Karakoç ve Ocak mezarı başında anıldı 2021-05-19 15:12:07   İSTANBUL - İHD İstanbul Şubesi, 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç'u mezarı başında andı.   İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul şubesi, 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında 1995 yılında gözaltına alındıktan sonra cansız bedenlerine ulaşılan Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç'u mezarı başında andı. Gazi Mezarlığı’nda yapılan anmada, Ocak'ın mezar başından Karakoç'un mezarına kadar kaybedilenlerin fotoğrafları ve karanfillerle yürüyen kitle, Karakoç ve Ocak'ın fotoğrafının bulunduğu pankartı taşıdı. Anmaya Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) ve Birleşik Mücadele Güçler (BMG) de destek verdiği anmaya çok sayıda kişi katıldı.    Rıdvan Karakoç’un ağabeyi Hasan Karakoç, 26 yıldır kayıplara ilişkin mücadele etiklerini belirterek, onların yolunda ve izinde olduklarını ifade etti. “Devletin içerisindeki katiller, taşeron örgütlerin katlettiği biri de ağabeyim. 26 yıldır baskıya, zulme, işkence ve kaybedilme korkusuna rağmen bu mücadeleyi inatla sürdürüyoruz” diyen Karakoç, “İnatla, inançla mücadele ediyoruz. Binlerce insan bu mücadele ile hayattan koparılmaktan kurtarıldı. Kaybedilen, henüz akıbeti ortaya çıkarılmayan binlerce insanı da saygıyla anıyorum. Kardeşimin ve yoldaşlarının gözü arkada kalmasın. Mücadeleniz ilham kaynağımızdır" dedi.    GALATASARAY’DAN VAZGEÖMEYECEĞİZ    Gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren de kısa bir konuşma yaptı. Eren, kayıplarla buluşma mekanları olan Galatasaray Meydanı'ndan vazgeçmeyeceklerini, mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi.    FAİLLER HALEN KORUNUYOR    Konuşmaların ardından Hasan Ocak'ın mezarı başına geçildi. Ocak'ın mezarının üstü karanfillerle ve kaybedilenlerin fotoğraflarıyla donatıldı. Gözaltında kaybedilenler şahsında yapılan saygı duruşu sonrasında İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, yıllardır mücadele edildiğini ancak gözaltında kaybedilenlerin faillerinin korunduğunu ve kaybedilenlerin dosyalarının zamanaşımı gerekçesiyle kapatılmak istendiğini vurguladı. Yoleri, "1995 yılında başlayan Cumartesi Anneleri ismiyle de bu güne kadar mücadelenin bir kazanımı gözaltında kayıpların durdurulmasıydı. 2016 yılından bu yana artan kaçırma, kaybetme girişimleri mevcut. Acılar bitmediği, kayıplar bulunmadığı halde dosyalar kapatılarak hakikat gizlenmeye çalışılıyor. Failler halen korunuyor. Yeniden gözaltına kaybetme suçunun işlenmesine imkan verecek mekanizmalar ayakta tutuluyor. Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç şahsında adalet arayışının neden kıymetli olduğunun bir kere daha altını çiziyoruz. Adaletin sağlanması demek bir daha gözaltına kayıpların yaşanmaması demektir. Devleti bu politikayı uygulamadan vazgeçirecek bir toplumsa güce ihtiyacımız var. Hakikat ve adalet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.    ‘26 SENEDİR KATİLLERİN PEŞİNDEYİZ’    Hasan Ocak’ın kardeşi Ali Ocak, kardeşinin cenazesini 26 yıl önce bulduklarını ve hala katillerin peşinde olduklarını dile getirdi. Ali Ocak, "1995'te devlet çeteleri tarafından Alevilere yönelik bir katliam gerçekleştirildi. Hasan Ocak da bu çetelerin katliamlarına öfkesini ortaya koyan on binlerce insanlardan biriydi. Hasan'ı gözaltına aldılar, kaybettiler. 26 sene önce Hasan'ı bulduk, 26 senedir katillerin peşindeyiz. İğne ile kuyu kazar gibi hakikati ortaya çıkardık. Hakikat ortaya çıktıkça onlar yalan perdesine sığınıyorlar. Onlar önümüze polisle, jopla, mahkeme ile çıkıyorlar. Hasan'ın katillerini ortaya çıkarmadıkça mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Hakikatlerin üstünü karartamazsınız" dedi.    FAİLLER BELLİ   12 Eylül 1994 yılında Ankara’da gözaltına alınan ve kaybedilen Kenan Bilgen’in kardeşi İrfan Bilgen ise, 26 yıllık mücadelelerinde birçok baskı ve zulme maruz bırakıldıklarını söyleyerek, katledilen ve gözaltında kaybedilen insanların faillerinin belli olduğunu kaydetti. Bilgen, "Devletin sunduğu dosyalarda kayıpları kimler katletti, nereden alındı, hangi hücrede kaldı, kaç gün işkence gördü tüm bilgiler var ama ne yazık ki bu dosyalarımıza yansımadı. 20 yıl geçtikten sonra zamanaşımına uğradı gerekçesi ile dosyalar kapatıldı. Fakat biz bitti demeden bitmez. Bu insanlar bu ülkenin onurlu gururlu insanlardır. Hiçbir zaman kendi menfaatleri uğruna kendi çıkarları uğruna canlarını feda etmediler. Bu ülkenin emekçileri işçileri çalışanları ve geleceği için canlarını verdiler" şeklinde konuştu.   ‘SOKAKLARDA OLACAĞIZ’   ANYAKAY-DER Eşbaşkanı Sultan Karasu, 26 yıl boyunca Galatasaray Meydanı’ndan mücadele ettiklerini ve her defasında engellendiklerini ifade etti. Karasu, "Devlet istediği yere bizi sıkıştırsın, tek bir hücreye bile sıkıştırmış olsa bizim bu onurlu yolda sürdürdüğümüz mücadeleye devam edeceğiz. Şehit düşen, kaybedilen insanların bıraktığı yerden Kürdistan'da onurlu mücadele yolunda şehit düşen arkadaşların bıraktığı yerden mücadeleye devam ettirmek özgürlük ve barış gelene kadar mücadele etmemiz gerekiyor. Biz devletten hiçbir şey beklemiyoruz, kendi mücadelemizi özgürlük getirene kadar sokaklarda alanlarda devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.   MÜCADELE SÖZÜ    Açıklamanın ardından Birleşik Mücadele Güçleri de (BMG) Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç’u andılar. “Kaybedenler kaybedecek Hasan Ocak ölümsüzdür” pankartı açan gençler, saygı duruşunda bulunarak, marş okudu. BMG üyesi gençler, Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç’un mezarları başına giderek karanfil bıraktılar. Anmada gözaltında yaşamını yitirenler anılarak mücadelelerini zaferle sonuçlandıracaklarının sözünü verdiler.