Kimyasal silah önergesi 'kaba ve yaralayıcı' bulundu 2021-07-01 14:15:32   ŞIRNAK - HDP Milletvekili Nuran İmir'in, TSK'nin Federe Kürdistan Bölgesi'nde kimyasal silah kullanıldığına dair Meclis'e sunduğu araştırma önergesi "kaba ve yaralayıcı" denilerek reddedildi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Federe Kürdistan Bölgesine bağlı Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine 23 Nisan tarihinde başlattığı operasyonlar sırasında kimyasal silah kullandığına dair Meclis'te verdiği araştırma önergesi reddedildi. Meclis Başkanlığı, önergeyi "kaba ve yaralayıcı" gerekçesiyle geri gönderdi. Önergedeki hangi ifadelerin "kaba ve yaralayıcı" olduğu ise belirtilmedi.    İmir, önergesinde İngiliz gazetesi Morning Star’ın kimyasal silah kullanımına dair yaptığı habere işaret ederek, şunları belirtmişti: "İnsan Hakları Derneği (İHD) 26 Ağustos 2011 tarihli 'Türkiye’de yaşanan çatışmalı süreçte, kimyasal ve biyolojik silah kullanımı iddialarına dair' adlı raporda 1994 -2011 yılları arasında yaşanan yoğun çatışmalar sonucu 46 kez kimyasal silah kullanıldığı iddiası sonucunda 437 PKK militanının yaşamını yitirdiği basına ve raporun sonuçlarına yansımıştır. 2011 yılandan sonra da özellikle sıklıkla düzenlenen sınır ötesi operasyonlarda gündeme gelen kimyasal silah kullanımı iddiaları her defasında yetkililer tarafından cevapsız kalmıştır.    Son yıllarda Kuzey Suriye’ye ve Federe Kürdistan Bölgesine düzenlenen operasyonlarda da kimyasal silah kullanımı iddiaları uluslararası basına ve Birleşmiş Milletler raporlarına yansımıştır. 2018 ve 2019 yıllarında Afrin bölgesine düzenlenen zeytin dalı harekatı olarak adlandırılan operasyonda kimyasal silah kullanıldığı iddiaları yine gündeme gelmiş ve Birleşmiş Milletler raporlarına yansımıştır.    Yine bu günlerde Federe Kürdistan Bölgesine düzenlenen operasyonlarda 17 Mayıs'ta İngiliz gazetesi Morning Star’a yansıyan iddialara göre Zap, Metina, Avaşin bölgelerindeki operasyonlarda Türk Silahlı Kuvvetlerinin kimyasal silah kullandıkları iddiaları yer almıştır. Buna dayanak olarak yaşamını yitiren bir PKK’li militanın cenazesinin fotoğrafları gazetede yer almaktadır.    Akabinde bölgede incelemelerde bulunan ABD heyetinin Duhok, Zaho, Hakkari ve Şırnak sınır hattında 10 gün inceleme yaptıkları ve inceleme sonunda yayınladıkları raporda Türk Silahlı Kuvvetlerinin başlattıkları sınır ötesi operasyonda kimyasal silah kullandıkları iddiaları basına yansımıştır.    Türkiye, 1993 yılında imzaya açılan sözleşmeye, 12 Mayıs 1997 tarihinde taraf olmuştur. Kimyasal ve biyolojik silahların yasaklanmasına yönelik hükümetler arası mütalaa, 1968'de 18 ülkenin dahil olduğu Silahsızlanma Komitesi ile başlatıldı. Oluşumun adı, çeşitli isim değişiklikleri ve düzenlemelerle 1984'te Silahsızlanma Konferansı (CD) oldu. 2 Eylül 1992’de Silahsızlanma Konferansı, Kimyasal Silahlar Konvansiyonu’nu kapsayan yıllık raporunu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na sundu. Genel Kurul, 30 Kasım 1992'de konvansiyonu onayladı. Ardından da BM Genel Sekreteri 13 Ocak 1993'de Paris’te konvansiyonu imzaya açtı. CWC yürürlüğe girdiği 29 Nisan 1997 tarihine kadar imzaya açık kaldı.   İnsanlığa karşı işlenen suçlar olarak tanımlanan kimyasal silah kullanımının bu kadar yaygın kullanılmış olma ihtimali ulusal ve uluslararası kamuoyunu ciddi şekilde kaygılandırmaktadır. Bu iddiaların ciddiye alınarak, konunun üzerinde kapsamlı araştırma yapılması için bir meclis araştırma komisyonun kurulması gerekmektedir."