MESA’dan Erdoğan’a açık mektup: Candan ve Erçin görevlerine dönsün 2021-08-06 13:41:22   İSTANBUL -   Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdikleri mektupta akademisyenler Can Candan ve Feyzi Erçin’in derslerine son verilmesini eleştiren MESA, Candan ve Erçin’in görevlerine geri dönmesi çağrısında bulundu.   Kuzey Amerika Ortadoğu Çalışmaları Derneği (MESA) AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlileri Can Candan’ın Görevden Alınması ve Feyzi Erçin’in derslerinin iptal edilmesine dair açık mektup gönderdi. Yönetim Kurulu Başkanı Dina Rizk Khoury ve MESA Akademik Özgürlük Komitesi’nin başkanı Laurie Brand imzasının yer aldığı mektupta, uzmanlık alanı Fizik olan Naci İnci’nin, yetkinliği olmamasına rağmen uzmanlık alanı dışındaki alanlarda verdiği kararlarla, akademik özgürlük, ifade özgürlüğü ihlallerinde bulunduğu ve öğrencilerin eğitim hakkını ihlal ettiği belirtildi.   ÖZERK ÜNİVERSİTE   MESA Akademik Özgürlük Komitesi adına yazıldığı belirtilen mektupta, mektubun yazılma amacı olarak “Rektör vekili olan Mehmet Naci İnci tarafından iki hocanın işten çıkartılmasına yönelik rahatsızlığımızı ifade etmek” olduğu aktarıldı. Mektupta, “Can Candan ve Feyzi Erçin’in iş akitlerine son verilmesini kınıyor ve ivedilikle yeniden görevlendirilmelerini talep ediyoruz. Ayrıca sizi Rektör Vekili Prof. Dr. Naci İnci’yi görevden almaya ve Boğaziçi Üniversitesi hocalarının köklü özerk üniversite yönetim gelenekleri doğrultusunda bir rektör seçmelerine izin vermeye davet ediyoruz" denildi.   MEŞRU DEĞİL   Erdoğan'ın kayyım atamasına tepki gösterilen mektupta, hem Bulu’nun rektör olarak atanmasını hem de görevden alınmasında akademik özerkliği dikkate alınmadığını ifade ederek, bu kararların Cumhurbaşkanlığı tarafından gerçekleştirildiği için meşru bulmadıkları dile getirildi. Mektupta, “Kaldı ki, Bulu’nun yerine İnci’nin rektör vekili olarak göreve getirilmesi de üniversite idaresi açısından bir iyileştirme anlamı taşımamaktadır. Nitekim İnci hocaların karşı çıkışlarını baskılamaya çalışırken ve protestocu öğrencileri gözaltına almaları için özel güvenlik destekli polis güçlerini kampüse davet ederken Bulu’nun sadık yardımcısı olarak kendisine hizmet ediyordu" ifadelerine yer verildi.   KARARLAR GERİ ÇEKİLSİN   Bulu'nun atanmasından üniversitede eğitim hakkına ve akademik özgürlük normlarına dönük çeşitli ihlallerin gerçekleştirildiği belirtilen mektupta, bu ihlallerde İnci’nin de etkin olarak görev aldığı belirtildi. İnci’nin kalıcı rektör olmak için aday olduğu hatırlatılan mektupta, “Hükümetinizi rektör atama uygulamasından vazgeçmeye ve hem Boğaziçi Üniversitesi’ne hem ülkedeki diğer tüm kamu üniversitelerine özerk yönetişim ve rektörlerini seçme haklarının iade etmeye davet ediyoruz. Ayrıca İnci’nin öğrenci protestolarına destek veren ya da kendileri de protestoda bulunan hocaların, misilleme olarak sözleşmelerine son verme yönündeki keyfi kararlarının da geri çekilmesini talep ediyoruz" denildi.   ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMAK ZORUNDA   Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerin hatırlatıldığı mektupta, Türkiye’nin düşünce, ifade ve toplanma özgürlüklerini korumakla yükümlü olduğu anımsatıldı. Mektupta, “Türkiye ayrıca İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Uluslararası Sivil ve Siyasal Haklar Anlaşması ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Nihai Senedi’nin de imzacısıdır. Bunların tümü akademik özgürlüğün temelini oluşturan ifade ve bir araya gelme özgürlüklerinin korunmasına dönüktür. Hükümetinizin uygulamalarıyla çiğnenen bu haklar aynı zamanda T.C. Anayasası’nın 25-27 ve 42. maddeleriyle korunmaktadırlar” diye belirtildi.   GÖREVLERİNE İADE EDİLSİN   Mektup şu ifadelerle son buldu: “Hükümetinizi Türkiye’deki üniversite özyönetim geleneğini canlandırmaya, Boğaziçi Üniversitesi rektör vekili İnci’yi desteklemeyi sona erdirmeye ve üniversitelerin kendi rektörlerini seçtikleri geleneksel uygulamaya dönmelerine izin vermeye çağırıyoruz. Ayrıca Can Candan ve Feyzi Erçin’in üniversitedeki görevlerine iadelerini de talep ediyoruz. Bu konuya göstereceğiniz ilgi için teşekkür ederiz. Müspet cevabınızı bekliyor olacağız.”   BİRÇOK KURUMA GÖNDERİLDİ   Mektubun gönderildiği diğer kişi ve kuruluşlar ise şunlar oldu: “İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Sözcüsü, Mustafa Şentop, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan, Abdülhamit Gül, Adalet Bakanı, Yekta Saraç, eski Türkiye Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı, Ziya Selçuk, eski Milli Eğitim Bakanı, Maria Arena, Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komitesi Başkanı, Viktor Almqvist, Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komitesi Basın Sözcüsü, Josep Borrell Fontelles, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi, Fiona Knab-Lunny, Josep Borrell Kabinesi Üyesi, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi, Hannah Neumann, Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komitesi Başkan Yardımcısı, Raphael Glucksmann, Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komitesi Başkan Yardımcısı Christian Danielsson, Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Genel Müdür, Dunja Mijatovic, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, Kati Piri, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Üyesi, Nacho Sanchez Amor, Avrupa Parlamentosu Üyesi ve Avrupa Parlamentosu Daimi Türkiye Raportörü, Verónica Michelle Bachelet Jeria, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri, Irene Khan, Fikir ve ifade özgürlüğü hakkını geliştirme ve korumaya yönelik Birleşmiş Milletler Hususi Raportörü, Koumbou Boly Barry, Eğitim hakkına dair Birleşmiş Milletler Hususi Raportörü, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği, Matthew A Palmer, ABD Dışişleri Bakanlığı, Bakan Yardımcısı Vekili, Amerikan Fizik Derneği, European Physics Letters Editoryal Büro, Alman Fizik Topluluğu, Società Italiana di Fisica, The Royal Society of Sciences (UK), 4th Physikalisches Institut, Stuttgart Üniversitesi (Almanya)”