‘MEB öğrencileri fiili olarak sistem dışına itti’ 2021-06-16 17:17:08   MERSİN – Salgın döneminde MEB’in gerekli adımları atmadığı için  özellikle yoksul ailelerin çocuklarının uzaktan eğitimden yararlanmadığını söyleyen Eğitim-Sen Şube Sekreteri Semih Gündoğdu, öğrencilerin fiili olarak sistem dışına itildiğine vurgu yaptı. Mersin Eğitim İzleme Kurulu, pandemi sürecinde eğitimde yaşanan aksamalara ilişkin hazırladığı 2’nci dönem raporunu basın toplantısıyla açıkladı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Mersin Şubesi’nde yapılan toplantıya, Eğitim-Sen Mersin Şube Sekreteri Semih Gündoğdu ve Duygu Taner, Mimoza Kadın Derneği yöneticisi Ülfiye Özcan, Sağlık  ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Mersin Şube yöneticisi Emrah Keven katıldı. Raporu okuyan Eğitim-Sen Mersin Şube Sekreteri Semih Gündoğdu, eğitimde uzun yıllardır var olan eşitsizliklerin salgın ve uzaktan eğitim sürecinde de hiç olmadığı kadar derinleştiğine vurgu yaptı. Sosyo-ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının büyük çoğunluğunun uzaktan eğitime erişemediğini ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) gerekli adımları atmadığı için çocukların fiili olarak sistem dışına itildiğini söyleyen Gündoğdu, “MEB salgının başından itibaren eğitimde dezavantajlı grupların yaşadığı erişim sorununa kalıcı çözümler üretememiştir” dedi. ‘ATAMALARDA OBJEKTİF İLKESİ ESAS ALINMALIDIR’ Gündoğdu, Şubat, Mart ve Nisan aylarında seyreltilmiş yüz yüze eğitime büyük bir fedakârlıkla, yaşam riskini göze alarak katılan öğretmenlerin emeğinin görünmez kılındığını belirtti. Atamaların liyakat ilkesi esas alınarak yapılması gerektiğinin altını çizen Gündoğdu, şu talepleri sıraladı: “*Okul, ilçe, il ve merkez örgütünde eğitim hayatının planlanması ve yönetiminde eğitim emekçilerini söz, yetki ve irade sahibi yapacak katılımcı mekanizmalar oluşturulmalıdır. *Atamalarda objektif kriterler esas alınmalı mülakat sistemine son verilmelidir. * İşe alma, yükseltme ve işe son verme süreçlerinde ırk, toplumsal köken, cinsiyet, dil, din, siyasal düşünce, doğuş vb. başka türden ayrımcılıklara izin vermeyen mekanizmalar kurulmalıdır. *Laiklik ilkesini ihlal eden uygulamalar ortadan kaldırılmalıdır.” ‘ÖĞRENCİLERİN OKULDAN AYRILMASINA NEDEN OLMAKTA’ Anadolu liselerinin fiziki koşulları iyileştirilmeden ek dersliklerin açıldığını ve bundan kaynaklı sınıfların aşırı kalabalıklaşmasına neden olduğunu aktaran Gündoğdu, “Hatta bazı okullarda ikili eğitim zorunlu hale gelmektedir. Kontenjan fazlası öğrencilerin Anadolu liselerine alınması sonucu ihtiyaç duyulan derslikler için neredeyse dersliklerinin yarısından fazlası boş olan imam hatiplerden derslik kullandırılması sonucu Anadolu lisesinde okuyan 3 öğrenciler fiilen imam hatiplere kaydırılmış olmakta, farklı inançlardaki öğrencilere mahalle baskısı yapılarak öğrencilerin okullardan ayrılmasına neden olmaktadır” ifadelerini kullandı. ‘SINAVLARLA ÇOCUKLAR REKABET İÇİNE KONULMAK İSTENİYOR’ Eğitimde temel sorunun eğitim politikasının olmaması ve sınav merkezli eğitimden kaynaklandığını dile getiren Gündoğdu, “Ortaöğretime geçiş sistemi (Liselere Geçiş Sistemi) açısından baktığımızda iktidarın hayata geçirmeye çalıştığı eğitim politikasının özünü, özellikle yoksul emekçi çocuklarını meslek liselerine, imam hatip liselerine ya da açık liselere yönlendirmek olduğu anlaşılmaktadır. Bugüne kadar, çeşitli adlar altında ulusal (ABİDE) ve uluslararası (TIMSS, PISA) yapılan sınavlarda ortaya çıkan sonuçlar üzerinden yapılan değerlendirmeler, çocuk ve gençlerimizin matematik bilmeyen, soyut düşünemeyen, doğadaki olayları algılamakta ve yorumlamakta bilimsel anlamda yetersiz kaldıklarını, diğer ülkelere göre oldukça geride olduklarını göstermektedir. Eğitim sistemi çocuklarımızı ve gençlerimizi gerçek anlamda eğitmemekte, sadece yapılacak sınavlara hazırlamaktadır. İlkokuldan itibaren üniversiteye kadar yapılan sınavlarda çocuklarımız ve gençlerimiz resmen yarıştırılırken, okulda ve günlük yaşamda birbiriyle rekabet etmeleri istenmektedir” diye konuştu. ‘NİTELİKLİ EĞİTİM ANLAYIŞI BENİMSENMELİ’ Öncelikli olarak yapılması gerekenin öğrencilerin sınav cenderesinden kurtarılması olduğunu aktaran Gündoğdu, “Kapitalizmin dayattığı ‘piyasacı eğitim’ anlayışının tipik bir örneği olan bu anlayış derhal terk edilmeli, öğrencileri birbiri ile rekabet eden değil, onları geliştiren, çok yönlü bilgi ve beceri kazandırıcı, nitelikli bir eğitim anlayışı benimsenmelidir” ifadelerini kullandı. Kurul olarak eğitim emekçilerinin, velilerin ve öğrencilerin sesi olmaya devam edeceklerinin belirten Gündoğdu, “Sorunların üzerini örtmek isteyen ve görmezden gelenlere karşı inatla herkese sorumluluklarını hatırlatıp, sorunun değil çözümün bir parçası olmanın mücadelesini vereceğiz” diye konuştu.