Demokrasi Konferansı bileşenleri: Ortak mücadele hattını öreceğiz 2021-05-26 09:01:07 İSTANBUL - Demokrasi Konferansı bileşenleri, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla gerçekleştirecekleri büyük konferansta ortak mücadele hattının büyütülmesi ve sorunların çözülmesi için atılacak adımları tartışacaklarını belirtti. Demokrasi Konferansı bileşenleri, Haziran ayında “Ekmek, Adalet, Özgürlük” sloganıyla gerçekleştireceği Demokrasi Konferansı'nın hazırlıklarını sürdürüyor. İstanbul'da yapılacak olan konferansa, halklar, inançlar, kadınlar, gençler, ekolojistler, öğrenciler, KHK’liler, işçi ve emekçiler gibi toplumun tüm kesimlerinin katılması bekleniyor. Konferansta her kesimin talepleri tartışılacak ve çözüm yolları aranacak. Bileşenler, pandemi kısıtlamaları nedeniyle henüz günü belli olmayan konferansa katılımın geniş olması için sahada çalışmalarını sürdürüyor.    Ekoloji Çalışma Grubu üyesi Muzaffer Asma ile Göçmenler ve Mülteciler Çalışma Grubu üyesi Çiğdem Özbaş, konferans hazırlıklarını ve hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   EKOLOJİ MÜCADELESİ     Ekoloji Çalışma Grubu üyesi Muzaffer Asma, ekoloji alanında mücadele yürüten grupların talep ve düşüncelerini konferansa taşımayı, ekolojik sorunların tespiti ve yerellerde verilen mücadeleleri görünür kılmayı hedeflediklerini aktardı. Madenler, taş ocakları, HES, JES ve RES projeleri altında bütün yaşam alanlarının tahrip edildiğine dikkati çeken Asma, bu tahribatın ise su, toprak ve havayı kullanılamayacak bir aşamaya getirdiğine vurgu yaptı. Bilimsel verilerde Türkiye’nin 2050 yılında susuz ve kurak bir ülke olarak görüldüğünü söyleyen Asma, tüm kesimleri bu duruma karşı yaşam alanlarını savunmaya çağırdı.     'SESSİZ KALACAK DEĞİLİZ'   Ekoloji mücadelesinin ana ekseninde 5 tane şirket bulunduğunu ifade eden Asma, “Bir yandan küresel anlamda iklim krizi ve fosil yakıt kullanımı gibi sorunların yol açtığı yıkım, öte yandan yerelde ‘kalkınmacı ekonomik model’ adı altında uluslararası sermayenin ülkeyi fütursuzca sömürüsü söz konusu. Kalkınmacı ekonomi adı altında yapılsa da halk günden güne yoksullaşıyor. AKP, bu kalkınmayı hem iktidarını korunmak hem de çevresindekilerin zenginleşmesini sağlamak için yapıyor. Biz de bu ülkenin yurttaşları olarak bu duruma sessiz kalacak değiliz” dedi.   EN ACİL İHTİYAÇLAR   Konferansın sloganında yer alan "ekmek, adalet ve özgürlüğün" günümüzde en acil ihtiyaçların başında geldiğini vurgulayan Asma, şunları söyledi: “Bütün araştırmalarda yurttaşlar açlık sınırının altında ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Bir tarafta zenginler ve süper zenginler öte tarafta açlık sınırının altında yaşayan milyonlar. Mafya-siyaset ilişkilerinde ortaya çıktığı gibi bu zenginleşme üreterek değil, kamu kaynaklarını soyarak yaşanmış. Keyfi uygulamalar, otoriter ve ceberut rejim ile her türlü hak talebi bastırılıyor. Öte yandan adalet ise iktidarın bir sopasına dönüşmüş ve kendi yazılı yasaları içerisinde bile hareket etmediklerini herkes görüyor. Bu 3 başlık, ülkenin en temel ihtiyaçlarına denk geliyor."   ORTAK MÜCADELE     Böylesi bir ortamda çeşitli alanlarda yaşanan toplumsal sorunlara karşı ortak bir mücadele verilmesi gerektiğini ifade eden Asma, “Bütün alanlarda hak arayan, hak talep eden insanların sesinin ortaklaştırılması ve güçlü bir sese dönüşmesi için Demokrasi Konferansı bir başlangıç ve bir adım olabilir. Biz de bu saiklerle ekoloji gündeminin sorunlarını, taleplerini dile getirmek amacıyla bu konferansın bir parçası olduk ve çalışmalarımızı yürütüyoruz” diye kaydetti.    MÜLTECİ ÇALIŞMALARI   Göçmenler ve mültecilere ilişkin çalışma yürüten örgüt ve kuruluşların konferans çalışmaları kapsamında oluşturduğu Göçmenler ve Mülteciler Çalışma Grubu üyesi Çiğdem Özbaş ise, konferans için ortak toplantılar gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Göç ve mültecilik üzerine bir metin oluşturmaya çalıştıklarını belirten Özbaş, çalışma grubunun sürekli büyüdüğünü kaydetti.     Mültecilerin kendilerini ifade etmekte zorlandıklarına dikkati çeken Özbaş, “Özellikle bu alanın öznesi mülteciler kendilerini ifade etmekte zorlanıyorlar. Yurtdışı edilme tehdidi altındalar. Onların taleplerini görünür kılmak için çabamız olacak. Eylem ve etkinlikler organize etmeyi düşünüyoruz.  Çoklu kriz ortamında, ırkçılığa karşı ortak mücadele hattı örmek demokrasi cephesinin çok önemli bir ayağı. Bunu güçlendirmek için elimizden geleni yapacağız” dedi.    KONFERANSIN HEDEFİ     Ülkede ciddi bir demokrasi krizi yaşandığını ve totaliler bir rejime doğru gidildiğini söyleyen Özbaş, ekonomi, pandemi, cinsiyetçilik ve ırkçılık gibi noktalarda yaşanan krizin yaşamın her alanında hissedildiğini ifade etti. İktidarın politikaları sonucu yaşanan çoklu krizin toplumun farklı kesimlerinin taleplerini de genelleştirdiğini ifade eden Özbaş, "Bu yüzden krizden mağdur olan insanların ‘ekmek, adalet ve özgürlük’ taleplerini bir araya getirmek için yerellerden mücadeleyi birleştirebiliriz. Bir potansiyeli açığa çıkarmak istiyoruz. Yani, bir konferans ile bitmeyecek bu süreç. Asıl hedefimiz konferans sonrası ortak bir mücadele hattı örmek. Haziran'da yapacağımız konferans aslında uzun dönemli bir yürüyüşün başlangıcı olsun istiyoruz. Bu krizden çıkış yolunun başlangıcı olsun” diye konuştu.   MA / İdris Sayılğan