İstismar şüphelisi polis hakkındaki soruşturma kapatıldı 2021-06-04 11:28:33 ANKARA - S.Y.’nin boşanma aşamasında olduğu komiser yardımcısı Y.Y.’ye ilişkin öz çocuğuna cinsel istismarda bulunduğuna dair yaptığı şikayet üzerine açılan soruşturma, “kovuşturmaya yer yok" denilerek kapatıldı.     Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’nde Komiser Yardımcısı olan Y.Y. hakkında başlatılan 4 aylık çocuğa “cinsel istismar, darp ve cebir” soruşturması 18 Kasım 2020’de “kovuşturmaya yer olmadığı” kararıyla kapatıldı. Y.Y. ile boşanma aşamasında olan S.Y.’nin 2019 tarihinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayette bulunması üzerine Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma bir yıl sürdü.   S.Y., CİMER’e yazdığı dilekçede yaşananları anlatarak, Y.Y. ile boşanma aşamasında olduklarını ve mahkemenin Y.Y.’nin çocuğuyla görüşmeye yönelik verdiği karardan duyduğu endişeleri anlattı. Y.Y. ise soruşturma aşamasında verdiği ifadede iddiaları kabul etmedi.    ‘KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA’   Savcılık, Y.Y’nin de ifadelerini dikkate aldığını belirttiği kararında “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi. Savcılık kararında şu ifadeler yer aldı: “Soyut iddialar dışında başkaca delil bulunmadığından ve iddia konusu olay üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle alınacak adli raporun delil niteliğinin kalmadığı, şüphelinin de savunması dikkate alındığında müştekinin ilk başvurusunu, eşi şüpheli ile şiddetli geçimsizlik vs. nedeniyle boşanma aşamasına geldikten sonra CİMER yoluyla yaptığı hususları da hep birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğini gösterir müştekinin soyut iddiaları dışında, yeterli şüphe oluşturan delil bulunamadığı tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla, şüpheli hakkında üzerine atılı suç yönünden kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”   GEÇİCİ VELAYET ANNEYE VERİLDİ   Tarafların başvurusu üzerine 2019’da, Bursa 1'inci Aile Mahkemesi’nde “çekişmeli boşanma” davası açıldı. Açılan davada çocuğun geçici velayeti annesi S.Y.’ye verildi.  Karşı tarafın S.Y. için “psikolojik sorunları var” iddialarına karşı da, 15 Aralık 2020’de Psikolog Bilirkişi Özge Tan tarafından hazırlanan raporda, “Yapılan gözlem, görüşme ve değerlendirmelerde çocuğun geleceğini olumsuz etkileyebilecek herhangi bir durum olmadığı değerlendirilmiştir. Çocuğun alıştığı ortamın korunması, çocuğun yüksek yararına olacağı düşünülmektedir. Ayrıca küçük yaşta çocukların anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, anne-çocuk arasındaki güven bağının çocuğun gelişimi ve geleceği yönünden olumlu etkileri göz önünde bulundurulduğunda velayetin davalı anne S.Y.’ye verilmesi kanısına varılmıştır” ifadeleri yer aldı.   DARP İZLERİ    Boşanma davasında mahkeme, çocuk ile Y.Y.’nin görüşebileceği yönünde karar verdi. Bu kararın ardından 5 Haziran 2019’da Samsun’da yapılan görüşmenin ardından çocuğunda darp izleri gören anne,  darp raporu alarak şikayetçi oldu. Y.Y., darp iddiasının asılsız olduğunu belirtse de verdiği iki ayrı ifadede çelişkiler dikkat çekti. Y.Y. verdiği ilk ifadede, anne S.Y. hakkında “çocuğa darp ve cebir” ile ilgili bulunduğu şikayeti Samsun’un Bafra ilçesine bağlı Kolay Jandarma Karakolu’nu arayarak öğrendiğini belirtti. Ancak avukatının mahkemeye sunduğu ifadesinde ise, suç duyurusunu jandarma karakolunun kendisini ifadeye çağırması üzerine öğrendiğini belirtti.    ÇOCUK İLE GÖRÜŞEBİLME KARARI    S.Y.’nin şikayeti üzerine Y.Y., Bafra 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 6284 sayılı kanun kapsamında, 7  Haziran 2019’da 3 aylık, 5 Eylül 2019’da da 3 aylık olmak üzere 6 aylık uzaklaştırma tedbir kararı verildi. Ardından mahkeme tekrar Y.Y.’nin çocuğuyla ayda 6 saat görüşme kararı verdi. S.Y., boşanma davasında çocuğunun velayetinin kendisine verilmesini ve Y.Y ile görüştürülmemesi yönünde karar verilmesini istedi. Bu aşamada talebi reddedildi ve bir sonraki duruşma 23 Eylül’e ertelendi.   İki yıldır hukuk mücadelesi verdiğini belirten anne S.Y., yaşadıklarını twitter hesabından paylaşınca bazı kadın örgütleri paylaşımlarına yorumlarda bulunarak destek olmak istedi. Kadın örgütlerinin yorumları üzerine Komiser yardımcısı Y.Y.’nin avukatı kadın örgütlerine ulaşarak, “Şerefli, onurlu, namuslu hem emniyet teşkilatına, hem de müvekkile yönelik bu saldırılara izin vermeyeceğiz” dedi.   İLK OLAY 2018’DE    Yaşananları ve dava sürecini ajansımıza anlatan anne S.Y., Y.Y.’nin çocuğuna yönelik cinsel istismarından ilk olarak 2018 yılında şüphelendiğini belirtti. Çocuğu 4 aylıkken Y.Y.’ye bırakıp dışarıya çıktığını, 6 saat sonra eve geldiğinde çocuğun makatında gördüğü kan nedeniyle cinsel istismardan şüphelendiğini dile getiren S.Y., yakınlarının çocuğu hastaneye götürmemesi yönünde kendisini ikna ettiğini söyledi. S.Y., olay günü Y.Y.’nin hareketlerinden çocuğa zarar vermiş olabileceğini düşündüğünü belirterek, “Anneme ve komşuma anlattım. İkisi de bana ‘aklına öyle şeyler getirme’ dedi. Ben de çocuğum daha fazla etkilenmesin diye doktora da götürmedim ve bunun gerçek olma ihtimalini de düşünmek istemedim. Ama korktuğum için annemlerin yanına Samsun’a gittim. Bir yıl kaldıktan sonra Bursa’ya geri döndüm. Ama ikinci kez çocuğumu taciz ettiğine şahit olduğum için evi tamamen terk ettim ve boşanma davası açtım” diye belirtti.   ‘BAŞIMA SİLAH DAYADI’   Y.Y.’nin avukatının “istismar vardı da neden rapor almadın, neden bugüne kadar sustun” yönündeki söylemlerine de açıklık getiren S.Y., “Ben emin olmak istedim, sadece şüphe üzerine şikayetçi olmak istemedim. Kendime ‘ya yanılıyorsan’ deyip durdum. Ama 2019’da gördüğüm durum tamamen tacizdi. Y.Y.’nin o anki durumunu uzman doktorlara da sordum. Onlar da beni onaylar şeyler söyleyince evi terk ettim. Boşanma davası açtım ve cinsel istismar ve taciz yönünden de CİMER’e yazı yazıp, şikayetçi oldum. Ben kendi canımdan da korkuyordum. Silahı vardı ve en son evi terk edeceğimi söylediğimde kafama dayamıştı” ifadelerinde bulundu.    Evi terk ettikten sonra Y.Y.’den tehdit ve şantaj mesajları aldığını belirten S.Y., bunun için de şikayetçi olduğunu ve telefonun incelenmesi için mahkemeye sunduğunu söyledi.   Mahkemeden en son baba Y.Y.’nin çocukla görüşebilme kararının çıktığını ve bu kararın endişelerini artırdığını belirten S.Y., “Ben çocuğumu ondan korumak istiyorum. Sesimi duyurmak istiyorum. Onun arkası sağlam diye soruşturma kapatıldı. Zaten bana, ‘benim emniyete, adliyede tanıdıklarım var’ deyip duruyordu. Ben birkaç sene sonra yavrusunun gözü önünde öldürülen, yavrusuyla katledilen bir kadın olmak istemiyorum" ifadelerini kullandı.   MA / Zemo Ağgöz