HDK 11'inci Genel Kurulu: Özgürlüğün anahtarı İmralı'dır 2021-06-10 11:18:54 İSTANBUL -HDK’nin 11’inci Olağan Genel Kurulu'nda açılış konuşmasını yapan eş sözcü İdil Uğurlu, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, "Bu tecridin kaldırılması tüm halklar için kalıcı bir çözüm olacaktır. Özgürlük anahtarımız İmralı’dır" dedi.  Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 11’inci Olağan Genel Kurulu’nu Avcılar’da bulunan bir salonda düzenliyor. Kurulun yapıldığı salona “Her yerde hep beraber direnelim, örgütlenelim, meclisleşelim yeni yaşam kazanacak”, “Pandemiler yeni yaşama çağırıyor”, “Belediyelerden üniversitelere kayyımla gelen direnişle gidecek”, “Çek tuğlayı erkek devlet yıkılsın çek tuğlayı mafya devlet yıkılsın”, “Tecrit insanlık suçudur, barış tecrit edilemez”, “Halkların Kongresi engellenemez Halkların Partisi kapatılamaz” pankartları asıldı. Öte yandan kongreye gelenler Kürtçe ve Türkçe’nin yanı sıra üzerinde 11 dilde “Hoş geldiniz” yazılı olan pankartıyla karşılandı.    Kurula, HDK Eşsözcüleri İdil Uğurlu ve Sedat Şenoğlu, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Barış Atay, HDK Önceki dönem Eşsözcüsü Onur Hamzaoğlu, HDP milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Alican Önlü, Musa Piroğlu ve Ali Kenanoğlu, çok sayıda kişi katıldı.    Saygı duruşu ile başlayan kurulda sık sık  “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganı atıldı.   AKP SORUNLARI DERİNLEŞTİRDİ     Kurul’da açılış konuşmasından önce söz alan HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, kapitalist sistem krizinin yaşamın tüm parçalarına sirayet ettiği bir dönemden geçildiğini belirterek, kapitalizmin gerçek yüzünün ortaya çıktığını ifade etti. Mevcut krizin daha otoriter bir şekilde kendini sürdürmek için her türlü baskıya başvurduğunu ifade eden Koçyiğit, Türkiye’de yaşanan kadın kırımı, her türlü hak talebinin karşısında temsilleşen savaşların sebebinin AKP iktidarı olduğunun altını çizdi. Koçyiğit, “Ormanları yok eden, emeği örgütsüz hale getiren, milyonların emeğine el koyan, tüm bunların yanında inançları ve düşünceleri yok sayılan milyonlarca insanın yaşadığı zulmün temel nedeni AKP faşizmidir. Biz bunların başlangıcını AKP ile yaşamadık ama AKP bunları derinleştirdi. AKP, bir avuç çetenin kokuşmuş partisi olduğunu gösterdi. Kürt halklarına dönük saldırılarını, tecridi derinleştiren, sınırlarda zulmü derinleştiren AKP’ye karşı bugün bu kongredeyiz. Kürt halkının stratejik adımlarını böylesi tarihsel bir süreçte ifade etmek için buradayız. HDK fikriyatının gerçekleşmesi bugün bu kongrede çok daha ileri bir noktaya gidebilir. Yeni yaşam paradigmamız tüm halklara gösterilecektir. Faşizmi yıkacak, yeni yaşamı inşa edeceğiz. Kurtuluş bizlerin olacak” diye belirtti.   ÜÇÜNCÜ PAYLAŞIM SÜRECİ   Ardından açılış konuşmasını yapan HDK Eşsözcüsü İdil Uğurlu, kongrelerini üçüncü paylaşım sürecinde gerçekleştirdiklerini söyleyerek,  üçüncü paylaşım sürecini iktidarın yapısal krizini aşmak ve gücünü dizayn etmek için planlı bir şekilde gerçekleştirdiklerini söyledi. Uğurlu, “Bunu yaparken, çetelerle, yerel işbirlikçileriyle yapıyorlar. Yeniden bizlerin önüne haritalar koyanlara karşı başta Kürt halkı olmak üzere tüm halklar özgürlük mücadelesi veriyor” dedi.   YENİ YAŞAMI KURMA KARARLILIĞI   Kadınlardan, gençlerden, yoksullardan ve tüm ezilenlerden aldıkları güçle yeni yaşamı kurma kararlılığında olduklarını dile getiren Uğurlu, “HDK bu kararlaşmanın, birlikte yol yürümenin umut edildiği bir platformdur. Geçmişten aldığımız güçle birbirimize öğreterek yol yürüyoruz. Bizim yeni bir yola ihtiyacımız yok. HDK önümüzü açan, yeni yaşamı inşa edecek 3’üncü yoldur. AKP-MHP olarak tariflediğimiz, faşizmi kurumsallaştırmaya çalışan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Güney Kürdistan’a saldırılar düzenleyen, içte de daha çok düşmanlaştırıcı davranan, tüm halklara savaş açmış iktidarla karşı karşıyayız” diye belirtti.   ‘İMRALI ÖZGÜRLÜK ANAHTARIMIZDIR’   “Yıllardır devam eden Kürt sorununda güvenlikçi politikalarla çözülme ısrarı emekçilerin sofrasından eksilen ekmek, çok sayıda cenaze olarak karşımıza çıkıyor” diyen Uğurlu, faşizmin bir bütün olarak halklara savaş açtığını söyledi. Uğurlu, “HDK fikriyatının kurucusu şuan İmralı Cezaevi’nde ağırlaştırılmış tecrit altında olan Abdullah Öcalan’dır. Bu tecridin kaldırılması tüm halklar için kalıcı bir çözüm olacaktır. Halklar arasında başlatılacak müzakerenin başlangıcıdır. Özgürlük anahtarımız İmralı’dır. İktidar ihtiyaç duyduğunda İmralı’nın kapılarını açıyor nefes aldıktan sonra kapıyı kapatmaktadır. Bu kapı ekolojiye, kadınlara, emekçilere kapanır” ifadelerini kullandı.    TOPYEKUN SALDIRI    Cezaevlerinde süren açlık grevi direnişlerini selamlayan Uğurlu,  faşizmin saldırılarına dikkati çekerek, “Kadın mücadelesinin yani yeni yaşamın inşasına müdahale eden faşizm HDP’yi kapatmak istiyor. Ne yapacaksınız Kürtlerin kapısına tek tek kilit mi vuracaksınız. Kürt halkını yok mu sayacaksınız. Bu saldırı topyekün bir saldırıdır. Mazlum halklara bir saldırıdır. Her dönemde kendilerini aşarak daha ırkçı söylemler belirtiyorlar” diye belirtti.   MUHALEFET İKTİDARIN ARKASINA GİZLENDİ   Gare operasyonuna da değinen Uğurlu, iktidarın bu operasyondan zafer çıkarmaya çalıştığını belirterek, “İktidar burada bir zafer ortaya çıkaramamıştır. Muhalefette ilk kez iktidarın arkasında dizilmemiştir” dedi.    ‘FAŞİZME GEÇİT VERMEYECEĞİZ’   Karadeniz’de yaşam alanlarını savunan köylüler saldırılara geçit vermeyeceklerini belirttiklerini söyleyen Uğurlu, kadınların İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı ortak bir zeminde faşizme geçit vermeyeceklerini belirttiğini dile getirdi. Uğurlu, “LGBTİ+lar, tüm düşmanlaştırmalara rağmen haykırdılar. Tecavüze uğrayan, katledilen kadınların hesabı sokaklarda soruldu. Kadın siyasetçileri cezaevinde tutarak iradelerin kıramayacaklar. Leyla Güven de cezaevine girerken bize gereken cevabı verdi. ‘Nerede olursak olalım toplumsal örgütlenmeyi sağlayacağız’.  Çözülmekte olan kapitalist modernitenin yurttaşlara ve doğaya karşı vereceği bir şey kalmamıştır. Bunu Marmara denizinde görüyoruz. Kanal İstanbul konusunda ısrarcılar buna ekolojistler gereken cevabı vereceklerdir. Mafyalaşmış bir devletin toplumu yönetme misyonu yoktur. Kapitalist moderniteye karşı tüm ezilenler olarak yeni yaşamı kurma gücümüz var. Dostlarımızla yeni yaşamı inşa etme gücümüz ve kararlılığımız var” dedi.    HDK MİSYONU   HDK Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu da HDK’yi HDK yapan felsefenin tüm dünyayı kapsadığını belirterek, zulüm düzenin karşısında insan onuruna yakışır bir dünya için emek verdiğini söyledi. HDK’nin gündemine aldığı her sorunun çözüm araçlarının aynı olduğunu ifade eden Şenoğlu, “Emperyalizmin sömürüsü altında ezilenlerin amacı tektir. HDK, halklar için yıkım anlamına gelen, yaşamı yok eden kapitalist programa ve onun anlayışına karşı insanlığın yüzyıllardır verdiği mücadeleyi gerçek kılmak istiyor. Bu dünyayı kazıp kavuran çelişkiler çeşitleniyor fakat dün belki daha soyut olan şey Türkiye, Kürdistan, Ortadoğu ve tüm dünyanın, insanlığın bir yol ayrımına geldiğini söylüyor. İnsanlığın tüm sınıfları, halkları şimdiye müdahale edemezlerse, kendi hayatlarını ellerine alan bir birliktelik sağlamazlarsa insanlık yok oluşa gidecektir. Görevimizin misyonu budur. Her şey aslından uzaklaşıyor, dayanışma, paylaşım hepsi yok ediliyor. Dolayısıyla amacımız ve mücadelemiz geniş bir ufka sahip olmak zorunda. Bundan 10 yıl önce kuruluşumuzu ilan ettiğimizde tarihsel bir başlangıç adımı attık. Ortak bir iradeyle zamana müdahale ettik. O andan itibaren Türkiye ve Kürdistan’da bizim açtığımız 3’üncü yolda yürümeye başladık. Tüm ezilenlerin mücadele zeminini başardık mı. Neden hala bu sokaklar faşist, kontrgerilla, mafyacı devletin izleniminde ve halklar acı çekiyor. Güçlü adımlar atamıyorsak kendimize soracağız. Bizi oluşturan irade birliğine bu toprakların ihtiyacı var. Büyük başarılar elde edildi. HDP, 7 Haziran’la birlikte bir güç haline geldi. Faşizmin teşhir edilmesinde, halkların kendi özgür iradesini ortaya çıkardı” dedi.   ORTAK İRADE   Tüm dünyanın sömürünün olmadığı, özgür bir ortam istediğine işaret eden Şenoğlu, toplumu örgütleyerek ve halkı özgürleştirerek yolun misyonunu sahiplenmenin önemine değindi. Tüm aşılmazların HDK fikriyatı ile aşılabileceğini dile getiren Şenoğlu, “Kendi varoluşumuzun eleştirisini yaparak umudumuzu büyüten sonuçlarla varlığımız daha da anlam kazanacaktır. Bu konferanslar, toplantılar halkların acılarını bizimle sona erdirmelidir. Şimdi amaçlarımızın, ideallerimizin bize emrettiklerini yapma zamanıdır. Halkların kendi kaderine ellerine alması için mücadele zamanıdır. Çünkü kapitalizm insana dair her şeyi yıkıyor. Demokrasiyi ilişkilerimizde, özgürlüğü sokakta, dayanışmayı her yerde inşa edeceğiz. Bu ortak iradeyi sağlarsak o zaman bu dünyayı bekleyen büyük karanlığı aşacak yolu da bulacağız” diye konuştu. Kongre katılımcıların konuşmalarıyla devam ediyor.