı Yeniden ve Yerinden İnşa Etme Hareketi' ile yaşamın tüm alanlarını ele aldıklarını kaydetti. Güden, “Dilimiz kültürümüz yok edilmeye çalışılıyor. Örneğin Alevi felsefesinin bu topraklarda yeniden yeşertilmesi için çaba sarf ediyoruz. Asimilasyon politikalarını boşa çıkarmanın yolu da yaşamı yeniden inşa etmekten geçer. Doğa katliamına karşı ekolojik bir yaşamı savunuyoruz. Kürtçede bir söz var; ‘Emê bi destê axê ava bikin, bi destê jinan parvebikin’ (Toprağın eliyle üretip, kadın eliyle paylaşacağız). Köylerimizi mezarlığa değil, yaşam alanlarına dönüştüreceğiz. Toplumun sorunlarını kendi içinde çözmesini amaçlıyoruz. Köylerimizi sadece mezar için kullanmayalım. Herkes topraklarına dönsün. Dil olmadan kültür olmaz" diye konuştu.   'ÖZLE BULUŞMALIYIZ’   Köylüler 2019 yılında başlattıkları ağaçlandırma çalışmaları kapsamında şimdiye dek 5 bin ağaç dikti. Bugün de 120 bin kayısı, badem ve ceviz ağacı dikmeyi sürdürdüklerini kaydeden Güden, “Hizmet edildiğinde toprağın bize her şeyi vereceğini biliyoruz. Toprağı esas alarak bölgenin ekonomik olarak gelişmesini amaçlıyoruz. Ekonomi geliştiğinde insanlar burada yaşayabilir. Dünyanın dört bir tarafına savrulmuş insanlar var. Yurt dışına ve metropollere göç eden insanlarımızı topraklarına dönmeleri için davet ediyoruz. Her ağaç kendi kökü üzerinde büyümeli, herkes kendi özü ile buluşmalı” diye belirtti.    ALTERNATİF: EKOLOJİK YAŞAM   Gönüllü yurttaşların katılımıyla önümüzdeki yıl 300 bin ağacı toprakla buluşturmayı hedeflediklerini sözlerine ekleyen Güden, son olarak herkese şu çağrıda bulundu: “Metropollerde yaşam bitti. Pandemi bizim projemizin ne kadar doğru olduğunu gösterdi. İnsanlar artık kendi topraklarında yaşamak istiyor. Herkes bir gün toprağın ve doğanın ne kadar kıymetli olduğunu anlayacaktır. Artık ekolojik yaşam konuşuluyor. Pandemiyi ortaya çıkaran kapitalist sistemdir. Bunun alternatifi ise ekolojik bir yaşamdır.”    MA / Barış Polat