'Ana kadın tarihine dönmeliyiz' 2021-07-03 09:19:41   DERSİM - İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı kadınların tepkisi sürerken, DAD Eş Genel Başkanı Saime Topçu, “Ana kadın tarihine dönmeliyiz ve kendi hakikatlerimizle bir daha buluşmalıyız” dedi.   İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 1 Temmuz’da yürürlükten kaldırılırken, birçok kentte alanlara çıkan kadınlar, kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceklerini dile getirdi. Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Saime Topçu, Kureş Ocağından Rahime Kızıl Kağan, Avrupa Alevi Kadınlar Birliği Genel Başkanı Zeynep Can, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim İl Yöneticisi Suna Çelik ve Sanatçı Pınar Aydınlar, İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.   ‘DİRENECEĞİZ’   Kureş Ocağından Rahime Kızıl Kağan, devletin baskı ve zulmüne karşı kadınların başkaldırmasının umut yarattığını dili getirdi. “Zalime, zulme karşı başkaldırmaktan başka bir çaremiz yok” diyen Kağan, birlikte hareket etmenin önemine dikkati çekti. Devletin yıllardır kadınlar ve toplum üzerinde yarattığı kaosun olduğunu belirten Kağan, “Her geçen gün pervasız bir şekilde zulüm işleniyor. İktidar yaptığı zulmü, çete ve mafyacıların eliyle üstünü kapatmanın yollarını da bizleri katlederek gösteriyor. En son vahşice yaşanan erkek katliamını Deniz Poyraz ve ondan sonrasını gördük. Bu ülkede Deniz gibi ne katliamlar, ne kadınlar katledildi. Buna karşı da biz kadınları susturmak istiyorlar, fakat biz susmayacağız, biat etmeyeceğiz. Korkularımızı bir kenara bıraktık. Korkularımız olsaydı konuşamazdık, alanlara çıkamazdık. Bize susmayı ne kadar dayatırlarsa dayatsınlar biz daha çok haykıracağız. İstanbul Sözleşmesinin hiçbir maddesini uygulamadılar. Bizim için az da olaydı bir güvenceydi. Onu bile tek adam rejim zihniyetiyle kadınların elinden aldılar. Biz buna teslim olmayacağız. Direneceğiz. İşimiz kolay değil ama imkansızda değil” dedi.   ‘KADINLAR ÖRGÜTLENMELİ’   Avrupa Alevi Kadınlar Birliği Genel Başkanı Zeynep Can, kadın cinayetlerinin Türkiye başta olmak üzere Avrupa’da da yoğun yaşandığını ifade etti. Katliamlara karşı kadın çalışmalarının çok önemli bir noktada durduğunu vurgulayan Can, bu yüzden kadınların örgütlü bir mücadele yürütmesi gerektiğini söyledi. İktidarın kadınların sesini kısmaya çalıştığını sözlerine ekleyen Can, “Öldürülmemek ve katledilmemek için çözüm üretilmesi gerekiyor. Kadınları öldürerek sorunlar bitmeyecek daha çok sorunlar var olacak. Çünkü kadınlar bu yaşamı var edenlerdir. Bunun içinde biz kadınlar çok büyük bir mücadele vermemiz gerekiyor. Görünen o ki bazı şeyleri serbest bırakınca meydan boş kalıyor. Bazı yasalar olmadığında insanlar katlediliyor. Bu saldırılar karşısında kadınlar örgütlenmelidir” diye konuştu.   ‘ALANLAR BİZİM’   Her yerin kadınlar için mücadele alanı olduğunu ifade eden Sanatçı Pınar Aydınlar, şunları söyledi: “Sokaklar bizimdir, alanlar bizimdir. Yaşatılan bu zulüm içinde moralimiz bozuyorlar. Şunu biliyoruz ki Deniz ve onun gibi kadınları bizden alanların sadece o katil olmadığını biliyoruz. Denizi bizden alan bugün ölümlere katliamlara yol açan zihniyet iktidarın ta kendisidir. Bugün geride kalanlar her koşulda bu mücadeleyi yürütecek. Düşman hep bu korkuyla, sadece engelleme ve baskıyı bir şekilde uygulamaya koyacak. Biz alanlarda ‘Jin jiyan azadî’ derken bunu bir slogandan ibaret görmedik. Biz yaşamı kadının öznesi olarak görüp böyle yaşayanlarız. Kavgamız daimdir.”     ‘BİR ARADA OLMALIYIZ’   Devlet politikalarının kadınları baskı altına alan bir yerde durduğunu hatırlatan HDP Dersim İl Yöneticisi Suna Çelik de, geçmişten bu yana kadın katliamların devam ettiğini belirtti. Kadın cinayetlerine karşı kadınların da mücadelesinin devam edeceğini ifade eden Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu son olmayacak biliyoruz. Fakat biz kadın cinayetlerinin yaşanmaması için mücadele etmekte kararlıyız. Sözleşme kaldırılsa dahi kadınlarla bir araya geliyoruz. Bu erk sisteme karşı nasıl çözüm bulunuru tartışıyoruz. Ortak paydada tüm kadın kurumların, inançlar bir araya gelmelidir. Bu paydada birleşirsek birlik, beraberliği sağlarız. Bu mücadele de kadın çok önemlidir. Kadın demek hak, hukuk adalet, hakikat, dili yaşatmak demek. Dersim katliamında özellikle kadınları neden öldürdüler. Kadınlar asimile olmayan tek tek taraftı. Çocuklarına dillerini, kültürlülerini öğreten tek taraftı. Eğer katlederlerse amaçlarına ulaşacaklardı. Kadın hakikat yolunda çok önemli bir yere sahiptir. Kadınlarla tamda bu sebepten dolayı bir arada olmalıyız.”    ‘ANA HAKİKATİNE DÖNMELİYİZ’   DAD Eş Genel Başkanı Saime Topçu ise, AKP ve ortağı MHP’nin kadınlara karşı olan tutumunu her gün gördüklerini ve yaşadıklarını ifade etti. İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasının baskıyı daha da derinleştirdiğini dile getiren Topçu, şunları söyledi: “Maalesef ki failleri belli olmasına rağmen hiçbir şeyin yapılmaması sürekli bir kılıf uydurulması hali var. Cinayet işleyenlerin iplerini AKP iktidarının elinde olduğunu biliyoruz. Kaosla beslenen bir yerde duruyorlar. Bizim yolumuz ana kemaletiyle başlıyor. Bu noktada da 100 yıllardır bunu çökertmek için ne yaptılar. Ana hakikatini yok etmeye çalıştılar. 90’larda da bunu yaptılar. Kadınlarımızın bu kadar darbe alması Cumhuriyet modernitesiyle toplumsal olarak ana hakikatini kaybettik. Dolayısıyla ben bir Alevi kadını olarak, Alevi toplumu olarak, yüzümüzü ana kadın tarihine dönmeliyiz ve kendi hakikatlerimizle bir daha buluşmalıyız.”