Ebru Timtik Ödülleri’nin ilki Timtik’e verildi 2021-06-14 20:26:26   ANKARA – Bu yıl ilk kez düzenlenen “Adil Yargılanma Günü”nde verilen Ebru Timtik Ödülleri’nin ilki adil yargılanma talebiyle girdiği ölüm orucunda  hayatını kaybeden Timtik’e verildi. Avukat Ebru Timtik’in adil yargılama talebiyle girdiği ölüm orucunda 27 Ağustos 2020 tarihinde yaşamını yitirmesi ardından dünyanın birçok yerinden hukuk örgütleri, 14 Haziran’ı “Uluslararası Adil Yargılanma Hakkı Günü” ilan etmişti. Her yıl başka ülkelere odaklanılacak olan 14 Haziran’da bu yıl için Türkiye seçilerek Ebru Timtik'e ithaf edildi. Her sene verilmesi planlanan Ebru Timtik ödüllerinin de ilki çevrimiçi gerçekleştirildi. İki oturumdan oluşan ödül törenine uluslararası hukuk örgütleri, dünyanın birçok yerinden gazeteciler, sivil toplum örgütleri üyeleri katıldı.  Soru cevap şeklinde ilerleyen konferansın ilk oturumunda konuşan Hukukçular İçin Hukukçular Derneği Başkanı Irma van der Berg, “Biz Adil Yargılanma Gününü neden şimdi organize ettik?” sorusuna cevap vererek başladı. VAN DER BERG: TİMTİK GİBİ İNSANLAR BİZE UMUT VERİYOR Yürütücü örgütlerle Türkiye'de avukatların yargılamalarını takip ettiklerini söyleyen Van Der Berg, “Örgütler yalnızca avukatların değil herkesin adaletsizliğe uğradığını gördüler. 2019 yılında 18 avukat, uzun yıllara varan cezalar aldılar. Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal açlık grevi yapmak zorunda kaldılar. Ebru Timtik yaşamını yitirdi. Ebru Timtik gibi insanlar bize umut ve ilham veriyor, biz de her yıl Ebru Timtik adına bu şekilde ödül vererek bu ilhamı insan hakları savunucularına vereceğiz” dedi. ‘ADİL YARGILANMA DEMOKRATİK TOPLUMUN GEREĞİDİR’ Devamında söz alan Birleşmiş Milletler (BM) Bağımsız Yargıç ve Avukatlar Özel Raportörü Diego García-Sayán, yapılan etkinliğin yargı bağımsızlığı ve hukukçuların uğradığı saldırılar açısından çok önemli olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu hukuksuzlukların çok yoğun yaşandığı bir ülke olduğuna vurgu yapan Sayan, “Bugün Türkiye’de adalet sistemi konusunda ciddi bir başarısızlıkla karşı karşıyayız. Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın gerçekleştirdiği eylem büyük bir cesaret eylemi, birçok insana cesaret verdi. Türkiye'de tutarlı bir yargılamanın ve yargılama bağımsızlığının ortadan kaldırıldığını söylemek mümkün. ‘Terörle mücadele’ adı altında, insanların baskı altına alınması, insanların öldürülmesi çok yüksek orandadır. Yargının bağımsızlığı ve adil yargılanmanın sağlanması demokratik toplumun gereğidir. Bu yalnızca hukukçuların güvenceleri için değil halkın korunması için önemlidir. BM Hukukçuların Bağımsızlığı Özel Raportörü olarak Türkiye'de hukukçuların uğradığı baskıların yaygın olduğunu ifade etmek isterim. Ebru Timtik Adil Yargılanma Hakkı Ödülü’nün başlatılmış olması bu yolda atılmış önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı. ‘TÜRKİYE’DE SİVİL TOPLUM HER ŞEYE RAĞMEN CANLI’ Oturumun devamında moderatörlük yapan Banu Güven, Timtik’i anarak, “Onun adil yargılanma hakkı konusunda sözlerini dinlemek yaralayıcıydı” dedi. Güven, sonrasında sözü Avrupa ve Orta Asya İnsan Hakları İzleme Örgütü Genel Yardımcısı Emma Sinclair- Webb’e verdi. Adil yargılanma hakkı meselesi yaptıkları her şeyle alakalı olduğuna değinen Webb devamında şunları söyledi: “Adil olmayan yargılamalar başladığında çok ağır ihlaller zinciri başlıyor. Tutuklama ve gözaltı bir silah olarak kullanılıyor tüm muhaliflere. Bu insanların hedef alındığını biliyoruz. Türkiye’de terörle ilişkili suçlarla birçok insanın içeride tutulduğunu biliyoruz. Hükümet sivil toplumu çok rahat bir şekilde baskılayabiliyor ve bunlar keyfi. İnsanlar bunları görünce de insan hakları savunucularıyla da ilişki kurmak istemiyorlar. Sivil toplum örgütleri, Kürt bölgelerinde insan hakları ihlallerine yönelik raporlama yaptıklarında, Erdoğan bizzat sivil toplumları ‘neden rapor yazıyorsunuz?’ diye hedef aldı. Ama yine de sivil toplum Türkiye’de hala canlı” diye konuştu. ‘SÜREÇ TİMTİK’İN NEDEN HAYATTA OLMADIĞINI GÖSTERİYOR’ Devamında konuşan Fransız avukat Patrick Henry şunları söyledi: “Türkiye’de Olağanüstü Hal (OHAL) 2 yıl sürdü. OHAL döneminin uygulamaları geçicidir ancak Türkiye'de kalıcılaştırıldı. OHAL ile çıkarılan tedbirler halen devam ediyor.  OHAL ciddi anlamda insanların baskı altına alınması konusunda Türkiye Hükümetinin elini güçlendirdi. Yedi farklı 15 Avrupalı Hukukçular tarafından hazırlanmış bir rapor var, 18 Türkiyeli hukukçunun yargılanmasını bizzat izleme fırsatı bulmuşlardı bu hukukçular. Ebru Timtik de yargılanan avukatlardan birisiydi. Bu rapora göre adil yargılanma hakkı bu yargılamada ihlal edildi. Çünkü mahkeme başkanı, yargılanan avukatlarla ‘senli benli’ konuşuyor, sözlerini kesiyor, üyelere danışmadan tek başına ve değerlendirmeden karar veriyordu. Savunmanın tanıklarının dinlenmesi mümkün olmadı, tanıkların sorgulanması imkanı tanınmadı, açık yargılama yapılmadı. Bunlar bu raporun kısa bir özeti. Tüm bunlar Ebru Timtik'in neden bugün hayatta olmadığını da gösteriyor aslında.” HALA TUTUKLU 67 GAZETECİ VAR Türkiye’nin dünyada en büyük gazeteci cezaevi haline geldiğini söyleyen gazeteci Sarah Clarke da, adil yargılanmanın olmaması ve bunun devam ediyor olmasının bu gibi ihlallere sebep olduğuna dikkati çekti. Türkiye’de tutukluluğun artık cezalandırma olduğunu vurgulayan Clarke, “Gösteri amacıyla davaların görülüyor olması medya düzenleyici kurumlarına da bakmak lazım. Belli medyaya sadece destek veriliyor. Geçen ekim ayında çıkan kısıtlamalar da ciddi kısıtlamalar içeriyor. Gazetecilerin belki toplu olarak içeride tutulduğunu görüyoruz. Medya aslında devlet tarafından ele geçirilmiş durumda. Çok güzel iş yapan gazeteciler var ama bu işi yaptıklarında tutuklanmayı göze almaları gerekiyor. Dünyadaki liderlere baktığımızda Erdoğan bu konuda birinci. Bu insanlar çok ağır siyasi retorikle hedef alınıyorlar. Gazeteciler çok zor şartlar altında çalışmak zorunda kalıyorlar. İnsan hakları eylem planı yargı reformu vitrindeki süslerden ibaret. Bir çok hakim ve savcı, hükümet yanlısı hakimler ve savcılarla yer değiştirmiş durumda hala 67 tane gazeteci tutuklu. Hukukun üstünlüğünün, adil yargılanmanın Türkiye’de olmadığını gördük. Yargı ele geçirilmiş durumda” şeklinde belirtti. BAYRAKLAŞMIŞ KADIN: TİMTİK Ödülü takdim eden avukat Dominique Attias, Timtik’i hatırlatarak, “Kimse Erdoğan dahil ve hiçbir şey bu bayraklaşmış kadını gözümüzden düşüremez. Mesleğini yapmaya çalışan meslektaşlarımızın arkasında olmaya devam edeceğiz. Siz ne yaparsanız yapın Ebru omzumuzun başına olmaya devam edecek” dedi. Timtik’in ödülü Timtik’e ithafen avukat Seda Şaraldı’ya verildi.