Haran ve Akyıldız'ın akıbeti soruldu 2021-07-24 12:01:33 DİYARBAKIR /BATMAN - İHD Diyarbakır ve Batman Şubesi ile kayıp yakınları, gözaltında kaybedilen İhsan Haran ve Zeki Akyıldız'ın akıbetini sordu.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla sürdürdükleri eylemlerinin 650’incisini salgın dolayısıyla online ortamda gerçekleştirdi.  Bu haftaki eylemde 25 Aralık 1994 tarihinde Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde bulunan Çiftkapı civarında ellerinde telsiz bulunan kişiler tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan İhsan Haran’ın akıbeti soruldu.    Haran’ın kaybediliş hikayesini, İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu (YK) üyesi Sedat Gördük anlattı.    AİHM TAZMİNATA MAHKÛM ETTİ   Haran’ın 1994 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesinde bağlı Arıklı (Hüseynike) Köyü’nde ikamet ettiğini belirten Gördük, fakat askerlerin köylerini yakmasından sonra Haran'ın Diyarbakır kent merkezine yerleştiğini, aynı yıl içerisinde de Çiftkapı semtinde ellerinde polis telsizi olan kişilerce kaçırıldığını aktardı.    Gördük, bazı görgü tanıklarının şahitlik ettiği kaçırılmanın ardından Nesibe Haran’ın eşinin bulunması için girişimlerde bulunduğunu dile getirdi. Fakat bu girişimlerin sonuçsuz kalması nedeniyle İHD üzerinden Avrupa İnsan Hakları Mahkeme'sine (AİHM) başvurulduğunu belirten Gördük, yapılan bu başvuru akabinde ancak 26 Şubat 1996’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Haran’ın kaçırılmasına dair soruşturma başlatıldığını söyledi. Savcılığın Haran’ın gözaltında kaybedildiğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle 21 Ocak 1998’de soruşturmaya dair ‘takipsizlik’ kararı verdiğini söyleyen Gördük, AİHM’in ise 6 Ekim 2005 yılında verdiği kararla Türkiye’yi tazminat ödemeye mahkûm ettiğini kaydetti.   ABDÜLKADİR AYGAN'IN İTİRAFLARI   Gördük, JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan’da 2009 yılında basına yansıyan ve bölge kentlerinde yaşanan pek çok kayıp olayının aydınlanmasını sağlayacak anlatımlarında Haran'ın kaybedilmesine ilişkin önemi bilgiler verdiğini de hatırlattı.   OLAYI ANLATIP, İSİMLER VERDİ   Gördük, Aygan’ın o anlatımlarında şunları söylediğini paylaştı: “PKK’lı olduğu söylenen İhsan Haran isimli bir genç vardı. Ailesi boşaltılan Lice köylerinden Diyarbakır’a göçmüştü. Şehitlik semtinde oturuyordu. O genç JİTEM’e alınıp sorgulandı. Sonra da Silvan tarafına götürüldü, bir arazide kafasına kurşun sıkılıp bırakıldı. Fakat sonra komutan Abdülkerim Kırca’dan duydum. Meğer o genç kafasına sıkılan kurşunla ölmemiş, sadece şok geçirmiş. Batman’a kadar yürüyüp hastaneye gitmiş. Yaşadığı olayı anlatmış. İşte bu olay Batman timine haber veriliyor, o da Diyarbakır JİTEM’e bildiriyor. Kırca’yı telefonla arıyorlar ve ‘komutanım böyle bir durum var’ diyorlar. O da ‘Tamam onu hemen sizin time alın, bekletin. Biz geliyoruz’ diyor. Bana bunu Kırca kendisi anlattı. İlk infazı yapanları beceriksizlikle suçladı. ‘Bizim beceriksizler öldürememişler. Adam kalkmış şehre, hastaneye gitmiş. Tekrar gittik, aldık ve işini tamamladık’ dedi. Abdülkerim Kırca yanına personelini alarak hemen Batman’a gidiyor ve o genç tekrar araziye götürülüp, infaz ediliyor. JİTEM’in eline düşen sağ bırakılmıyor. İlk infaza tanık oldum. Kemal Ümlük, Uzman Çavuş Yüksel Uğur vardı. Bir toprak yığının arkasına götürüp vurdular. Geceydi, hangisinin vurduğunu görmedim. Gencin sorgusu JİTEM’de yapıldı sonra Arabaya konulup araziye götürüldü. PKK’lı diye öldürüldü. Bu Diyarbakır bölgesinde PKK’yla ilgili bilgileri genellikle itirafçı Serpil Toprak veriyordu. O da JİTEM’de sivil memur olarak çalışıyordu.”   SUÇ DUYURUSU YANITSIZ BIRAKILDI   Aygan’ın bu beyanları sonrası Nesibe Haran’ın savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Gördük, ancak bu beyanlara ilişkin soruşturma açılıp açılmadığına dair herhangi bir yanıt verilmediğini ve İhsan Haran’dan bir daha haber alınmadığını kaydetti.    ZEKİ AKYILDIZ'IN AKIBETİ SORULDU    Kayıp Yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi de her hafta gerçekleştirdikleri “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eylemlerinin 487’ncisini dernek binasında gerçekleştirdi. Kayıp yakınlarının katıldığı ve kayıplara ait fotoğrafların taşındığı eylemde konuşan İHD Batman Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Abdulrezak Katmaz, 1992’de Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sivil giyimli 2 kişi tarafından kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Mehmet Zeki Akyıldız’ın akıbetini sordu. 487 haftadır her cumartesi günü kaybedilenlerin akıbetini öğrenmek için alanlara çıkıldığını anımsatan Katmaz, bu haftada ‘’Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’’ diye haykırmaya devam ettiklerini söyledi.    ‘SUSMAYACAĞIZ’   Kayıpların akıbetini sorgularken, onlara dair bir izi bulunmadan, gerçekler ortaya çıkarılmadan ve adalet sağlanmadan mücadeleden asla geri adım atmayacaklarını kaydeden Katmaz,  “Biliyoruz ki susmak kaybedenleri cesaretlendiren politik bir tercihtir, susmayacağız. Adalet ve hakikat arayışımızda ısrarcı olacağız. Asıl kaybedilmek istenen insanlığımızdır,  bu yüzden insanlık onurunu her daim sahipleniyor olacağız” dedi.    KAYIP HİKAYESİ   Katmaz, daha sonra kayıp Mehmet Zeki Akyıldız babası Salih Akyıldız’ın anlatım ve beyanlarına yer verdi. İşte o beyanlar: “Mehmet Zeki ailesi ile birlikte, Batman’da bulunan Beşevler Mahallesinde ikamet ediyormuş ve ortaokula gidiyordu. Kaçırılmadan bir süre önce de, okul dönüşlerinde hırpalanmış ve elbiseleri yırtık bir şekilde eve dönüyormuş. Ailesinin ısrarlarına rağmen yaşadıklarını anlatmıyormuş. Aile daha sonra Mehmet Zeki’ye, Hizbullahçıların örgütlerine katılması için baskı yaptığını öğrenir. Can güvenliği nedeniyle Mehmet Zeki’nin okulu değiştirilse de, Hizbullah elemanları M. Zeki’nin peşini bırakmazlar.  M. Zeki kaçırıldığı gün, Silvan’da ikamet eden ablasının yanına gider. Dönüşte, Silvan Gazi Caddesi’nde bulunan Şey Halil Mezarlığı’nın yanında yer alan Aslanlı burcu civarında, sivil giyimli 2 şahıs koluna girip zorla kaçırır. 3 gün boyunca Silvan’da tutulan Mehmet Zeki, daha sonra ‘Hizbullahçılar köyü’ olarak tanınan Yolaç (Suse) köyüne kaçırılan şahısların tutulduğu sığınağa götürülür. O dönem de sığınaktan 7 kişi kaçıp kurtulur. Aile kaçanların arasında Zeki’nin olabileceği umuduyla sevinirler. Aile kaçıp kurtulanlardan öğrendikleri,  kendileri kaçmadan 3 gün önce Sulubağ (Huseyna) köyünden kaçırılıp sığınakta tutulan bir şahısla birlikte oğlunun sığınağa götürüldüğünü öğrenir. Aile, Hizbullahçıların çevreye saldıkları korku ve şikâyetlerin soruşturulmaması nedeniyle davacı olmazlar. Yıllar sonra askerlik şubesinden kendilerine gelen celp kâğıdı üzerine M. Zeki’nin babası askerlik Şubesine gidip oğlunun 1992 Hizbullahçılar tarafından kaçırılıp kaybedildiğini söyler. Ancak askerlik şubesinde ki görevliler baba Salih Akyıldız’ın sözlerine inanmaz ve ‘Oğlun PKK’ye katılmıştır. Bize gelip, Hizbullahçılar kaçırdı deme’ şeklinde karşılık verirler. Aradan geçen 29 yıla rağmen kaçırılarak kaybedilen Zeki Akyıldız’ın akıbeti hala meçhul.”