MEBYA-DER Eşbaşkanı Almas tahliye edilmedi 2021-07-14 14:44:15 DİYARBAKIR - Hakkında açılan davanın duruşmasında tutukluluk halinin devamına karar verilen MEBYA-DER Eşbaşkanı Yüksel Almas, dernek ve faaliyetlerinin yasal olduğunu söyledi.  Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Eşbaşkanı Yüksel Almas hakkında “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Almas, duruşmaya tutuklu bulunduğu Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, duruşmada avukatları Hülya Hava Atlı ve Muhittin Muğuç hazır bulundu.    ‘SAVCI  İLE İLETİŞİMDEYDİK’   Duruşmada savunma yapan Yüksel Almas, kırsal alanda yakınlarını kaybedenlere başvuruları üzerine hukuki destek sunduklarını belirterek, “Bize bunları suç olarak gösteriyorlar ama bizler cenaze işlemleri için savcı, kolluk, jandarma ve vali ile iletişim halinde oluyoruz. Onların izni dahilinde her şey oluyor. Ayrıca derneğimiz yasal bir dernek olup valilik izniyle açılmıştır. Yaptığımız her çalışma da kamuoyuna açıktır. İddianamede katıldığım 28 eylem sıralanmış ama ben hepsine katılmadım, özellikle abartılan eylemlere katılmadım. Daha önce HDP Bağlar ilçe binası eşbaşkanıydım, parti çalışmaları kapsamında bir kısım eyleme katıldım” diyerek tahliyesini istedi.    Ardından tanık olarak dinlenen Mehmet Sait Börta, Almas’ı dernekten tanıdığını kendisinin de dernekte yönetici olduğunu ve kendi hazırladıkları yasal dokümanlar dışında herhangi bir dokümandan haberi olmadığını söyledi.    İddia makamı, Almas’ın üzerine atılı suçun ve vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, atılı suçun katalog suçlarından olmasından kaynaklı tutukluluk halinin devamını talep etti.    İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ    Almas’ın avukatı Hülya Hava Atlı, derneğin yasal olduğunu ve tüzüğünün valilik tarafından onaylandığını ifade ederek, “Müvekkilime karşı 75 sayfalık iddianame hazırlanmış ama iddianamenin sadece 73 ve 74’üncü sayfası ona aittir. Yasal bir derneğe üye olması suç olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca müvekkil bir takım demeçler vermiş, bu demeçler ifade özgürlüğü kapsamındadır. Müvekkilin 1995 yılında kaybettiği eşinin fotoğrafına el konulup dava ile bağdaştırılmaya çalışılıyor. Bu özel hayatın ihlalidir, iadesini talep ediyoruz. Yine gizli tanık beyanlarını kabul etmiyoruz. Müvekkilimin tahliyesini istiyorum” dedi.    ‘AİLELER DERNEĞE İHTİYAÇ DUYUYOR’    Avukat Muhitin Muğuç ise gizli tanığın derneğin PKK’den alınan talimatla kurulduğunu söylediğini, ancak derneğin kurulmasının dernek özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “İçişleri Bakanlığı örgüt mensuplarının nerede olduğunu bulup ailelerine haber veriyor. Fakat bu ölen örgüt mensupları için geçerli olmuyor. Aileler bu nedenle böyle bir dernek kurma ihtiyacı duyuyor. İki açık tanık var ve bunlar Şırnak’ta bulunan Habur Sınır Kapısı’nda alınıyor. İfadeleri Şırnak’tan alınabilecekken Diyarbakır’a getirilmeleri şüphelidir. Tanıkların ifade suretlerinin dosyaya alınmasını talep ediyoruz. Tanıkların isimleri Temur Güzel ve Yasmin Yalçın’dır. Müvekkilin kaçmasını ön görebilecek bir durum söz konusu değildir. Müvekkilin tahliyesini aksi halde ev hapsi ya da adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasını istiyoruz.”    TAHLİYE EDİLMEDİ   Kısa aranın ardından mahkeme heyeti, kuvvetli suç şüphesi iddiasıyla Almas’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 6 Ekim’e erteledi.