Cizirî: Kürtlerin katili olmak istemiyorsak Kürtçeye sahip çıkmalıyız 2021-07-01 09:00:35 DİYARBAKIR - Kürt sorununun çözümü için öncelikle Kürtçenin kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Şerefxan Cizirî, “Eğer Kürt halkının katili olmak istemiyorsak, Kürtçeye sahip çıkmalıyız” dedi.  Kürt Dil Ağı’nın 21 Şubat’ta Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması talebiyle başlattığı imza kampanyası devam ediyor. Bölge kentlerinde gerçekleştirilen mitinglerle büyütülen kampanya, Kürt Dil Ağı ile Kürt Dil Platformu ve Kürt partilerinin desteğiyle oluşturulan komisyonların, kent kent, köy köy ziyaretleriyle sürdürülüyor. Kampanyanın yürütücülerinden Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefxan Cizirî, Kürtçenin resmi ve eğitim dili olarak kabul edilmesinin önemine değindi.   DİL BİLİNCİ GELİŞMELİ   Engellemelere rağmen kampanyanın önemli bir aşamaya ulaştığını söyleyen Cizirî, kampanyanın imza sayısıyla sınırlandırılmaması gerektiğini ifade etti. Kampanyanın aynı zamanda dil sorununun varlığını ortaya koyduğunu ifade eden Cizirî, “Kürtler arasında dil bilincinin daha çok gelişmesi gerekiyor. Kampanya kapsamında kapısı çalışan herkes, kampanyanın amacını, önemini öğreniyor ve imza atıyor. Herkes dile karşı sorumluluğunu hatırlıyor ve kendisini sorgulamaya başlıyor. Bu şekilde dil sorununun daha kolay çözülmesini sağlayabiliriz” dedi.   İKİYÜZLÜ POLİTİKA   Devletin Kürtçeye karşı “ikiyüzlü” politikaları nedeniyle Kürtçenin resmi ve eğitim dili olmasının sadece kampanyayla mümkün olmadığını belirten Cizirî, “İktidar yetkilileri birçok kez seçim süreçlerinde Kürt kardeşliğinden, Kürtlerin haklarından dem vuruyorlar. Ama Kürtler artık bu söylemlere itibar etmiyor” ifadelerini kullandı.   KÜRTÇE TANINMALI   Kürt sorununun çözümü için öncelikle Kürtçenin kabul edilmesi, resmi dil statüsüne alınması gerektiğinin altını çizen Cizirî, “Evrensel insan haklarında dil en temel haktır. Bir halkın dilini kabul edilmemesi, o halkın çocukları kendi dilinde eğitim görememesi, dilin konuşulmasına izin verilmemesi ikiyüzlülüktür. Bu politika devlete de Türk halkına da bir faydası yok. Eğer bu coğrafyada Kürtlerle birlikte yaşamak istiyorlarsa, öncelikle Kürtçenin tanınması gerekiyor. Kürtçeyi kabul ederseniz, Kürt halkını da kabul edersiniz. Kürtleri tanımak, Kürtçeyi tanımamak kabul edilemez. Kürt halkını da Kürtçeyi de kabul etmeniz gerekiyor. O nedenle Kürtçe resmi dil kabul edilmeli, anayasada yer almalı; Kürtleri de tanımalısınız, Kürtçeyi de kabul etmelisiniz, Kürtlerin hakkını da tanımalısınız” diye konuştu.     KÜRTLERİN STATÜSÜ   Kürtçenin tanınmaması durumunda Kürtlerin statüsünün de verilmeyeceğini söyleyen Cizirî, “Bugün Ortadoğu’da 50 milyon Kürt var. Kürtçe, sadece 10-15 kişinin konuştuğu bir dil değil. Milyonlarca insanın konuştuğu, yazılı ve sözlü eserleri olan bir dilden söz ediyoruz. Kürtçe bu coğrafyanın en kadim dillerinden biridir” diye belirtti.   YOK OLMA TEHLİKESİ   Kürtlerin en temel sorunun dil olduğunu ve bu nedenle Kürtçenin sahiplenilmesi gerektiğini belirten Cizirî, “Yaşadığımız büyük sorunlar var ama en temel sorunumuz Kürtçenin tanınmamasıdır. Eğer Kürt halkı diline sahip çıkmazsa, yarın ana dilimiz yok olur, bir sonraki gün halkımız da yok olur. Eğer Kürt halkının katili olmak istemiyorsak, Kürtçeye sahip çıkmalıyız. Çünkü dilimiz kimliğimizdir, varlığımızdır. Dilimiz yok olursa, Kürtlük adına bir şey kalmaz” uyarısında bulundu.