Uysal: İmralı'da hukuksuzluk 22 yıldır devam ediyor 2021-06-05 15:57:20   MARDİN - Tecride ilişkin düzenlenen panelde konuşan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Nevroz Uysal, İmralı’da 22 yıldır hukuksuzluğun devam ettiğini belirtti.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin İl Örgütü, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek amacıyla Nusaybin ilçesinde "Tecrit İnsanlık Suçudur, Tecride Son" konulu panel düzenledi. Moderatörlüğünü Nusaybin İlçe Eşbaşkanı Şiyar Koç'un yaptığı panelde Öcalan'ın avukatlarından Nevroz Uysal ile HDP Mardin İl Eşbaşkanı Perihan Ağaoğlu konuşmacı olarak katıldı.   ‘HUKUKSUZLUK SÜRÜYOR’   Koç'un yaptığı sunumun ardından konuşan Uysal, Öcalan'a uygulanan tecridin çok boyutlu olduğunu dile getirdi. Uysal, yasal olarak avukatların istedikleri cezaevlerinde müvekkilleri ile görüşme yapabildiklerini ancak İmralı'da aynı yasaların geçerli olmadığını söyledi. Öcalan’ın İmralı’da ancak 10 yılın ardından yanına 5 kişinin getirildiğine dikkat çeken Uysal, İmralı’ya sevk edilen 5 kişinin de ayrı konuşlarda kaldığını ifade etti. Yaşananların hukuki olmadığını dile getiren Uysal, bunların sadece Türkiye’nin elliyle değil, uluslararası devletler ile istihbarat örgütlerinin kontrolünde sürdürüldüğünü söyledi. Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edildiği uluslararası komplo sürecine değinen Uysal, Öcalan’a dönük hukuksuzluğun ilk günden bu yana devam ettiğini söyledi. Avukatların daha önce haftada bir gün bir saat Öcalan ile görüştürülmesine izin verildiğini ancak şimdi kanunsuz bir şekilde izin verilmediğine dikkati çekti. Uysal, 22 yıldır aynı hukuksuzluğun sürdüğünü ifade etti.   ‘TESLİMİYETİ KABUL ETMEDİ’   Öcalan’ın tek başına avluya çıkmasına dahi izin verilmediğini, mektuplarının teslim edilmediğini kaydeden Uysal, İmralı’daki uygulamalar ile 22 yıldır devletin Öcalan’ın haklarını yavaş yavaş kısıtlamaya devam ettiğini söyledi. Uygulamalar karşısında Öcalan’ın avukatlarının, ailesinin, demokratik kamuoyunun ne yapacağının izlendiğini kaydeden Uysal, “Sayın Öcalan’ın haklarının bu şekilde ihlal edilmesine izin verecek miyiz? Hayır” dedi. Uygulamaların keyfi olduğunu kaydeden Uysal, “İmralı farklı bir cezaevidir. İmralı’da uygulanan kanunlar Türkiye’nin kanunlarından farklıdır. Devlet eliyle oluşturulmuş. Bu farklılığın amacı Sayın Öcalan’ın iradesinin teslim alınması, kendi istedikleri gibi hareket etmesini sağlamaktır” dedi. Öcalan’ın tüm bu yaklaşımların karşısında çatışmaların sonlanması, Kürt sorununun çözümü konusunda tutum aldığını belirten Uysal, Öcalan’ın teslimiyet dayatmasını kabul etmediği için bugün tecrit altında tutulduğunu ifade etti.   ‘İMRALIDA HUKUK YOK’   Öcalan’ın uluslararası güçlerce Ortadoğu’da uygulanmak istenen siyaset üzerinde bir tehdit olarak görüldüğünü kaydeden Uysal, “Diyorlar ki; ‘Biz ona ceza verdik, idam etmedik, ama tecrit ile onu öldürelim.’ Öcalan da, tecrit ile beni yavaş yavaş öldürmek istiyorlar. Ama ben söz verdim. Ben ölmeyeceğim. Ben direneceğim, bırakmayacağım beni bu şekilde öldürsünler’ dedi. Peki biz ne yapıyoruz. Biz avukatlar olarak görüşme gerçekleştiremiyoruz. Ailesi görüşemiyor. Gerekçelerini soruyoruz cevap alamıyoruz” ifadelerini kullandı. Öcalan’a uygulanan tecrit ile birlikte topluma, siyasete her yerde saldırılar olduğunu kaydeden Uysal, “Öcalan’ın sesini, duruşunu bu halktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Öcalan’a olan inancı yok etmeye çalışıyorlar” dedi.   ‘HERKES TECRİDE KARŞI ÇIKMALI’   Devletin savaş politikasının devam etmesi durumunda tecridin daha da ağırlaşacağını kaydeden Uysal, tecrit olduğu sürece devletin baskılarının devam edeceğini ifade etti. Uysal, tüm demokratik kurumların tecride karşı çıkması gerektiğini söyledi.   Tecridin toplumun her kesimine yayıldığını anlatan HDP İl Eşbaşkanı Perihan Ağaoğlu, tecride karşı mücadele etmek gerektiğini ifade etti. Ağaoğlu, Öcalan’ın Kürt sorununun çözümünde adres olduğunu ifade etti.   Panelin ardından HDP Nusaybin İlçe Örgütü, önünde tecride ve cezaevlerinde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, tecride son verilmesi istendi.