Kerestecioğlu: Kadın yoksulluğu bitmeden mücadele bitmez 2021-05-30 09:09:45   ANKARA - Kadın yoksulluğunun en önemli sebebinin toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu belirten HDP'li Filiz Kerestecioğlu, “Kadın yoksulluğu bitmeden mücadele bitmez” dedi.    Türkiye'de, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve AKP’nin politikaları nedeniyle yoksulluktan en çok etkilenen kesim kadınlar. Her kriz döneminde ilk gözden çıkarılan kadınlar olurken, var olan çalışma koşulları ise oldukça kötü. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi’nin, yoksullaşan kadınların durumuna dikkati çekmek ve çözüm önerileri üretmek için 5 Nisan’da başlattığı “Kadın Yoksulluğuna Hayır” kampanyası ise kadınların yaşadığı sıkıntıları bir kez daha gözler önüne serdi.    Kadın Meclisi’nin İç Anadolu'daki kampanya çalışmalarında yer alan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, ziyaretlerdeki gözlemlerini ajansımıza değerlendirdi. Kadın yoksulluğunun sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada yoğun bir şekilde yaşandığını belirten Kerestecioğlu, kadın yoksulluğunun giderilemez bir duruma geldiğini ve pandemi sürecinde kadınların her alanda yoksullaştığını ifade etti.   20 YILLIK ÇİLE   Konya ve Ankara’da mevsimlik tarım işçisi kadınlara yaptıkları ziyaretleri aktaran Kerestecioğlu, “Amacımız, onların sorunlarıyla hemhal olmaktı.  Nerede sorun yaşanıyorsa bizler orada olmaya gayret ediyoruz. Aynı zamanda kadın partisiyiz. Bir kadın partisi olarak da, yoksullaşan kadınların yoksulluğunu görmemek bizim yapacağımız bir şey değil” dedi.   Mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşullarına değinen Kerestecioğlu, “Son gittiğimiz yerde işçiler çadır alanlarında kalıyordu. 20 senedir bu insanlar aynı yere geliyorlar. Aynı yerde çadır kuruyorlar ve orada 6 ay kalıyorlar. 20 senedir aynı çile yaşanıyor. O çadır alanlarında su, elektrik yok. Tuvalet, derme çatma dökülen bir tuvalet. Benim gördüğüm bir tane konteynır banyo vardı ama yere devrilmişti. Çocukların ayaklarında ayakkabı yok. Bunlar çok uzak ücra yerlerde olmuyor. Ankara, Konya arasında oluyor” şeklinde anlattı.   ÇOCUKLAR VE KADINLAR   Çocukların eğitime erişemediklerini ifade eden Kerestecioğlu, okumaya istekli olanların ellerinde tablet, bilgisayar ya da eğitime erişebilecekleri herhangi bir sistemlerinin olmadığını söyledi. Çocuklar ve kadınlarla yaptıkları konuşmalardan bahseden Kerestecioğlu, şöyle devam etti: “Biri, ‘Ağabeyimin başlık parasını ödemek için çalışıyoruz’ dedi. Genellikle Urfa’dan, Mardin’den gelen insanlar bunlar. Bir kadına ‘Ne olmasını isterdiniz?’ diye sorduğumda o, ‘Tabii ki başka bir hayat olsun isterdim. Benim de çocuklarım avukat, mühendis, doktor olsun isterdim. Kalkıp memleketimden buralara gelmek istemezdim. Kim ister ki?’ dedi.”   KADINLAR ÇOK GÜÇLÜ    Bir başka duraklarında, serada çalışan kadınlarla buluştuklarını ve oradaki kadınların da asgari ücretle çalıştırıldığını söyleyen Kerestecioğlu, “Ne yaparsanız yapın Türkiye’de bunun üstüne çıkamıyorsunuz. Asgari ücretle bir şeyler almak, hayatı idame ettirmek mümkün değil. Ama serada çalışan bir kadın bize, ‘Ben 15 yıldır yaşamıyormuşum, yeni yaşamaya başladım’ dedi. Bunu, iş bulduğu ve çalışmaya başladığı için söyledi. Asgari ücret ve çok iyi olmayan koşullarda olsa bile, çalışıyor olmak kadınları güçlendiren bir şey. Çünkü bizim karşımıza çıkan kadınlar, gerçekten çok güçlüydüler. Tarım işçisi, fabrikada, sahalarda ya da başka alanlarda çalışan kadınların sorunları ortak. Bu sorunların başında hem yoksulluk, hem de patriyarka erkek egemenliği geliyor” diye altını çizdi.   TEMEL SORUN    İstihdamda kadınların özellikle hizmet alanlarında çalışmaya itilmesinin özel bir tercih olduğuna değinen Kerestecioğlu, yaptıkları kampanyalarda bunları çok iyi gözlemlediklerini söyledi. Konuştuğu kadınlardan birinin, 8 saat işte, 10 saat evde çalıştığını ifade ettiğini söyleyen Kerestecioğlu, “Kadın böyle bir çalışma yükü altında. Sera işçisi bir kadın, ‘5’te sabah kalktım ve ütü yaptım’ dedi. Sabah 5’te kalkıyor, ütü yapıyor, çocuklarının kahvaltısını hazırlıyor, başka şeyler yapıyor ve ondan sonra da bir de dışarıda çalışmaya gidiyor. Gördüğümüz ve tespit ettiğimiz en temel şey aslında eşitsizlik. Bizler hayatın her alanında eşitsizliğe maruz kalıyoruz. Milletvekili de olsak, avukat da olsak, tarım işçisi de olsak bu eşitsizliğe maruz kalıyoruz. Eşit işe eşit ücret almıyoruz.  Bunun dışında da ev emeğinin görünmez olması, ortada bir sosyal devlet olmaması, bu alanda kamu hizmetleri dediğimiz; kreş, yaşlı bakımı ve hasta bakımının olmaması bir de tüm bunların kadınlara yüklenmesi erkeğin işine geliyor” dedi.   ÇÖZÜM DAYANIŞMA     Kadın yoksulluğunu ortadan kaldırmak amacıyla hep birlikte adımların atılması gerektiğini ifade eden Kerestecioğlu, “Biz halkın sorunlarının olduğu her yerde olmaya, onlarla buluşmaya, kadın yoksulluğuna ‘hayır’ demeye devam edeceğiz. Cinsiyet eşitsizliğinin bu kadar fazla olduğu bir ülkede daha uzun soluklu mücadele gerekiyor. Tabii mücadele bugün başlamadı. Geçmişten bugüne kadın hareketinin, feministlerin, Kürt kadının mücadelesi var. Hepimizin birlikte yürüttüğü bu mücadele geleceğe taşınacak” şeklinde konuştu.   KURTULUŞ MÜCADELESİ    Kadınlarla buluşmaya devam edeceklerini kaydeden Kerestecioğlu, “Buluşmalardan birinde bir kadın ‘En azından derdimizi soran varmış’ dedi. Biz o anda onlara çözüm olamıyoruz belki ama ilgili yerel yönetimlerden, kurumlardan randevu alacağız. Sorunları raporlaştırdık, parlamentoda dile getireceğiz. Çözebileceğimiz sorunları yerinde çözmek için de, yerel yöneticilere ve kamu otoritesine de baskı uygulayacağız. Ama nihai çözüm tabii ki kadın kurtuluş mücadelesi. Bu hep birlikte yapacağımız bir şey” şeklinde anlattı.   SİSTEMİ DEĞİŞTİRECEĞİZ    HDP olarak birçok kadın örgütü ile temas halinde olduklarını ifade eden Kerestecioğlu, “Kadına yönelik şiddete karşı kadın örgütleriyle nasıl temas halindeysek; kadın yoksulluğuna karşı da aynı şekilde temas halindeyiz. Onları bu çalışmalarımıza katmaya ve çalışmaları birlikte sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Erkeğin yarattığı “sistem sorununu” değiştireceklerini vurgulayan Kerestecioğlu, “Sistemi değiştirmeden bunları da değiştiremiyoruz. Ama bunun için hep birlikte zorluyoruz. Bu patriyarkal sistemi değiştireceğiz, kadın yoksulluğu bitmedikçe mücadelemiz de bitmeyecek” dedi.