Komployu protesto eden Doğan'ın annesi: Tecridi kaldırın 2021-06-04 09:08:58 MALATYA - Öcalan'a yönelik uluslararası komploya karşı yaptığı eylemde yaşamını yitiren Ebu Müslüm Doğan'ın annesi Zeliha Doğan, "Devlet kendi anayasasını çiğniyor. Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesine izin verilmeli" dedi. İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevinde 22 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve cezaevindeki hak ihlallerine karşı siyasi tutukluların 27 Kasım 2020'de başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi devam ediyor. 38’inci grubun devraldığı eylem 190’ıncı gününde. Tutukluların taleplerinin karşılanmamasına tepki gösteren Malatya Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, tecridin sonlandırılmasını istedi.   'GÖRÜŞME SAĞLANSIN'   Öcalan'ın uluslararası komployla Türkiye'ye getirilmesini protesto etmek amacıyla 15 Şubat 2010 tarihinde Adıyaman'da bedenini ateşe veren Ebu Müslüm Doğan’ın annesi Zeliha Doğan, tutukluların eylemi karşısında sessiz kalınmamasını istedi. “Kürtler baş kaldırmalı" diyen Doğan, "Bütün annelere sesleniyorum; Asker anneleri de dahil olmak üzere hepimiz barışın bu topraklara gelmesi için mücadele etmeliyiz. Gençlerimiz ölmesin. Bu kadar kan döküldü, artık barışı talep etmeliyiz. Bu savaş son bulsun” diye seslendi.    Öcalan üzerindeki tecritle "Kürtleri yok etme çalışması yürütüldüğünü" kaydeden Doğan, “Bu tecrit dünyanın hiçbir yerinde yok. Devlet hem kendi anayasasını hem de insan hakları evrensel bildirgesini çiğnemekte. Devlet bu tutumundan vazgeçmeli. Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesine izin verilmeli" dedi.     TECRİDE KARŞI MÜCADELE   Tecride karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Barış Annesi Hatice Köse, bu sorumluluğun sadece tutuklular üzerinde bırakılmamasını istedi. Tecridin "Kürt düşmanlığı" olduğunu ifade eden Köse, "Öcalan üzerindeki tecrit Kürt halkını sindirip, bitirmek içindir. Kürt halkına dönük sistematik bir plan görüyoruz. Demokratik siyaset yürüten HDP için de şimdi 'kapatacağız, bitireceğiz' deniliyor. İmha ve inkarla sindirilmek istenen Kürt halkının bitmeyeceğini tarihten biliyoruz. Bu anlayışa karşı sonuna kadar direneceğiz” şeklinde konuştu.    Tecride karşı 2018 yılında da açlık grevi eylemi olduğunu ve devletin o dönem verdiği sözleri tutmadığını kaydeden Köse, “İktidar İmralı tecridi konusunda samimi değil. Şimdi son hızıyla tecridi devam ettiriyor. Tarihten beri devlet Kürt halkını bitirmek için elinden geleni yapıyor. Devletin tecride derhal son vermesi gerekir” dedi.    KÜRT BİRLİĞİ   Barış Annesi Gülseren Sertkaya ise, İmralı tecridine karşı Kürtlerin birlikte hareket etmesini istedi. Sertkaya, "Öcalan bir halkın lideri ve dört duvar arasında rehine olarak tutuluyor. Bu durum kabul edeceğimiz bir durum değil. Devlet derhal Öcalan’ı ailesi ve avukatlarıyla görüştürmeli ve Öcalan halkın arasına dönmeli" diye konuştu. Kürtlerin tutumunun tecridin kaldırılmasında belirleyici olacağına dikkati çeken Sertkaya, "Kürtler bu gerçekliğinin farkına varmalı. Kürt Halk Önderi Öcalan üzerindeki tecridi kırmak için bütün Kürtleri demokratik mücadeleye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.